10

26.9K 2K 1.4K
                                    

*İyi okumalar 🖤

Sabah uyandığımda, her yerim ağrıyordu. Gözlerimi kırpıştırırken yerimden zor hareket ettim. Aklıma dün yaşanan şeyler gelirken "Siktir." dedim.

"Yapmışsın onu zaten."

Gözlerim kalorifere yaslanıp, kahve içen Turunç'a döndü.

"İyi misin?"

Gözlerimi kırpıştırıp üstümdeki örtüye baktım. Doğrulmaya çalışırken ağzımdan bir inleme kaçtı. Canım fena acıyordu.

"Sikilmiş gibiyim."

Hiç bir şey demedi. Doğrulup yanıma ilerlerken başımı ovuşturdum. İshak'la ben...siktir. Bu gerçekten olmuştu.

"O nerde?"

Turunç sehpaya otururken kaşlarını çattı. Dudağını ısırırken gözlerini kaçırdı.

Burda değildi. Dişlerimi sıkarken "Örtü?" diye sordum.

"Ben örttüm"

Sinirden ellerim titriyordu. Örtüyü sıkıp gözlerimi yere diktim. Dün olan şeyler bir bir gözlerimin önünden geçti. Örtüyü avuç içimde biraz daha sıktım. Gitmişti. Muhtemelen yaptıktan hemen sonra beni olduğum gibi bırakıp gitmişti. Nasıl böyle bir duruma sokmuştum kendi mi? Ellerimi saçımdan geçirdiğimde Turunç bir şeyler dedi ama algılayamayacak kadar zihnim doluydu. Omzumu sıktığında, gözlerimi ona çevirdim. Yüzüme üzüntüyle bakıyordu.

"Duşa girmek ister misin?"

Kafamı iki yana salladım. Arkaya yasladığımda hissettiğim acı yüzünden dudaklarımı dişledim.

"Beni yalnız bıraksana." dediğimde omzumdan elini çekti.

Bir kaç saniye öylece bana baktığını hissetsem de sonunda salondan çıkmıştı. Ben de acınacak halime güldüm. Sinirle başımı ovuşturdum. Çok berbat hissediyordum. Her zaman, kendimle dalga geçebilen biriyken şu an bu 'komik ve absürt' durumum bana sadece acı veriyordu.

Kafam güzel olmasa kendimi asla böyle bir duruma sokmazdım. O kadar kendimde değildim ki İshak'ın altına yatarken, sabah yanımda uyanacağını düşünmüştüm. Çalan telefonumla zorla sehpaya uzanıp, yazan isme baktım.

Harika.

Açıp açmamak arasında giderken, iç çekip cevapla tuşuna bastım.

"Efendim abi."

"Annemler geldiğinden beri, senin geleceğini söyleyip duruyorlar. Ne zaman geliyorsun?"

Gözlerimi sehpada gezdirdim. İshak'a 'Antalya'ya gideriz' dediğim aklıma gelirken yine acıyla tebessüm ettim. Mete abim cevap bekliyordu.

"Belli değil."

"Bir çocuk varmış."

Yutkunurken çıplak olan üstüme ve dizlerime düşen örtüye baktım. Bu halimi kabul edemiyordum. Böylece arkada bırakılmak...kabul edemiyordum işte.

"Egemen?"

Burnumu çekip "Efendim abi." dedim.

"Ağlıyor musun sen?"

Sesi sertleşmişti. Gözümden akan bir damla yaşı hızlıca silerken "Hayır." dedim.

Neden ağladığımı bile bilmiyordum. Duygusal biri değildim. Telefonun ucundan bir hışırtı gelirken "Ne oldu?" dedi.

Burnumu çekip "Yok bir şey abi." dedim.

Bunu söyleyemezdim zaten. Dram kasarken olan her şeyi abartmama karşı bu durumu ağzıma alamıyordum.

Bir Aşk Meselesi (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin