31

18.8K 1.4K 523
                                    

*bir önceki bölüm 1k okunurken, 40 kişi yorum yapma zahmetinde bulunmuş. Gider ayak üzmeyin beni .d İyi okumalar 🖤

Çektiğim acının tarifini tam olarak anlatabilsem götüme tüm dünya girmiş gibi hissediyorum derdim. Giren tek şeyin İshak olması gözlerimi yaşartıyordu. Dayak yesem pestilim böyle çıkmazdı. Zaten bana dayak da atamazdı. Yastığa sarılıp, telefonla uğraşan sevgilime baktım. Doğrulmaya çalışınca arkam sızladı. İnlerken kafamı yastığa gömdüm. İshak telefonu bırakıp, yanıma uzandı. Kalçamı okşamaya başlarken dudaklarını omzumda gezdirdi. Minik öpücükleri, acımı götürmese bile rahatlatıcıydı.

"Kremleyim istersin?"

"Sert sert siktikten sonra yumuşak davranman beni duygulandırıyor İshak'ım"

Günlerin hıncını çıkarmak için onu kurutmayı istemiştim. Beni kurutan ise o olmuştu. En azından onun da bu an için sabırsızlandığını vücudumda bıraktığı izlerden anlayabiliyordum.  Evet bu çektiğim acı 12 günün acısıydı. Kalçamı sıkıp, tokat attığında inleyip küfrettim.

"Hızlı olmam için yalvarıyordun."

Vurduğu yeri okşarken ona tersçe baktım. Azdığımda, mantıklı düşünemiyordum. Daha çok dürtüsel davranıyordum. Bu yüzden o içime tamamen girmeden beklediğinde 'Elini mi sikiyorsun bu ne yavaşlık?' demiştim. Sonuç: kolumu kaldıracak halim kalmamıştı.

Yastığa yüzümü gömüp "Neden bu kadar çekicisin piç?" diye mırıldandım. Kendimi bu kadar kaybetmemin nedeni oydu.

Yastık yüzünden beni duymamış olmalı ki "Ne dedin?" diye sordu.

Kafamı ona çevirip, kalçamı oynattım.

"Tamam, sür."

Elini çekip, yandaki çekmeceye uzandı. Vücudundaki kaslara bakarken gözlerim penisine indi. Sönük hali bile devasaydı. Bana döndüğünde, kafamı çevirip tekrar yastığa bastırdım. Ona bakarken yakalanıp bunu sexe davet olarak düşünmesini istemezdim. Tabiri caizse sikilmemiş bir kulağımın arkası kalmıştı. Bu yuzden daha fazla sevişebileceğimi sanmıyordum. Kremin kapağının sesini duydum. Ardından soğuk kremi kalça çizgimde hissettim. Eliyle kremi yayarken yavaş davranıyordu. Parmağını deliğime getirip, okşadığında dudaklarımı ısırdım. Deliğim sızlıyordu ve parmaklarının baskısıyla bu sızlama artıyordu.

"Yarın dersin var?"

Popomda gezinen parmakları, sırtımda gezinen dudakları yüzünden dediğini anlamadım.

"Ne sordun?"

Dudağını sırt çukuruma bastırıp çektikten sonra "Derse gideceksin yarın?" dedi.

Sesinde sanki şey vardı. 'Seni oturamayacak hale gelene kadar siktim ne yapacaksın?'

Vücudumu ona çevirdim. Arkam sızlarken, dönmeme rağmen parmakları hala deliğimi okşuyordu. Gözlerine bakıp dudağımı ısırdım. Parmağını içime itince omzunu tutup ismini söyledim.

Dudağımı öpüp "Efendim." demişti.

Zar zor düşüncelerimi toplayıp, ona söylemek istedigim şeyi aklıma getirdim.

Kaşlarımı çatarken "sırf kampüste yüz yüze gelmeyelim diye beni bu hale getirdin değil mi?" diye hızlıca sordum.

O an yüzünden binbir ifade geçti. Şaşkınlık, sorgulayıcı, bana gerizekalı dermiş gibi ve başka bir çok mimiği ard arda yaptı. Ardından içimdeki parmağını çekti. Bu hareketiyle omzundaki elimi sıktım.

"Egemen senin beyninin nasıl çalıştığını çözebileceğimi sanmıyorum."

Çektiği elini alıp, kalçamın üstüne götürdüm. Dokunması ve benimle ilgilenmesi hoşuma gidiyordu. Derin bir nefes verip, lobumun birini sıktı.

Bir Aşk Meselesi (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin