9.Veliaht Şehzadenin Gelişi

2.3K 122 35
                                    


Eğlencede Hatunların bazıları müzik aletleriyle güzel şarkılar çalıyor, bir kısmı da bu güzel müziklerin eşliğinde dans ediyor, geri kalanı da eğlenceyi seyrediyordu. Biraz geçmişti ki Gülnar Haseki bir anda karnında bir sancı hissetmiş, geçiçi sancı olduğunu düşünüp geçmesini beklemişti. Fakat beklediği gibi olmamış, sancı çok dayanılmaz bir hal almıştı. Bir anda yardım istemeye başlamıştı.

"Aaah! Bebek geliyor!"

Handan Sultan, hemen ayağa kalkmış, gelininin yanına gelmiş, ona destekleyici sözler söylemeye başlamıştı.

"Gülnar kızım. Derin derin nefes al. Ağalar derhal ebe kadınlara haber edin!"

Gülnar Haseki, şifahaneye kaldırılmış, ebe kadınlar da onun başında pervane olmuştu.Ebe Kadın ve yardımcıları Gülnar Haseki'yle canla başla ilgileniyor, ona ve bebeğine bir
zarar gelmemesi için her şeyi yapıyordular.

"Ikın Hasekim. Az daha ıkın."

"Doğum zor olacağa benziyor.İnşallah Haseki bayılmaz.Maazallah o vakit çocuk da Haseki de tehlikeye girer."

"Aaahhh!"

"Dayanın, Hasekim. Az kaldı. Ha gayret!"

Şehzade Selim, Handan Sultan'dan haberi aldığı andan şifahanenin önüne gelmiş ve beklemeye başlamıştı. Şehzade Selim ve Handan Sultan, Gülnar Haseki'nin sağ salim doğurması için dualar ediyordular. Handan
Sultan, oğlunun endişeli ve tedirgin halin hemencecik fark etmiş, ona sözleriyle destek olmuştu.

"Aslanım, sakin endişelenme.Allah'ın izniyle Gülnar kızım sağ salim evladınızı doğuracak."

"İnşallah, Validem."

Zeynep Hatun da Gülnar Haseki ve bebeğinin sağ salim kurtulması için tüm kalbiyle Allah'a dua ediyordu. Biraz geçtikten sonra ebe kadının yardımcısı dışarı çıkmış, doğumun bittiğini bildirmişti. Kapılar açıldığında, Şehzade Selim ve Handan Sultan odaya girdiğinde, Gülnar Haseki'nin tebessüm ederek onlara baktığını fark etmişti. Şehzade Selim, hızlıca Gülnar Haseki'nin yanına yaklaşıp alnından öpmüş, sıkıca ona sarılmıştı.

"Müjdemi isterim Şehzadem,Handan Sultanım. Gülnar Haseki, bir aslan parçası doğurdu. Şehzademiz oldu. Rabbim Devlet-i Aliye'ye bağışlasın."

Şehzade Selim'in gözleri dolmuştu. Bebeği kucağına almış, mis kokusunu içine çekmişti. Gülnar Haseki, Şehzade Selim ve kucağındaki evlatlarını izliyordu, bu manzara hiçbir hazineyle takas edilemeyecek kadar değerliydi. Handan Sultan da torununu
kucağına almış, bebeği alnından öptükten sonra Sultan Mustafa Han'a haber verilmesini emir etmişti. Yeni doğan Şehzadeye isim konma töreni tertip edilmiş, herkes odada Sultan Mustafa Han'ın bebeğe nasıl bir isim vereceğini düşünmeye başlamıştı. Sultan Mustafa Han torununu nazikçe kucağına almış, kulağına ezan okuduktan sonra üç kez "Senin ismin, Mustafa." demişti. Odadaki herkes Şehzade Mustafa için güzel dualar ettikten sonra odadan ayrılmıştılar. Gülnar Sultan, oğlunu kucağına almış ardından, Şehzade Mustafa'yı öpüp koklamaya başlamıştı.Artık anne olmuş bu duygunun nasıl bir his olduğun çok daha iyi anlamıştı.Sultan Mustafa Han'ın kendi ismini vermesi Şehzade Mustafa'nın onun için ne kadar değerli olduğunun büyük bir kanıtıydı.
Handan Sultan haremde eğlenceler tertip ettirip, Hatunlara altın dağıttırmıştı.Şehzade Mustafa'nın doğumuyla alakadar Gülnar
Sultan'a Handan Sultan ve Şehzade Selim çok güzel hediyeler hazırlamıştılar. Yarın olduğunda Gülnar Sultan'a, Handan Sultan'ın emriyle yeni bir oda tahsis edilmiş, nedimelerinin ve ağalarının sayısı arttırılmıştı. Sultan Mustafa Han ve Handan Sultan bu gün Manisa'dan ayrılacakları için torunlarını görmek istemiştiler.

DEVRİN SULTANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin