DEVRİN SULTANI

11.Düşmanın Hamlesi

Baş Kalfa Kadın, Harem için getirilen yeni Hatunlardan bazılarının Şehzade Selim'in haremine alınması için emir vermişti. Bu Hatunların içlerinden bir tanesini Şivekar Sultan hususi seçmiş ve yetiştirmişti. Defne Hatun planı tutmamıştı lakin emeline ulaşmaya kararlıydı. Haftalar süren eğitimlerin ardından Safiye Hatun halvete gitmeye hak kazanmıştı. Gece halvet için hazırlanırken Rana Hatun onun yanına gelip onu sözleriyle iğnelemek istemişti.

"Çok heveslenme, Hatun. Birkaç günlük gönül eğlencesisin.Unutulup gideceksin."

"Beni kendinle karıştırma. Şehzademizin Gözdesi olup Şehzade doğuracağım."

"Görürüz. Bu dediklerinin hiçbiri çıkmadığında ne yapacaksın,çok merak ediyorum."

Hazırlıklar bittikten sonra Safiye Hatun altın yoldan geçerek Has odaya ulaşmıştı. İçeri girmiş, Şehzade Selim'in eteğini öptükten sonra kafasını kaldırmıştı. Ancak ilk andan Şehzade Selim'in gözlerindeki bakışlardan anlamıştı ona karşı bir şey hissetmeyeceğini. Lakin bunun için Şivekar Sultan ona hususi bir ilaç vermişti. Bu ilaç vasıtasıyla Şehzade Selim'le halvet olabilecek ve gebe kalma
şans yakalayabilecekti belki de. Şehzade Selim'in dikkati dağıldığı bir anda hemencecik ilacı şerbete katmış, ardından Şehzade Selim'e sunmuştu. Birkaç dakikanın ardından Şehzade Selim başının ağrısından yatağa uzanmış kendinden geçmişti. Safiye Hatun ise planın geri kalan kısmını hayata geçirmek için vakit kaybetmeden Şehzade Selim'in yanına geçmişti. Yarın olduğunda Şehzade Selim Safiye Hatun'u apar topar odadan göndermiş, soluğu Gülnar Sultan ve Şehzade Mustafa'nın yanında almıştı. Safiye Hatun ise Rana, Hanife ve Nihal Hatun'la birlikte Gözdeler katında kalacağını Baş Kalfa Kadın'dan öğrenmişti. Safiye Hatun odaya geldikten sonra sohbet başlamış ardından da kavgayla sonuçlanmıştı.

"Sizi aptal Hatunlar. Ben sizin gibi bu dört duvar arasında çürümeyeceğim. Şehzade doğurup Sultan olacağım."

Rana Hatun, bir anda kalkıp Safiye Hatun'un saçından tuttuğu gibi onu duvara çarpmıştı gözünü dahi kırpmadan.

"Safiye misin nesin bilmem.Lakin böyle boyundan büyük konuşma. Zira bir bakmışsın ayağını kaymış, kafanı çarpıp ölmüşsün."

Baş Kalfa Kadın, gürültü yüzünden onların odasına gelmiş, ardından kavgayı ayırıp onları ikaz etmişti.

"Aklınızı başınıza devşirin.Eğer bir daha vukuatınızı görürsem hepinizi Eski Saray'a gönderirim."

Baş Kalfa Kadının odadan ayrılmasıyla hepsi kendi köşesine çekilmiş, birbirlerine ölümcül bakışlar atmaya başlamıştılar. Zeynep Hatun dün gece halvete giden Safiye Hatun hakkında bilgi verdikten sonra odadan ayrılmıştı. Gülnar Sultan kucağında Şehzade Mustafa'yla birlikte oturmuş, Ayşe'nin ona dediklerini dinlemeye başlamıştı

"Abla, şu Safiye Hatun'la ilgili bir tedbir alacak mısın?"

"Tabii ki, Ayşe. Fakat bu Hatunda bir gariplik var."

"Ne gibi bir gariplik? Bir şey mi öğrendin abla?"

"Hayır. Lakin bence o Hatun hakkında çok yakında bir şeyler öğreneceğimiz kesin."

Safiye Hatun her halvete gittiğinde Şehzade Selim kendini kötü ve hastaymış gibi hissediyordu. Bunun da tek sebebi Safiye Hatun'un onun şerbetine kattığı ilaçtı. Gülnar Sultan, Şehzade Mustafa'yı da yanına alarak Hasbahçe'ye çıkmıştı. Uzaktan Safiye Hatun'u fark etmişti. Şehzade Mustafa'yı Ayşe'ye vererek biraz uzakta beklemesini istemişti. Zeynep Hatun'a, Safiye Hatun'u yanına getirmesin emretmiş, ardından dikkatini çiçeklere vermişti.