28.Savaşın İlk Kıvılcımları

1K 64 44
                                    

》Dört Ay Sonra《

Sultan Mustafa Han en sadık dostu olan Veziri Hasanı  yanına çağırmıştı. Verdiği kararı ona söylediğinde Vezir Hasan bir müddet sesiz kalmış ardından konuşmaya başlamıştı.

"Emir Yüce Padişahımızındır."

"Hasan gerçekten bu kararım hakkındaki fikrini duymak istiyorum."

"Padişahım sizin kararınıza karşı çıkmak kimin haddinedir.Lakin bana kalırsa en doğru kararı verdiniz."

Sultan Mustafa evlatlarını hepsini canından çok severdi lakin devletini ve halkını da düşünmesi gerekliydi.

Manisa Sarayında ise yolculuk için bütün hazırlıklar bitmişti. Bu Sefer yolculuğa bütün Gözdeler gelecekti. Gülnar Sultan evlatları, Ayşe ve Zeynep Hatun aynı arabadaydı. Gülnar Sultan Handan Sultanın hediye olarak gönderdiği takı setini takmayı ihmal etmemişti. Sonuçta her ne olursa olsun Handan Sultanla arasını bozmak iyi sonuçlar vermezdi. Şehzade Selimin en önde askerler eşliğinde alaya başçılık ediyordu.

Handan Sultan, Baş Kalfa Kadınla birlikte hazırlıkların bittiğinden emin olmak için teftiş ediyordu. Esma Sultanda Validesinin hem sevinçli hem de tedirgin olduğunun farkındaydı.

"Validem endişelenmeyin lütfen."

"Esmam elimde değil.İnşallah kötü bir şey olmaz."

"Kötü bir şey olmayacak Validem."

"İnşallah Esmam."

Birkaç gün sonra Şehzade Selim ve alayı İstanbul'a ulaşmıştı. Sarayda herkes alayı karşılamak için taşlıkta bekliyordu. Sultan Mustafa Han ilk önce oğlu Şehzade Selimi kucaklayıp hasret gidermişti. Ardından Şehzade Mustafa'yı, Şehzade Ahmedi ve Şehzade Orhan'a sarılıp hasret gidermişti. Handan Sultan Şehzade Selime sıkıca sarılmış ardından Şehzadeleri teker teker kucaklayıp öpmüştü.

"Arslanım hoş geldiniz."

"Hoş buldum Validem."

"Gülnar kızım maşallah çok iyi gördüm seni."

"Çok sağolun Sultanım.Allah'a hamdolsun ben ve torununuzda çok iyi."

"Âlâ.Yol yorgunusunuzdur.Sizin için hazırlattığım odalarınıza geçin."

Herkes odalarına yerleştikten sonra akşama doğru Şehzade Musa ve alayı Saraya ulaşmıştı. Handan Sultan onların gelmesinden hiç memnun olmasa da yine de bildirmemeye çalışıyordu. Akşam yemekler yendikten sonra Sultanlar bir arada toplanmış sohbet ediyordular. Şivekar Sultan kıskanç bakışlarıyla Gülnar Sultanı tepeden tırnağa süzüyordu. Bunu Handan Sultan hemencecik fark etmişti.

"Şivekar Sultan yolculuk nasıldı ?"

"Yolculuk iyiydi Handan Sultan."

"Maşallah torunların olmuş."

"Doğrudur.Allah'a çok şükür Şehzade Musa'nında evlatları var artık."

"Duyduğuma göre Şehzade Selimin cariyelerinden bir tanesi düşük yapmış. Gerçekten çok üzüldüm."

"Kısmet değilmiş.Lakin Allah'a çok şükür bu kötü hadiseyi unutturacak müjdeli haberi aldık."

"Haklısın.Tebrikler Handan Sultan sana yeni torun geliyor.Hem de en sevdiğin biricik gelininden."

"Sağ olasın Şivekar Sultan."

Odadaki herkes bu iki Sultan arasında gözle görülmeyen lakin elle tutulacak derecede gerçek olan savaşı his ede biliyordu. Sabah olduğunda Sultan Mustafa Han oğulların yanına alarak tebdile çıkmıştı. Onlara Hasan Vezirde eşlik ediyordu. Halk Sultan Mustafa'nın Handan çok memnundu. Bir az daha tebdile dolaşırken Şehzade Musa'nın Sancağından gelen tüccarlarla karşılaştılar. Tüccarlar Şehzade Musa'dan hiç de memnun değildi. Sultan Mustafa Han bu hoşnutsuzluğun sebebin  öğrenmek için tüccarlarla konuşma kararı vermişti.

DEVRİN SULTANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin