DEVRİN SULTANI

41.Kayıp Olan Merhamet

》Bir Ay Sonra《

Gülnar Sultan, Sultan Selimle birlikte Hasbahçe'de dolaşıyor bir taraftan da sohbet ediyordular. Sultan Selim bir az çiçek topladıktan sonra Gülnar Sultanın elinden tutarak onu çardağa götürmüştü. İkisi de sedirde oturduktan sonra Sultan Selim topladığı çiçeklerden bir taç yapmaya başlamıştı. Birkaç dakikanın ardından yaptığı taç hazır olmuş onu elleriyle Gülnar Sultanın saçlarına takmıştı.

"Benim güzeller şahım."

"Benim canım Padişahım."

"Sağ salim evladımız doğduktan sonra Sefere artık gönül rahatlığıyla çıka bilirim."

"Bu Sefer daha uzun mu sürecek."

"Evet Gülnar'ım."

Gülnar Sultanın yüzündeki tebessüm kayıp olmuş, üzüldüğü her halinden beli oluyordu. Sultan Selim, Gülnar Sultanın çenesinden tutarak hafifçe yüzünü ona bakacak şekilde kaldırmıştı.

"Gülnar'ım böyle yapıp beni de üzme."

"Ben senden ayrı kalmak istemiyorum Selim."

"Ben de ayrılmak istemem. Lakin Seferler yapmak şart."

"Haklısın Hünkarım."

"Şimdi somurtmayı bırak. Ben de senin güzel gülüşünü göreyim."

Gülnar Sultan tebessüm ettiğinde Sultan Selim onun alından öperek sıkıca sarılmıştı. Onların bu denli derin muhabbetlerini Valide Handan ve Esma Sultan izliyordu.

"Aptal Hatice. Gülnar'ın yaptığı gibi oğlumu kendine âşık edemedi."

"Validem."

"Esma haremde gücün tek bir Hasekide birleşmesine izin veremem."

"Validem yine başladınız yersiz korkulara."

"Sen anlamazsın Esma."

Esma Sultan kınayıcı bir bakışla Valide Handan Sultana bir saniye baktıktan sonra oradan uzaklaşmıştı. Akşama doğru Sultan Selim akşam yemeğini Gülnar Sultan ve evlatlarıyla birlikte yapmıştı. Sultan Selim yemekten sonra Gülnar Sultanın kulağına eğilerek~ "Bu gece yanına gelmesini" ~ söylemişti. Sultan Selim gittikten sonra Gülnar Sultan hazırlanmış evlatlarını Zeynep Hatuna emanet ettikten sonra Has odaya gitmişti. Sultan Selim masasında harita üzerinde çalışıyordu. Gülnar Sultan usulca Sultan Selime yaklaşıp ona arkadan sarılmıştı.

Sultan Selim haritadan kafasın kaldırıp kurnazca gülerek Gülnar Sultanın yanağın okşamaya başlamıştı. Gülnar Sultan, Sultan Selimin elinden tutarak onu terasa çıkarmıştı. Bir birlerine sarılmış bir şekilde gökyüzün izliyordu. Bu sırada Baharnaz Sultan ve Nurbahar Sultan birlikte sohbet ediyordu. Baharnaz Sultan, Nurbahar Sultanın bu kadar fazla sessiz ve bir kenarda kalmasına doğru bulmadığından konuşuyordu.

"Öyle Şehzade doğurmakla bitmiyor Nurbahar."

"Sultanım ben ne yapa bilirim ki ?"

"Hünkarın gönlüne girmeye çalış. Bir Şehzade daha doğurmalısın. O vakit haremde daha güçlenirsin. Elini çabuk tut zira Sefer gitmeden önce gebe kalmalısın."

"Allah'ın takdiri Sultanım."

"Ah Nurbahar. Sen böyle yapmaya devam edecek olursan sen ve evlatlarının sonu pekte parlak olmayacak."

"Allah korusun Sultanım. Evlatlarıma bir şey olursa ben ne yaparım ?"

"O Hatice yılanı geri dönmeden gebe kalmaya çalış. Handan rahat durmaz o yılanın gebe kalması için her şeyi yapar."