24 december "happy 18th birthday, Love" Liverpool

537 37 102
                                    

smut!

Elimdeki pilot kalemi bırakıp kafamı Josh'a çevirdim. "Yeni albümümüzde bize değişiklik lazım olacak dostum."

"Ne değişikliği?" diye sordum sakince. Grup içinde bazı anlaşmazlıklar yaşanıyordu, tabii üstesinden gelinmeyecek kadar değildi.

Bateriyi çalmaya bir ara verip, elindeki bagetleri bıraktı,

Prova durunca Trevor ve Ross da gitarları tıngırdatmayı durdurup bize baktılar. Bana katıldıklarını biliyordum, "Kendini tekrarlayan bir grup olarak tanınmak istemiyorum."

Gülerek Trevor'a baktım, destek almak ister gibi. "Henüz bir albümümüz var. Oturmuş bir tarzımız bile yok Josh."

"Doğru söylüyor, bu şimdi endişelenmemiz gereken bir durum değil Josh." dedi Ross. Grupta genellikle son sözü söyleyen kişi Ross oluyordu, ki zaten ikimiz her konuda hemfikirdik. Bu konuda da öyleydi elbette.

"Peki, sen ikinci albümün ne tür olmasını istiyorsun?" diye sordu Trevor.

Bir karar veriyorsak herkesin fikrine danışıp buna varmalıydık. "Belki elektro pop."

Üçümüz birden kahkaha attık.

"Sen çok içtin sanırım bu gece." dedim pek fazla umursamadan. Kesinlikle bu öneriyi ciddiye bile almayacaktık. Ross bana katıldı, "Şaka değil, gerçekten. Josh bugün esrarı biraz fazla kaçırdı."

Güldükten sonra cevap vereceğim sırada masanın üstüne koyduğum telefonuma mesaj geldi, ekrana bakınca Harry'nin adını gördüm. Biz barda provaya başlamadan önce eve gitmişti biraz yorgun olduğunu söyleyip. Sınavlarla dolu yorucu bir haftayı bitirmiştik.

Mesajı okudum,

Harry: "Naber Lou?"

Gülümseyerek cevap verdim.

Louis: "Eh işte. Josh sinirimizi bozuyor biraz."

Daha provanın başlangıcından beri enteresan fikirlerini sunuyordu durmadan. Bir tanesini bile kabul etmemiş olduğumuzu fark edip, artık durması lazımdı...

Harry: "Hmm, seni neşelendirmeye gelebilirim. İşin ne zaman bitiyor?"

Gözlerimi telefondan ayırıp duvardaki saate baktım. Sehpanın üzerindeki bira bardağıma uzandım ve kuruyan boğazımı ıslattıktan sonra mesajına cevap verdim sevgilimin,

Louis: "Bekliyorum bebeğim. Sanırım bir on beş, yirmi dakikası var bu provanın."

Telefonu bırakmak için cevap gelmesini bekledim.

Harry: "Tamam, seni seviyorum."

Masaya bırakıp, tekrar grubun konuşmasına odaklandım. "Louis, duydun mu?" dedi Trevor,

"Pardon, duyamadım. Ne oldu?"

Ellerimi beyaz kapüşonlunun cebine soktum. "Şarkının sözleri hazır mı diye sormuştuk."

Kaşlarımı hayır anlamında kaldırıp, masanın üstündeki söz yazdığım defterime uzandım, "Çoğu hazır, biraz düzenleyeceğim sadece." dedim. Konuşurken bir yandan gözlerimi yazdıklarımda gezdiriyordum. "Bir kısmını okusana." diye önerdi Ross.

"Pekala," boğazımı temizledim.

"When you go and I'm alone
Sen gidince ve ben yalnız kaldığımda
You live in my imagination
Sen hayal dünyamda yaşıyorsun
The summertime and butterflies
Yaz vakti ve kelebekler
All belong to your creation
Hepsi senin yaradılışına ait
I love you, it's all I do, I love you
Seni seviyorum, tüm yaptığım bu, seni seviyorum."

Look After You Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin