36

15.5K 1.2K 894
                                    

*İyi okumalar

İshak'ın yaşadığı apartmana geldiğimizde geçenki gibi arabamın etrafına anında çocuklar doluşmuştu.

Arabadan çıkmadan, camdan bakarak "İshak benim mahallemde daha az çocuk var. Sen de çocukları sevmiyor gibisin bana mı taşınsan?" dedim.

İshak "Severim." demişti.

Nedense onu konuşturmak zordu. Neyse benim ayıya cümle kurmayı öğretecektim. Aynı zamanda severim diyerek reddetmişti beni ama bunu takmamaya karar verdim. Arabanın kapısını açıp çıktığımda o da benle çıktı.

"Çocuklar arabamı çizmeyin."

Ellerini uzattıklarında göz devirip "Para mara yok olum bela mısınız?" dedim.

Birden etrafımı sarmışlardı. İshak yanımdan geçip giderken "İshak!" diye seslendim.

Bana bakıp, tek kaşını kaldırmıştı. Gözlerimi belerterek çocukları gösterdiğimde gülümser gibi oldu.

"Egemen çocuklara çikolota parası ver bari. Zengin değilsin?"

"Abinizi duydunuz zengin değilim."

Çocuklar pes etmeden iyice sırnaşıp para isterken arabama küfrettim. Kesin dışardan  çok janti duruyordum. Sonunda pes ederek cebimdeki bozuklukları ellerine verip, aralarından sıyrıldım. Apartmanın merdivenlerinden bana alayla bakan İshak'a da sinirle gülümsedim.

"Çocukları sevmeyen senmişsin."

"Hiç seviyorum demedim."

Apartmanın kırık kapısını itip girerken, onu takip ettim. Küf kokusu girer girmez her yeri sarmıştı. Burnumu kapatma isteğimi zorla bastırdım. İshak bu kokuya alışkan olduğundan benim kadar hissetmiyor olmalıydı. Arkasından çıkarken kalçalarını da kestim. Sıkı kalçaları, geniş omuzları ile tam arkadan dayanmalıktı. 'Hey maşallah' diye içimden geçirdim.

"İshak şu an sana sarılmak istedim birden."

Omzunun üstünden bana bakıp "ablamın yanında bu şekilde konuşma." dedi.

Sanki ben yerine göre davranmayı bilmeyen bir insandım. Katlarına çıktığımızda, cebinden anahtarı çıkardı.

"Ablan evde değil mi?"

Derin bir nefes verip "İçip sızmıştır." dediğinde, bu durumdan rahatsız olduğu belliydi. Kapıyı açıp, geri çekildi. Resmen girmem için beni buyur ediyordu. Ayakkabılarımı çıkarıp girdiğimde, evde farklı bir hava farkettim. Geçen geldiğimde daha boştu. Şimdi birkaç biblo vardı.

"Yeni eşyalar almışsın."

Arkamdan yaklaşıp belime sarıldığında, kalbim hızlandı. Dudaklarını kulağıma dayayıp, ısırınca kollarını sıktım.

"Yaver evlenince kendi odasındaki eşyaları bana yolladı."

"Güzelmiş."

Kendimi ona bastırdım. Odanın kapısı açılmasıyla hızla arkamdan çekildi.

"İshak sen misin gelen? Elin boş gelmişsindir kesin."

Akmış makyajı, mini eteği ve kırışmış buluzunde gezinen gözlerim en son tekrar yüzüne çıktı. İshak'ın ablası da beni inceliyordu. Çakma sarı saçlarına parmaklarını dolayıp, kapı pervazına yaslanmış.

"Bunu mu getirdin?"

"Merhaba."

Soru kalıbı kullanması ilgimi çekmişti. Daha çok ilgimi çeken şey ise göbeği açık bluzunden gözüken kurşun yarasıydı.

Bir Aşk Meselesi (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin