18.Bölüm ~ Kozahan

36 1 0
                                    

Notu çevirip Ilgaz'a uzattım. Bu mektupların sahibi kimdi ve bize neden yardım ediyordu bilmiyorduk. Sadece bu kişi hakkında düşündüğüm tek şey bundan bir çıkarı olduğuydu.

"Son 5 gün." dedi Ilgaz. Geri sayım başlamıştı.

"Onu tanıyan kimse bana yardım eli uzatmamışken bu kişi neden yardım ediyor?"

Belki de Mortal'ın kimliğinden önce sormam gereken en önemli soru buydu. Bu kişi kimdi ve neden ortaya çıkmıyordu?

"Demekki bir düşmanı var."

Bu cevap kulağa daha mantıklı geliyordu. Mortal'ın bir suçlu olduğunu itiraf ettiği yazılarını göz ardı edemezdim. Dostlukları güzeldi, sağlamdı, korumacıydı. Düşmanı ise daha çok sinsi hamlelerle arkasından yaklaşıyordu.

Mortal denen kişinin bu güne kadar gizlice beni gözlediğini bilmek kafe duvarındaki yazılardan sonra daha da korkutucu gelmeye başlamıştı. Bu şekilde kendimi açık hedef gibi hissediyordum. Kendimi hangi taraftan savunmam gerektiğini bilmiyordum. Ama bu iki siyah zarftan çıkan bileşenlerin durumu belki de eşitleyebilecek olması heyecan vericiydi.

İzlerime dokunma dediğinde kendimi tutamamıştım şimdi ise olası bir düşmanla iş birliği içindeysem eğer ne olacaktı?

Sanırım bunu yaşayıp görecektik.

Ilgaz dan diğer zarfı da isteyip iki zarfı da çantama koydum. Yanımda daha güvenli olacağını düşünüyordum ya da sadece fikrimi değiştirmemek adına aldığım bir önlemdi, bilemiyordum.

Akşamın devamında Ilgaz'ın okulda geçen zamanını dinlemiştim sonra da erkenden odalarımıza çekilmiştik. Hala aklımın bir köşesinde o adreste bulacaklarımın merakı barınıyordu. Bir ev adresi olup olmadığını merak ediyordum. Ya da o gün neler olacağını...

Sabah gözlerimi yine örtmeyi unuttuğum perdelerden dolayı direk yatağıma vuran güneşle açmıştım. Gözlerimde parlayan ışık normalde rahatsız edici olsa da bu sefer hoşuma gitmişti. İçimde anlamını bulamayacağım bir rahatlıkla uyanmıştım. Saat kaçtı ya da ben ne zaman uyuyakaldım bilmiyordum sadece Ilgaz'ın çoktan okuluna gitmiş olduğunu tahmin edebiliyordum.

Diğer günlerin aksine yatak beni bırakmak istemiyormuşcasına yumuşaktı. Sadece bir süre için dünya üzerinde hiçbir derdim yokmuş gibi hissettirmişti. Bu anın beni şımartmasına izin verip gevşedim.

Yine de bütün günü yatakta öldüremeyeceğimi de biliyordum. O yüzden bu şımarıklığı gündelik hayatıma yayabilmek için soğuk bir duş almakla başladım. İlk başta iyi bir fikir gibi gelse de kış kapıyı çalmışken soğuk suların saçlarımdan akışı dondurucu etki bırakmıştı. Titreyen çenemi ise saç kurutma sayesinde durdurmayı başarmıştım.

Kendime "Güzel bir gün olacak." dedim. Güzel günlere ihtiyacım vardı.

Saçımı kuruttuktan sonra kısa bir fön çektim. Bugün özüme dönmek istiyordum. Madem bir kimlik arayışındaydım bu yolda hislerime güvenmek istiyordum.

Valizimin başına oturduğumda getirdiklerim için bir an pişmanlık yaşadım. Yaşadığımız o olaylı yemek macerasından sonra süslü kıyafetlerin ve takımların annemin bir yansıması olduğunu düşünmüştüm ama altın küpelerime dokunduğum an aslında benim de bir parçam olduklarını anlamıştım.

Annem abartırdı, ben ise özenirdim. Benim düştüğüm en büyük hata kendimi unutmam olmuştu.

Mortal'ın ilk çıkarımı doğruydu. Görünüşüm ihtişamım, mücevherler ise silahımdı. Özgüvenimde ve tüm mücadelelerimde benim yanımdaydılar.

İzlere DokunulmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin