21 october ''No, Gay.''

961 100 314
                                    

Bugün Louis'nin iş günüydü, sahne alacaktı, geleceğimden haberi yoktu ama gelecektim. Bahçede beraber yürüdüğümüz o günden sonra birkaç defa konuşmuştuk ama arkadaş olduğumuzu sanmıyordum, sadece ona eskisinden daha yakın olmak iyi hissettiriyordu.

Bardağın dibinde kalan kahveyi kafama diktim ve kenara koydum, son on dakikadır dolabın önünde dikilmiş ne giyeceğimi düşünüyordum, hava giderek soğuyordu ve ince giyinmeye bir son vermem lazımdı, yine de beyaz kısa kollu tişörtümü üzerime geçirdim, annem ince giyinmeme kızıyordu çünkü sıklıkla hasta oluyordum, ama o buralarda olmadığı zaman onun sevmediği her şeyi yapabiliyordum. Bugün ablam eve geliyordu, yaklaşık iki saat sonra burada olurdu aslında onunla kalmam gerekirdi, ama bara gidip Louis'yi dinlemek çok daha cazip geliyordu, sonra Gemma'nın gönlünü alırdım...

******

Barda her zamanki yerime oturmuş biramı yudumluyordum, sahneye çıkmasına yarım saat vardı ve burada olması gerekirdi.

İçerisi hep olduğu gibi sakindi, sigara dumanının ağır kokusu bir süre sonra midenizi bulandırırdı. Barmenden cips aldım ve tekrar yerime geçtim, en köşede kimsenin dikkat etmediği ama herkesin orada oturmak istediği bir yerde oturuyordum.

Telefonuma bakacağım sırada tekrar karşı masadaki kahverengi saçlı kızla göz göze geldim, bara geldiğimden beri beni izliyordu... Bugün canım başka biriyle takılmak istemiyordu ama biraz eğlenceden ne zarar gelirdi ki. Sık sık gözünü kaçırsa bile beni izlediği bariz olan kıza göz kırptım ve çekici olduğunu düşündüğüm bir gülümseme yolladım, kıkırdadı ve eliyle ağzını kapadı... Bu kadar komik olan neydi acaba?

Yanımdaki masanın boş bardaklarını alan Dallon'a seslendim, elinde tuttuğu tepsiyle yanıma geldi, ''Selam dostum.'' onu bildim bileli burada çalışıyordu, düzensiz bir dostluğumuz vardı ama onu severdim.

''Dallon, şu masadaki kıza
güzelinden bir kokteyl ver ve benim gönderdiğimi söyle.'' gözümle masayı işaret ettiğimde kız bizi izliyordu.

''Tamamdır.'' bara ilerledi ve hazırlamaya başladı, tekrar telefonuma döndüm.

Kızla işimi Louis gelmeden önce bitirmem lazımdı, tahmin ettiğim türden biriyse on dakikamı almazdı bile. Dallon elinde istediğim gibi kokteylle önümden geçerken telefonu masaya bırakıp olacakları izlemeye başladım

Dallon içeceği kızın masasına bıraktı ve arkasına bakıp beni işaret etti, kıza el salladım ve tekrar gülümsedim, o da bana gülümsüyordu. Kokteylini içmesini bekledikten sonra yerimden kalkıp masasına ilerledim, ''Merhaba, ben Harry ve siz?'' elimi uzattım, ''Ben Kendall.'' uzattığı elini nazikçe çevirip dudaklarıma götürdüm, bir yandan saçlarıyla oynuyordu, karşısındaki boş sandalyeyi işaret edip izin istedim, sonra oturup sohbet etmeye başladık.

Telefonumu cebimden çıkarıp saate baktım, son on dakika, bu kadar sohbet yeterliydi.

*********

Titreyerek boşaldıktan sonra Kendall'ın içinden çıktım, çamaşırımı ve pantolonumu yukarıya çekip düğmemi kapattım. Tuvaletin kilidini açtım ve çıktım, aynanın karşısına geçip dudağımın kenarını silip saçımı düzelttim, terlemiştim. Ellerimi yıkadıktan sonra yanımdaki adamın işini bitirip gitmesini bekledim, saati tekrar kontrol ettim, Louis gelmiş olmalıydı. Adam elini sildiği peçeteyi çöpe atıp tuvaletten çıktı, Kendall'ın olduğu tuvalete yaklaşıp kapıyı tıklattım, ''Kimse yok.'' geri çekildim, bana kalırsa bu barda, yani aslında tüm barlarda böyle olaylar olağandı, içerisi erkek dolu olsa ya da tüm sesimizi duymuş olsalar bile dönüp bakmazlardı, kendimden biliyorum, bu barda böyle olaylara onlarca kez denk gelmiştim.

Look After You Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin