*Ben bu bölümü çok sevdim. İyi okumalar :)
Üzerimden tır,dozer ve türevleri geçmiş gibi hissediyordum. Gözümü ağrıya açtığımda, yüzümü buruşturdum. Dağ ayım yanımda uyuyordu ve ona bakmak için vücudumu çevirince popom sızladı. Yalnız ne tikilmiştim be. O kadar güzel geceden, böyle kötü ağrılar kalması hiç hoş değildi. İshak horladığında kaşlarımı çattım. Mecazen değil, horul horul uyuyordu ve rahatlığı sinirimi bozdu. Burnunu kıstırdığım zaman nefes alamayıp öksüre öksüre uyandı.
Elimi ittiğinde "Günaydın ayıcığım" dedim.
Gözleri önce odada dolandı. Beyninin yüklenmesini bekliyor gibiydi. Yüklenince gözleri bana döndü.
Burnunu sıvazlayıp "Sıkıntın var yine?" dedi.
"Ağrım var. Senin de maşallahın var."
Yüzünü buruşturup, gözlerini kapadı. Tekrar uyumaya döndüğünde 'yuh' diye geçirdim içimden. Çok güzel takmamıştı beni.
Kolunu dürttüm, tepki vermedi. Durtmeye devam edip "Uyuma, kalk da bir durum değerlendirmesi yapalım." dedim.
Uyuma numarasına devam ederken karnına sertçe vurdum. Gözleri açılınca gülümsedim.
"Egemen daha güneş doğmamış."
"Ben acıyla uyandım, güneşle değil zaten."
Ona üzgün üzgün bakmaya başladım. Oflayıp bana doğru dönünce gülümsedim. Kafamı elime yaslayıp, ben de ona biraz daha döndüm. Bir kaç saniye birbirimizin gözlerine baktık. Sadece bakışmak bile, beni rahatlatırken dudağımı ısırdım. Gözleri dudaklarıma kaydı. Belimi tutup dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Öpüşüne karşılık verdiğimde beni tamamen üstüne çekti. Ellerimi iki yanına dayayıp, onu hızla öpmeye başladım. Elleri belimi okşuyordu. Kalçalarıma inip, okşamaya devam ederken dilimi ağzının içine yolladım. Dilini dilime doladı, kalçalarımı hafifçe sıktı. İnlediğimde, dilini çekip, dişlerini alt dudağıma geçirdi.
"Ah"
dudağımı serbest bıraktığında ellerimin üstünde doğruldum. İshak alt dudağını yalayıp "Bunun için uyanıyoruz?" dedi.
Kaşlarımı oynatıp "Başka ne için uyanabiliriz?" dedim.
Bir şey demek yerine burnumu öptü. Gözlerim şaşı olmuş olabilirdi. İshak öptüğü yeri ısırınca kafamı çekmeye çalıştım. Kalçamda ki eli belime çıkıp geriye çekilmeme engel oldu.
"Beni yemek istemeni anlıyorum, çok tatlıyım sonuçta."
Çenemi serbest bırakıp tekrar öptüğünde içim bir hoş oldu. Onun tarafından böyle sevilmek güzeldi. Kafamı boynuna gömdüm. Tüm ağırlığımı üstüne verip, ellerimi beline doladım. Gözlerimi kapattığımda, tekrar uykuya teslim olmuştum.
Bilmem kaçıncı kez uyandığımda bu sefer beni uyandıran Güneş olmuştu. Yüzümü buruşturup, elimi kapalı gözlerimin önüne getirdim. En son altımda hissettiğim sert beden yoktu ve bu gözlerimi aralamama neden oldu. Doğrulup, esnedim. Boş olan odaya ve yanıma baktım. İçime birden gelen endişenin nedenini biliyordum. Elimi saçımdan gezdiririrken o dağ ayısının cidden psikolojimi altüst ettiğini düşündüm. Yine gitmiş olabileceği düşüncesi, en önde gelmişti. Ardından banyomun kapısı açıldı ve ben farketmeden tuttuğum nefesi verdim.
Gözlerimin parladığına emindim. İçimde ki sıkıntı dağılırken "Günaydın ayıcığım ikinci kez." dedim.
İshak elinde ki havluyu sandalyemin üstüne bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aşk Meselesi (bxb)
HumorTAMAMLANDI Egemen şuursuzca yaşayan biriydi. İshak ise sadece yaşamaya çalışıyordu.