34 (2.çift)

14.6K 1.2K 352
                                    

*İyi okumalar 🖤

"Beyler bu gece bendensiniz. Islatın ıslatabildiğiniz kadar."

Kadehler tokuşturulup, herkesin ağzından sevinç naraları gelirken, Cenk üstüne çıktığı masada ilerliyordu. Köşeye geldiğinde masadan atlayıp, diğer masadaki arkadaşlarının yanına geçti. Liseden birkaç tanıdığı, çoğu barlardan tanıştığı insanların arasına oturup, masadaki içkilerden birini önüne çekti. Bugünün anlam ve önemi yoktu. Onun için hergün önemliydi zaten. Bu yüzden de ottan boktan bahanelerle kutlama yapardı. Bu seferki izleme listesinde ilk 10'a giren porno çekimiydi. Gelenler neyi kutladığını bilmiyordu üstelik.

Herkes içip, keyifle gülüp eğlenirken Cenk'de yanında ona yılışan çocuğun anlattığı şeyi dinliyormuş gibi yapıyordu. Çünkü çocuğun heyecanla anlattığı lise muhabbetleri onu kesmiyordu. Masadaki içkiler boşalıp, yenileri doldururken ortam iyice hareketlenmişti. Kafalar güzelleştikçe, herkes daha da salmış abuk subuk şeyler yapmaya başlamıştı.

Cenk'in yanındaki çocukta iyice onun üstüne çıkmıştı. Cenk çocuğun belini kavrayıp, ona karşılık verdi. Neredeyse kucak kucağayken çocukla öpüşmeye başladılar. Etrafta onları yadırgayacak kimse yoktu. Burda grup sex bile yapsalar, katılmaktan başka bir şey yapmayacak ahlaki genişliğe sahip arkadaşlarını çağırmıştı.

Çocuğu kucağına çekip, öpüşmelerini derinleştirdi. Dillerini birbirine doladıklarında, cebindeki titreşimi hissetti. Dudaklarını zorla ayırıp, kızarmış dudaklara baktıktan sonra 'bekle' anlamında göz kırptı.

Çocuk dudaklarını bekletmek istemeyerek, boynuna bastırmıştı. O da titreyen telefonun ekranına baktı. Gördüğü isimle sertçe nefesini verdi. Çağrıyı reddedip, telefonu sessize aldı. Masaya koymadan önce yanan ekrandan mesaj bildirimini görünce, telefonu bırakmadan okumaya karar verdi.

'Annen kuzeninle tanışmam için annemle konuşmuş. Bu saçmalıkta parmağın var mı?'

Cenk boynundaki çocuğu uzaklaştırırken, Mete'nin gönderdiği mesajı tekrae okumuştu.

Sinirle "Of anne!" deyip, aramalara girdi. Çocuğu kenara ittikten sonra bir şey demeden, sessiz bir yer bulmak için ilerledi. Personel odasını gördükten sonra düşünmeden girdi. Mekan arkadaşınındı zaten. Annesi birkaç çalışta telefonu açmıştı.

"Ooo Cenk bey annenizi hatırladınız demek!"

Kadın sitemli sesle konuştuğunda, Cenk "Anne seni ne zaman unuttum" diye hayıflandı.

"Eve gelmiyorsun günlerdir. Haber de vermiyorsun. Baban beni suçluyor seni bu kadar rahat yetiştirdim diye."

Annesi hemen sitemlerini sıralamıştı. Cenk, babasını haklı buluyordu. Kesinlikle rahatlıgı annesinden geliyordu.

"Ararım onu da ama önce bana kuzenlerimden herhangi birini Mete ile evlensin diye randevuya çıkarmaya çalışmadığını söyle."

Telefonun ucundaki kısa sessizlikten sonra, Cenk oflayıp elini saçlarından geçirdi.

"Bergüzar beğenmiş çocuğu. Hem bu vesileyle babalarınızın da arasındaki buzlar erir. Evlilik aileleri birleştirir."

Kadının düşündüğü şey Cenk'i sinir etmişti. Telefonu sıkarken, sırtını dolaplara sertçe yasladı.

"Anne, bir tane daha bekar var o evde biliyorsun değil mi?"

"O hovarda evlenir mi oğlum?   Valla evlenmesin de zaten. Evleneceği kişiye yazık eder."

Ayaküstü dedikodu yaparlarken, Cenk sessizce güldü. Mete dışardan düzgün bir profil çiziyordu. Asıl hovarda olan oydu. Annesi bunu bilmediği için, böyle konuşuyordu. Kafasını duvara yaslayıp, derin bir nefes aldı.

Bir Aşk Meselesi (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin