6 november "midnight skateboarding"

397 31 82
                                    

Louis's Pov

Zayn arabasının koltuğunda rahat olduğu yeri bulabilmek için kıpırdanırken deri ceketinin çıkardığı gıcırdama sesi duyduğum tek şeydi.

Ellerini açık bıraktığı siyah saçlarının içinden geçirdi ve dumanı içine çektiği sırada tekrar birleştirdi gözlerimizi,

"Bu garip olmuyor mu?" endişeyle sordu.

Okul çıkışında sık sık geldiğimiz gece kulüplerinden birine gelmiştik. Zayn uyuşturucu krizine girmemek için belli aralıklarla kullandığı esrarını içmeye dışarı çıkacaktı, ben de yanına gelmek istemiştim.

Şimdi arabada sigarasını içerden onu izliyordum. "Sanırım buna karşı koymak her geçen gün kolaylaşıyor."

Kaşlarını kaldırıp baş parmağıyla dudağının kenarını kaşıdı, "Sorun yok öyleyse." içine çektiği duman, konuşurken dudaklarının arasından süzüldü. "Eğer benim yanımda takılırken buna tekrar başlarsan kendimi asla affetmem." bir yandan arabanın camını açtı. Ben bundan ne kadar korkuyorsam o da tıpkı benim gibi korkuyordu.

"Merak etme, o günler benim için bitti Zayn."

Kendimi o döngüye tekrardan sokmak canlı canlı cehennemi yaşamak olurdu.

Arkasına yaslanmış, dumanı içine çekerken izliyordu beni cevap vermeden. Kafasının iyi olması hissine bayıldığını biliyordum. Uzun parmaklarının arasında tuttuğu esrara baktı, bir şey düşündüğü belliydi.

Rahatlamasını istedim. "Gerçekten Zayn, bu kez cidden bitti. Kurtuldum."

Dudaklarını yalayıp başını salladı. "Sana zaten her zaman inanmıştım. Bundan ikimizden biri kurtulacaksa o kişinin sen olacağını kesinlikle biliyordum Louis."

Kendisi için hiçbir umut kalmamış gibi konuşuyordu.

"Bir gün o an senin için de gelecek Zayn. Buna daha fazla devam edemeyeceğini anlayacağın o hissi tadacaksın." omzunu sıkıca tuttum, "Ben o güne kadar hep yanı başında olacağım için, birlikte yaşayacağız o tadı."

Güldü.

Kaşlarımı çattım. "Ne gülüyorsun?" kendine hiç güvenmiyordu. Bundan nefret ediyordum, keşke değiştirmek için yapabilecek bir şeyim olsaydı...

"Yok bir şey. Söylemeyeceğim." bunu derken gülümsemeye devam etti.

Yine de sessiz kalmadı, ağırlaşan göz kapağını kapatıp konuştu; "Beni de böyle kabullenin, bırakın bu şekilde yaşayayım."

Sigarası biterken gözleri de eşit orantıyla kayıyordu. Konuşmadan, bitirmesini bekledim. Nasıl cevap vereceğimi bilmediğim anlarda belki de sadece susmayı tercih etmeliydim.

Bana biraz büyük gelen deri ceketimin önünü kapatıp kollarımı birleştirdim, bacak bacak üstüne atarak dışarıyı izlemeye başladım sıkıldığım için. Kulübe geldiğimizden beri okulun yorgunluğunu atmak için bir şeyler içip sarhoş olmaya çalışıyordum fakat becerebilmiş değildim bu isteğimi.

"Pek sessizsin." dedi Zayn. Ona doğru dönünce bitirdiği esrarı camdan dışarıya attığını gördüm.

"Sen canımı sıkıyorsun."

Yüzünü buruşturdu, "Ney?" mimiklerini tam anlamıyla yansıtamıyordu. Ağır çekimde gibi hareket etmeye başlamıştı bile. Acaba bu ne kadar sert bir esrardı?..

Bazen sadece soru sorulmadan anlaşılabilmek istiyordum. Oflayarak açıklama yaptım, "Bazı durumlarda tam bir aptal olabiliyorsun Zayn."

Look After You Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin