Bir Aşk Meselesi (bxb)

23

*İyi okumalar bebekler (: 🖤

Tarlalardan birini babam atış yerine çevirmişti. Atış yapacağımızı yer de bir çok hedef bulunuyordu. 2 takıma ayrılacaktık. Babam bu oyunda her zaman hakem olurdu. 'Bu gençlere göre bir oyun' der çekilirdi. Kendisi dolambaçsız vurmayı sevenlerdendi. Şimdi babam çocukları araziyi turlatırken biz de Cenk'le silahları temizliyorduk. Kolumda ki saate baktım.

Cenk "Niye saate bakıp duruyorsun?" dediğinde ona döndüm.

İshak'ın geleceğini söylememiştim. Çünkü hep farklı konulardan konuşmuştuk.

"Ya ben bir bok yedim."

Tek kaşını kaldırınca "Ama ne güzel bir bok sorma." diye devam ettim.

Cenk temizlediği silahı takarken "Afiyet olsun kardeşim." dedi.

Ulan hiç sallamamıştı beni.

"Sorsana"

İkinci silaha geçerken, tekrar bana döndü.

"Birini bekliyorsun."

Kafamı salladım. Hemen anlamıştı. İshak'a olan dargınlığım, attığı mesajı tekrar tekrar okuduğumda azalmıştı. 'Bana git demezsen anlayacak gibiyim' cümlesini de fena olumluya yoruyordum. Dediği kelimeyi siktir etmiştim. Tekrar aynı kelimeyi kullanırsa şu an temizlediğim Armorer Works Hx ile onu vuracaktım.

"İshak gelecek. Mesajlaştık, babam onu çağırmamı istedi."

Temizlediği silahı takarken 3.ye geçti. Ben hala ilkindeydim. Silahlarla aram iyi değildi.

"Ya şunu da taksana."

Cenk elimdekini alıp bir kaç saniye de taktı. Ardından bana daha küçük bir tabanca verdi.

"Sadece içini temizle. Çıkarma."

Dediğini yaparken, o diğer tabancaya geçti.

Biraz sessizlik oluştuktan sonra "İyisin yani" dedi.

Kafamı sallayıp "Moralim baya bozuktu ama şu an daha iyi hissediyorum. Yazdığı şeyler hoşuma gitti." dedim.

Çabuk kanmış olabilirdim. Dün ona o kadar kırılmıştım ki bir daha asla muhattap olmam diye düşünüyordum. İçim içimi yemişti ve sadece saatler sonra 3 mesajıyla düşmüştüm dağ ayısına. Tabi bunda Turunç'un da etkisi vardı. Mesajlaştıktan sonra onlara durumu anlatmıştım. Anlaşmamızı bozduktan sonra sormuşlardı. Turunç 'İbne kelimesine takılma bu kadar. Sinirlenip söylemiş. Ben de bağışıklık yaptı o kelime.' demişti. Sonra da 'Zaten velev ki ibneyiz dediğine değil yaptığına bak. Bu çocuk senden hoşlanmasa kıskanır mıydı hiç?' diye devam etmişti. Şimdiye kadar hep kendimi kandırdığımı düşünüyordum ama artık onun da benden hoşlandığını düşünmeye başlamıştım.

Elimde ki silahı bırakıp, başka bir tane aldım. Cenk "Tek lafıyla bozulup, tek lafıyla onarılıyorsun. Aynen boku yemişsin sen." dedi.

"Kıskanması hoşuma gitti ama geldiğinde o şekilde davranma. Sinir hastası benim ayı" diye alay ettim.

Onu kıskandırmak benim de hoşuma gidiyordu ama bu sefer konuşmayı deneyecektim.

Cenk "Gideyim istersen?" deyip bana baktı.

"Valla çok iyi olur kanka."

Kaşlarını çatınca şirince gulumsedim. Ne piç arkadaştım. Ama ne demişti atalarımız. Önce kendi kapının önünü süpürmeliydin.

"Vay be o kadar temiz sattın ki sövemiyorum bile."

"Dalga geçiyorum ya ama fazla temasa girmeyelim. Tekrar dellenmeden önce onunla her şeyi netleştirmek istiyorum."