26.Üzüntü

1.1K 59 22
                                    

》Şifahane《

Elif Hatunun fenalaştığı haberi Şehzade Selime ulaşmıştı. O da gelip bebeğin durumun öğrenmek için Şifahanenin önünde beklemeye başlamıştı. Hekim Kadın dışarı çıktığı anda Handan Sultan konuşmaya başlamıştı.

"Hekim Kadın bebek nasıl ?"

"Sultanım elimizden geleni yaptık lakin bebeği kurtaramadık."

Şehzade Selim bu haberi duyduğu anda  bir hışımla oradan gitmişti. Sultanlarda kendi odalarına geri dönmüştü. Akşama doğru Elif Hatun kendine gelmişti. Bebeğini kayıp ettiğini öğrendikte sinir krizi geçirmişti. Bu Hadiseyi duyduğu anda Handan Sultan, Elif Hatunun yanına gelmişti.

"Sultanım yalan söylüyorlar değil mi? Bebeğim beni bırakmaz."

"Maalesef bebek düştü."

Elif  Hatun bir anda gözyaşlarına boğulmuştu. Elini karnına koyup ağlamasını durdurmaya çalışıyordu. Bu manzara Handan Sultana geçmişi hatırlatmıştı. Oğlu Şehzade Orhan'ı kayıp ettiği gün aklına gelmişti. Handan Sultan bir anne şefkatiyle Elif Hatuna sarılıp onu teselli etmeye çalışmıştı.

"Elif böyle yaparsan yalnız kendine zarar verirsin.Metanetini korumalısın.Hem yine gebe kalırsın Allah'ın izniyle."

Elif Hatun azda olsa kendine gelmişti. Bu sırada düşük haberin duyan Kayra Hatun bu haberi Şivekar Sultana bildirmek için bir mektup yazmıştı.

"Değerli Şivekar Sultanım size önemli bir hadiseyi bildirmek için rahatsız ediyorum. Elif Hatunun bebeği düştü. Artık rahat bir nefes âlâ biliriz. Önemli gelişmelerden sizi haberdar edeceğim. Hoşça kalın. Kayra Hatun."

Kayra Hatunun mektubu birkaç gün sonra Şivekar Sultana ulaşmayı başarmıştı. Şivekar Sultan mektubu okuduktan sonra sinsice gülerek konuşmaya başlamıştı.

"Kayra Hatun işimize çok yarayacak."

"Sultanım gerçekten Kayra Hatun iyi bir müttefik."

"Lakin bu nereye kadar gider bilinmez."

"Kayra Hatunun ihanet edeceğini mi düşünüyorsunuz ?"

"Eğer gerçek planımdan haberdar olursa gözünü kırpmadan ihanet eder."

"Öğrenmesi zor Sultanım."

"Haklısın Kumru Hatun."

Gülnar Sultan Şehzadelerinin sıkıca sarılıp, kokluyordu. Evlatlarından birinin ayağına bir taş değecek düşüncesi onu çok korkutuyordu. Şehzade Orhan'ın doğumunda olanlar onun için çok sarsıcıydı. Ayşe ablasının bu kadar çok endişeli olduğun görüp onu neşelendirmeye çalışmıştı.
"Ablacım iyi misin ?"

"Ayşe gerçekten evlatlarım için korkuyorum."

"Ablacım endişelenmene gerek yok. Şehzadelerimizi her daim koruyacak Valideleri var.Hem ben ve Zeynep'te burdayız."

Gülnar Sultan azda olsa rahatlamıştı. Akşama Şehzade Selim onu halvet için çağırmıştı. Akşam olduğunda güzelce hazırlandıktan ve Şehzadeleri Ayşe'ye emanet ettikten sonra Has odaya gitmişti Gülnar Sultan. Gülnar Sultan odaya girdikten sonra Şehzade Selimi durgun bir halde görmüştü. Şehzade Selime sarılmış yanağına buse kondurmuştu. Şehzade Selim Gülnar Sultana sarılıp alnından öperek ona karşılık vermişti.

"Gülnar'ım benim güzeller şahım."

"Benim yiğit Şehzadem.Lütfen metanetinizi korumaya çalışın.Bizim için."

"Haklısın Gülnar'ım."

Şehzade Selim masasından aldığı kitabı Gülnar Sultana verdikten sonra kafasını onun dizlerinin üzerine koymuştu. Gülnar Sultan kitabı okurken Şehzade Selimin saçlarını okşamayı ihmal etmiyordu. Bir müddet sonra ikisi de bir birlerine sarılarak terastan yıldızları izlemeye başlamıştı. Bu sırada Elif Hatun Gözdeler katındaki odasına geri dönmüştü. Nihal Hatun uyuyordu lakin Kayra Hatun henüz uymamıştı. Elif Hatunu gördüğünde Kayra Hatun sinsice gülerek onu tepeden tırnağa süzmeye başlamıştı. Elif Hatun daha fazla buna dayanamayıp konuşmaya başlamıştı.

DEVRİN SULTANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin