27 april "fighting for a bit of attention that will come from you"

363 28 93
                                    

Harry elindeki bira şişelerini masaya bırakıp, kucağıma yerleşti.

"Bu kaçıncı oldu?" diye sordu Zayn birasını bardağına boşaltırken. Çocuklar da benim gibi cevabı bilmiyorlardı, "Altıncı şişemiz olabilir." dedi Liam.

Okuldan sonra çalıştığımız bara gelmiştik hep birlikte.

"Belki de yedi." diyerek bardağına uzandı Niall. Harry ve Niall ikilisi genelde üçüncü şişeden sonra dağılıyorlardı... "Sekiz olmamıştır herhalde." diyip, kucağıma iyice yerleşti Harry. Çoktan dağılmış vaziyette olduğunu biliyordum ve böyleyken onunla ilgilenmek, yapmaktan en çok zevk aldığım şeylerden biriydi. "Dokuzdan fazla olamaz." diyerek konuya noktayı koydum.

Kıkırdayarak masanın üzerindeki sigara paketine uzandı Harry, dudaklarının arasına yerleştirdiğinde kotumun cebimden çakmağımı çıkarıp ateşi yaktım. "İyi alıştın." dedim bir yandan gülerek.

Sahte bir sinirle kaşlarını çattı Harry sigarasını içine çekerken, "Kim alıştırdı?"

Sorusunu duymamış gibi yaparak, "Azaltalım şu sigara işini." dedim ve dişlerimi yavaşça bana yasladığı koluna geçirdim, ne kadarına dayanabileceğini merak ettiğim için dişlerimi giderek sıkıyordum.

Harry buruşturduğu yüzüyle beni izliyordu, hafifçe kıstığı gözlerinden canının yandığını görebiliyordum.

"Ne zaman durmamı söyleyeceksin?"

Parmaklarının arasındaki sigarayı ağzına yaklaştırırken güldü, "Söylemeyeceğim." dumanı içine çekti ve ekledi, "Acının bana zevk verdiğini hala anlamadın." özgüvenle göz kırptı.

Yüzümdeki şaşkınlık ifadesine gülüyordu şimdi de. "Üzgünüm, bir seks tanrısıyla çıktığımı bilmiyordum." diyerek gülmesine eşlik ettim.

İçine çektiği dumanı dudaklarıma üfleyip, "Şimdi biliyorsun işte." dedi Harry. Kesinlikle onu daha sık sarhoş etmeliydim...

İkimiz de yüzümüzdeki aptal gülümsemeyle önümüze dönüp çocukların muhabbetine ortak olmaya çalıştık. Liam biranın onu çarpmaması için masadaki patates kızartmalarını yerken Niall'ın gittiği spor salonunda tanıştığı kızdan bahsetmesini dinliyordu. Zayn ise masanın altına eğilmiş, muhtemelen toz halindeki eroini burnuna çekiyordu.

"Dün spordan sonra onu evine bıraktım." dedi Niall bir yandan telefonuyla ilgilenirken.

"Adı ne?" diye sordu Harry. Bu sırada masanın altında olan Zayn, bunu bekliyormuş gibi Harry'nin sorusunu yanıtladı, "Alida." masanın altından çıkarken kafasını vurmasıyla, "Siktir." dedi kısık sesle. Başını ovalayarak arkasına yaslandı. "Alida... ilginç bir isim." dedim birama uzanıp,

"Yunan ismi. Kız yunan." diye açıkladı Niall. Kız hakkında birkaç şey daha anlattıktan sonra konu burada kapandı.

Son biralarımızı da bitirmiştik. "Kafası iyi olan var mı?" dedim merakla.

Başını göğsüme yaslamış Harry'nin zaten sarhoş olduğunu biliyordum. "Benim kafam her zaman iyi." dedi Zayn omzunu silkerek. "Beni çok çarpmadı sanırım." diye yanıtladı Liam sorumu, tekrar konuşmak için ağzını açtığı sırada Harry birden lafını böldü;

"Ne yapmalıyız biliyor musunuz?" başını göğsümden kaldırdı. "Doğruluk veya cesaret oynamalıyız." dedi elini masadaki şişelerden birine atıp.

Gizlemeye çalışmadan küçük bir kahkaha attım. "Alay etmemiz için bilerek yapıyorsun, değil mi?" diye sorarak güldü Liam.

Look After You Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin