Louis's pov
Bugün Harry'nin ilk iş günüydü. İkimizde olacak yeni şeyler ve yeni düzenimiz hakkında çok heyecanlıydık. Artık abartısız her günümüz birlikte geçiyordu, ilk günlerdeki gibi onu gördüğümde donakalmak ya da kurduğum her cümleden önce heyecanlanmak gibi duygular yavaşça kendini onun yanında evimde gibi hissetme duygusuna bırakıyordu. Birlikte o kadar iyi ve benzerdik ki...
Aynı sokakta oturuyor olmamız şu sıralar hayatta en çok şükür ettiğim şeylerden biriydi. Kimi zaman bize geçiyor, kimi zaman onlarda oturuyorduk. Hatta geçen gece beraber yemeğe çıkmıştık.
Bugün onu her yere bıraktığım gibi işe de ben bırakacaktım, zaten benim de iş günümdü. Okuldan sonra anlaşıp planlamıştık, ama şimdi yapmam gereken bir şey vardı.
Benim yerimde kim olsa yapardı.
Eve gelir gelmez Zayn'i aradım, yapacağımız şeyi kısaca anlattım, birazdan buraya gelecekti. Bu gibi durumlarda Zayn'den yardım istemek en iyisiydi çünkü zaten kavgaya karışmaya ve olay çıkarmaya oldukça müsait bir tipti. Evet Zayn'le küçük bir kavgaya girecektik, bizde kaldığı gece Harry'den ayak üstü aldığım bilgilerle Cash'ın okuluna gidecek, ilk önce ona Harry'yi hatırlatacak ve bir güzel karşılığını verecektik.
Harry'nin canını yakmanın bir karşılığı vardı çünkü. Belki Harry o an ona karşı koyamamışsa bile bugün olması gereken olacaktı. Harry'nin suratına her baktığımda gördüğüm dikiş izi canımı yakıyordu... Ben ona dokunma iznine sahip olamazken o aşağılık nasıl olurda Harry'ye vurabilmişti?
On dakika sonra Zayn evin önündeydi, hemen aşağıya indim.
''Hazır mısın Zen?''
Dudaklarını yalayıp motorun arkasına atladı, ''Hazır olduğumu biliyorsun Tommo.'' bu kadar istekli olmasına istemeden de olsa şaşırmıştım.
Gaza bastım ve hızla yol almaya başladık. Bugün hava o kadar da soğuk değildi, ama görünüşe bakılırsa akşama sağlam bir yağmur yağacaktı. Beş dakika içinde okulun önündeydik.
Okul birazdan dağılacaktı, motoru kenara çektim kaldırımlara doğru oturduk.
''Birer sigaraya ne dersin?''
''Yıldızlı evet.''
Güldü. Beni sigaraya alıştıran oydu, şimdi ben ondan daha çok içiyordum.
Zayn'le liseden önce tanışmıştık, tanıştığımız günden beri en yakın arkadaşlardık, birbirimizin bütün sırlarını biliyorduk. Zayn her insanın sahip olması gereken bir dosttu, arkadaş seçimimle gurur duyuyordum.
Derken okulun gürültülü zil sesini duyduk.
İşte başlıyorduk.
Olduğumuz yerden kalkıp okulun kapısının karşısında durduk. Cash denilen çocuğun sosyal medya hesabını bulduğum için yüzünü hatırlıyordum, bulmak zor olmayacaktı. Alt sınıfların hepsi dağılmıştı, sonra merdivenlerden inen Cash'ı gördüm.
Zayn'i dürttüm, ''İşte orada.''
O da benim baktığım yere baktı. ''Bu çocuğu tanıyorum.''
''Nereden?''
''Aynı spor salonuna gidiyoruz.''
Vay canına, bu yaşta spora gitmesi ilginç gelmişti.
Aslında şimdi anlıyordum bu çocuğun gücünün Harry'ye nasıl yettiğini, yoksa tamamen imkansızdı. Belki de Harry bilerek karşılık vermemişti.
Okul kapısından çıkmasıyla Zayn onu omzundan tutarak durdurdu, Cash, Zayn'in elini itmeye çalışarak bize döndü, "Pardon?" Küçümseyici bir bakış attı.
Birazdan ağzına sıçacaktık.
Asla kaba kuvvet kullanmaktan zevk alan biri olmamıştım fakat şu an belki de hiç olmadığım kadar öfkeliydim.
Zayn onu arka tarafa doğru sürüklerken zorlanıyor gibi görünmüyordu. Cash ne kadar yapılı olursa olsun bizden yaşça küçüktü sonuçta.
Yakasından tutup onu bir pislik gibi yere fırlattı, daha sonra ellerini üzerindeki cekete sildi.
Cash'a döndüm, "Biz," karnına bir tekme savurdum, "Harry'nin arkadaşlarıyız."
Bir tekme daha savurdum. Ya da iki.
"Üstüne vazife olmayan işleri kurcaladığını duyduk." üstüne oturup yumruklarımı sıralamaya başladım, ama bu çocuk epey güçlüydü.
"Yaptığın yaramazlıklardan ailenin haberi var mı?" burnu fena halde kanıyordu.
"Eğer duysalardı sana bir hafta boyunca televizyon izletmezlerdi." dedi Zayn.
Zayn'e güldüğüm sırada kendimi birden yerde buldum, Cash suratıma rastgele yumruklar indirmeye başladı.
Zayn saniyesinde koşup Cash'ı üzerimden fırlattı. Çocuk sürüklenmişti, boğazını sıkarak havaya kaldırdı.
Zayn'de kesinlikle deli gücü vardı.
"Özür dile!" diye bağırdı.
"Bana hiçbir şey söyletemezsiniz!"
Zayn çocuğu arkasındaki duvara yapıştırdı ve boğazını sıkmaya başladı.
"Özür dile!"
Cash çok kötü görünüyordu.
"Zayn, dur!"
"Bu kadar yeter Zayn!"
"Özür dileyecek misin dedim sana?"
Cash kafasını evet anlamında defalarca salladı.
Zayn çocuğun boğazını bırakıp yere fırlattı,
"Özür dilerim.." nefesini toparlamaya çalışıyordu.
"Beni rahat bırakın, çok özür dilerim."
İkimizde başında azrail gibi dikiliyorduk. "Beni bir daha görmeyeceksiniz. Karşınıza çıkmam."
"Çıksaydın bari." dedim.
Cash yerde yatmaya devam ederken oradan ayrılıp motora bindik.
Zayn hiç zarar görmemişti, sadece tişörtünde ve elinde çocuğun kanları vardı. Ama benim kaşım patlamıştı, işe böyle gidemezdim, dikiş attırmam gerekecekti. Harry'yi almaya geç kalmamak için acele etmem lazımdı, gaza basıp hızlandım.
Motoru hastaneye doğru sürerken Zayn'in arkadan bağırışını duydum.
"Louis,"
"Kaşın için bir hastaneye gitsek iyi olacak. Sakın itiraz etme dostum."
"Ben de hastaneye sürüyorum zaten Zayn."
Aynadan şaşırmış suratına bakıp güldüm. Bu kadar çabuk kabul etmeme şaşırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Look After You
Hayran KurguLouis ve Harry aynı sokakta yaşayan ve aynı okulda okuyan iki gençtir. Okuldan sonra kalan zamanını arkadaşlarıyla sürekli gittiği barda harcayan Harry'nin, o barda çalışıp performans sergileyen Louis'nin söylediği şarkıların tümünü ona yazdığından...