Bugün ikimiz için de oldukça büyük bir gündü, bir kaç ay önce beraber yazdığımız şarkıyı söyleyecektik, ikimizin iş günü olduğu için bugünü seçmiştik, gerçekten çok heyecanlıydık, ilk defa birlikte şarkı söyleyecektik!
Şimdi aşağıda oturmuş Harry'nin evden çıkmasını bekliyordum, bana ben haber vermeden çıkma çünkü geç kalmak istemiyorum demişti ama onu dinlememiştim, bugün hava yağmurlu olduğu için deri ceketimi giymiş ve dışarda beklemek istemiştim.
Yağmurlu havalar her zaman en iyisiydi... apartman kapısının açılma sesini duyduğumda kafamı kaldırdım, aman tanrım, sanırım gerçekten nefesim kesilmişti. Harry bu sefer beni gerçekten çıldırtacaktı! omuz hizasını geçen saçlarını örmesi, siyah kazağının üstüne giydiği büyük deri ceketi, parmağından hiç çıkarmadığı o lanet olası yüzükler! ve tabii ki bahsetmeden geçemeyeceğim ince bacaklarını tamamen saran siyah pantolonun dizindeki yırtıklar... Yanıma geldiğinde aldığım o güzel sabun ve parfüm karışımı kokudan bahsetmiyorum bile.
Ağzımın bir karış açılmış olmasına asla karşı koyamıyordum şu an... "Harry..." ah, kendini nasıl da iyi biliyordu! güzel olduğunu benim kadar farkındaydı, olmamalı demiyorum, kesinlikle bu güzelliğin varlığını bilmeliydi, yüzüne o bayıldığım kibirli gülümsemesini yerleştirmiş doğrudan gözlerimin içine bakıyordu. "Aşkım?" beni tahrik mi etmeye çalışıyordu? başarılı olduğunu söylemek zorundayım.
"Geç kaldın... ama," sesli bir şekilde yutkundum, "buna değmiş..." ellerime beline yerleştirip onu kendime çektim, büyük elleriyle yüzümü avuçlarının içine alıp tatlı bir öpücük başlattı, yanağıma değen yüzüklerin soğukluğu ve dudaklarının her zamanki sıcaklığı ev gibi hissettiriyordu, gerçek bir ev, bir yuva gibi, asla kendimi yalnız hissetmeyeceğim bir tür ev.
Dudaklarını benden ayırdı, gözleriyle beni süzüyordu, "seni ilk defa deri ceketle görüyorum!" ceketin yakalarından çekip beni tekrar öptü. Bu ceketi kesinlikle daha sık giyeceğim. "hadi ya?" bir zamanlar deri ceketleri üzerimden çıkarmıyordum.
Saate baktım, beş dakikaya orda olmamız gerekiyordu, "hadi gidelim artık." gülümsedi ve uzattığım kaskı alıp taktı, arkama bindiğinde elleri olması gereken yerinde, bellerimde duruyordu. Çoktan ısındığımı hissediyordum.
***********
"Güzel ıslandık." dedi Harry elindeki kaskı bana uzatırken, düşündüğümüz gibi romantik bir yolculuk olmamıştı. Hatta baştan aşağıya ıslanmıştık... "bizi bu şekilde sahneye çıkarırlar mı sence?" kaşlarını çattı, bunu düşünmemişti sanırım. "nasıl yani?" motoru kilitledikten sonra içeri girdik, "baksana, iki tane lağım faresi gibiyiz" ikimizde ıslaktık ve kesinlikte üşüyorduk. "lanet olsun keşke bir arabayla gelseydik." o an ona yaklaşan doğum günü hediyesi için beyaz bir Range Rover aldığımı, kullanmaya hazır bir arabası olduğunu söylemek isterdim ama tabii ki sürprizi bozmamam lazımdı.Üniversite için biriktirdiğim paranın tümüyle ona bir araba almıştım, annem bu kararımı tam olarak desteklemese bile benim masraflarımı kendisinin karşılayacağını ve kendi paramla istediğimi yapabileceğimi söylediğinde çok rahatlamıştım. Harry'nin aileden biri olarak görülmesi beni çok mutlu ediyordu.
İçerisi gayet sıcaktı ama şu an donuyor olmamızı değiştirmiyordu, aklıma gelen fikirle hemen Harry'ye döndüm, "canım, bize birer içki alıp Ryan'ın odasına gel, orada şömine var, sahneden önce ısınırız." benim motor tutkum yüzünden hasta olmasından korkuyordum açıkcası, "ahh harika olur." bara ilerledikten sonra koridordan geçip Ryan'ın odasına girdim, hep olduğu gibi koltuğunda oturuyor ve karşısındaki televizyondan yemek programları izliyordu. "Merhaba dostum." beni çok severdi, bu yüzden ondan isteyeceğim şeylerin geri çevrilmeyeceğini biliyordum, "sana da merhaba Louis, sahneye hazır mısınız?" kapıyı kapattım, "aslında tam da onu diyecektim, gördüğün gibi yağmur bizi biraz çarptı," elimle üstümü gösterdim, "şömine işimize yarayacaktır... kıyafetlerin az da olsa kuruması falan gerekiyor işte." bazen ondan o kadar çok iyilik istiyordum ki artık utanmaya başlamıştım. Masanın üzerindeki bardağın dibinde kalan viskiyi kafasına dikti, "peki, ben içerdeyim siz kapıyı kitlediğinizden emin olun." işte böyle. "Sahneye geç kalmayın." koridorda bana sesleniyordu, daha sonra elinde içkilerle Harry'yi gördü, selam verip ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Look After You
FanfictionLouis ve Harry aynı sokakta yaşayan ve aynı okulda okuyan iki gençtir. Okuldan sonra kalan zamanını arkadaşlarıyla sürekli gittiği barda harcayan Harry'nin, o barda çalışıp performans sergileyen Louis'nin söylediği şarkıların tümünü ona yazdığından...