*Bölüm İshak'tan. İyi okumalar :)Beybaba önümde ilerlerken, arkasına takılmıştım. Egemen'in babası olması, patronum olması beni geriyordu. Bulunduğumuz ilişkinin garipliği de bu gerginliğin nedenlerinden biriydi. Bahçeye çıkacağımızı düşünürken, çalışma odasına girmiştik. O oturduğunda ayakta kalmaya devam ettim.
"Otur."
Emir vermeye alışık gözüken adam, heybeti ve ses tonu yüzünden saygı uyandırıyordu. Karşısında ki koltuğa oturduğumda parmaklarımı çıtlattım. Egemen, babam yemez seni demişti ama ben onun kadar rahat olamıyordum. Zaten kimse o sarışın kadar rahat olamazdı. Rahatlığı beni bile etkilemişti ki bu adamın karşısında uygunsuz pozisyonlarda gözükmüştük. Bu da rahatsızlığımın bir diğer nedeniydi.
Egemen'in babası, Purosunu yakıp, arkasına yaslandıktan sonra "Ailen ne iş yapıyor?" diye sorduğunda parmaklarımı çıtlatmayı bıraktım.
Bunu daha önce sevgililerimin aileleriyle denk geldiğim zaman sık sık duyardım. Doğruyu söylediğim zaman tepkiler iyi olmazdı. Hapiste olan bir baba, iyi bir izlenim yaratmıyordu. Benim için iyi bir izlenim yaratmak dert de olmamıştı. Şimdi ise ilk defa tereddüt ediyordum.
"Ailemden uzağım."
Babamın hapiste olduğunu söylemek istememiştim. Başını salladıktan sonra "Tek mi yaşıyorsun?" dedi. Cevap vermek için ağzımı açtığımda "Ya da oğlumla mı yaşıyorsunuz?" diye sordu.
Bakışları sertleşirken, bizi gördüğü onca durumdan sonra böyle bir şey olsa, bunu dert edinip edinmeyeceğini düşündüm.
"Ablamla yaşıyorum." dedim.
"İki kardeş misiniz?"
"Bir küçüğüm var."
Yine ağır ağır başını sallamıştı. "Egemen'de bizim en küçüğümüz." dediğinde konuya girdiğin anladım. Beni uyarmak için buraya getirmiş olmalıydı. "Biliyorum." dedim.
Ondan uzak durmamı isteyeceğini sanmıyordum. Buraya gelmeden önce de bana karşı takındıkları tutum farklıydı. O zamanlar aramızda bir şey olmadığından, tutumlarını önemsememiştim. Şimdi ise olumlu olmalarının iyi olduğunu düşündüm. Egemen nasıl bir dünyada yaşıyor bilmiyordum ama benim yaşadığım dünyada bu şekilde bir olumluluk yoktu. İki gün öncesine kadar aklımda kendimi bu duruma sokmak da yoktu. İlk defa, isteklerimin sonucunu düşünmeden hareket ettim. Ona yaklaştıkça, onu daha çok istemiştim. Bu yüzden bir şeyleri salmıştım.
"Oğullarımla her zaman gurur duymuşumdur. Ne yaptılarsa, bir nedenleri vardır der arkalarında dururum ama Egemen arkasında durmamın çok zor olduğu şeyler yapar."
Puroyu bırakıp, öne doğru eğilip, gözlerimin içine bakan beybaba tehditkar görünüyordu. Burda arkasında duramayacağı şey belki de benimle olmasıydı.
"Antalya'dan çıkıp, o kadar yer varken Kars'a gitmek istemesi gibi. Bunun mantığını çok uzun süre düşündük, senmişsin."
Sorunun Kars'a gelmesi olduğunu anlarken boğazımı temizledim. Sarışınla aramızdakiler çok yeniydi ve ben onun neden bunu yaptığını bilmiyordum. Ailesine benim için geldiğini söylemişti ama bu bir yalandan ibaretti. Kars'ın kendine has havası vardı. İnsanı mertti, dürüsttü biraz da sertti. Esnafı halka dönüktü. Buna rağmen dışarıdan gelenler kültürünü sevmiyordu. Egemen'e de şaşırıyordum çünkü şimdiye kadar onun kadar ayrı birini de tanımamıştım.
Beybaba konuşmaya devam edip "Geri gelmesini istiyorduk, kendi isteğiyle." dediğimde kaşlarım çatıldı. Derin nefes alan yaşlı adam "O yanımızda değilken hepimiz tedirginiz." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aşk Meselesi (bxb)
HumorTAMAMLANDI Egemen şuursuzca yaşayan biriydi. İshak ise sadece yaşamaya çalışıyordu.