DEVRİN SULTANI

47.İlahi Adalet

》 İki Yıl Sonra《

İstanbul Sarayında derin bir sesizlik çökmüştü. Birkaç hafta önce Şehzade Musa ve evlatları çiçek hastalığı yüzünden hayatlarını kayıp etmiştiler. Baharnaz Sultan, Sultan Selimle konuşmuş Şivekar Sultanın bir müddet İstanbul'da kalmasına izin almıştı. Şivekar Sultan odasına yalnız bir şekilde otururken içeri Baharnaz Sultan girmişti.

"Şivekar iyi misin ?

"Nasıl iyi olayım Sultanım."

"Evladım ve torunlarım elimin arasından kayıp gitti."

"Kendini suçlama Şivekar. Kaderin önüne geçemezdin."

"Bunların hepsi benim suçum."

"Saçmalama Şivekar."

"Aldığım masum canların bedelini ödüyorum."

"Birileri duyacak öyle konuşma Şivekar."

"Duysalar ne olacak sanki ? Artık yaşamak dahi istemiyorum."

"Metanetli olmalısın Şivekar."

Baharnaz Sultan, Şivekar Sultanı yanına alarak kendi vakfına gitmişti. Vakıfta birikmiş işleri bittirdikten sonra Saraya dönmek için at arabasına binerken Şivekar Sultan durmuştu.

"Ne oldu Şivekar ?"

"Hemen geleceğim."

Şivekar Sultan pazara doğru gidip  Cariyeleri satan bir tüccar taraf da duraklamıştı. Cariyelerin arasında 12 ya da 13 yaşlarında bir kız çocuğu yarım yapalak Osmanlıca bir şeyler bağırıyordu.

"Bırakın beni pis barbarlar. Ben Prensesim."

Şivekar Sultanın gözünde koca bir mazi belirmişti. Kendi yaşadıkları aklına gelmiş bu kıza acımıştı. Nedimelerine bu kızı almaları için emir vermişti. Kız satın alındıktan sonra Şivekar Sultan onu at arabasına götürmüştü. Baharnaz Sultan kızı gördüğüne şaşırmıştı.

"Bu kim Şivekar ?"

"Lütfen beni bırakın. Ailem size çok para öder."

"Kapa çeneni Hatun. Saraya vardığımızda her şeyi anlatırım Sultanım."

Saraya vardıktan sonra Şivekar Sultanın nedimeleri Hatunu hamama götürmüştü. Hatun fazla direndiği için Şivekar Sultanın nedimesi çok kızıp, Hatunun çenesinden tutup konuşmaya başlamıştı.

"Kulaklarını aç beni iyi dinle. Şivekar Sultan seni Köle pazarından kurtardı. O ne derse yapacaksın. Akılını kullanırsan Sultan bile olursun."

Hatun bu söylenenler karşısında susup düşünmeye başlamıştı. Hamamdan sonra Hatuna yeni kaftan giydirilip Şivekar Sultanın odasına getirilmişti. Şivekar Sultan, Hatunu tepeden tırnağa iyice süzdükten sonra konuşmaya başlamıştı.

"Kimsin ? Kimlerdensin Hatun ?"

"Ben Liza İngiliz Prensesim. Osmanlı korsanları beni kaçırdı. Lütfen yardım edin evime döneyim."

"Artık senin evin burası. Benim himayem altındasın artık. Eğitimin bittikten sonra görevin başlayacak."

Şivekar Sultanın nedimeleri Liza Hatunu götürdükten sonra Baharnaz Sultan konuşmaya başlamıştı.

"Neyin peşindesin Şivekar ?"

"Şehzade Mustafa Sancağa çıktığında haremine sokacağım Liza Hatunu. Gözünden okunuyor bu Hatun çok asi. Gülnar'la baş edecek kadar güçlü."