34.Bölüm ~ Son Kez Part2

30 2 0
                                    

Part 2

Elleriyle önce yüzünü kapattı ardından anlını sert bir şekilde ovdu. Dürüst olmasının bu kadar zorlayıcı olması kendi adına üzücü ve utanç verici olmalıydı. Esattan duygularımı kurtarabilmiş olmama bir kez daha sevinmiştim.

" Beni anlamanı bekleyemem ama anlatmaya çalışırım."

Tepkimi ölçmek için bana baktığında devam etmesi için başımı salladım. Kucağımda sıktığım parmaklarım uyuşmaya başlayınca ellerimi serbest bırakıp biraz camı açtım. İçim artık gerçekten daralıyordu.

" Biz bir zamanlar aynıydık. İki prestijli ailenin gelecekleri kurulu çocukları... Seni hiçbir zaman o şekilde sevemedim Feray. Senin benim gibi olduğunu anladığımda senden nefret ettim çünkü zaten kendimden de nefret ediyordum. Ben yapamıyordum ama senin yapmanı umuyordum. Gitmeni istiyordum. Gidebileceğini bana olan inatçı tavırlarında görüyordum ama sen her geçen gün daha da kalmak istedin. Buna bir şekilde son vermem lazımdı yine de ayrılan taraf olamazdım. Senin gitmen ve bir daha asla dönmemen gerekiyordu bu yüzden bir plan yaptım. Senin o gün eve geleceğini biliyordum. Sürpriz için Alex'e danıştığında bana öncesinde her şeyi anlatmıştı. "

Susması için elimi kaldırdığımda ikimizin yüzleri arasında titreyen uzun parmaklarım duruyordu. Kendimi tutmak güçleşirken yeniden yumruğumu sıktım. İçimde ona vurmak için büyük bir istekle yanıyordum. O ise yüzüme bakmaya bile çekinmiyordu.

" Benim göreceğimi bile bile o kızı öptün. Ben göreyim diye..."

Sesim ellerimle yarışırcasına titriyordu. Ceketinin fermuarını yarıya kadar indirdiği yakasına elimi geçirdiğimde tepkimi garipsememişti. "Bilerek canımı yaktın." Artık Esat'ı resmen sarsıyordum. Gözüm dönmüşcesine bir yandan konuşup bir yandan da göğsüne yumruklarımı geçirmeyi başladığımda bir süre tepki vermedi.

"Ben neler yaşadım hiç düşündün mü?" diye tekrar bağırdığımda bu sefer beni bileklerimden yakaladı. Ellerini bileklerimden kurtarmak için çalışırken saçlarım da yüzümü kapatmıştı.

Aniden durdum. Canının yanmadığını düşünüp daha birkaç dakika önce sevinen kadın şimdi delirmiş halde yumruklarını savuruyordu. Canımın yandığını anlayamayacak kadar acı içindeydim. Kalbimi sıkan bir el var gibiydi ve o el artık boğazımı da sıkıyordu. " Peşimden gelmelerin oyundan ibaretti." dediğimde yaşadığım farkındalık göz yaşlarımı da peşinden getirmişti.

Bileklerimi yavaşça bıraktığında üstümde kilolarca ağırlık varmış gibi ezildiğimi hissetmiştim. Bir an yüzümün önüne düşen saçlarıma uzanacak gibi olduğunda kendimi geriye çekip öyle düzelttim. Gözyaşlarımı ona göstermemek için ellerimi tamamen yüzüme gömmüştüm.

Fısıltıyla "Özür dilerim." dediğinde aniden "Dilemeyecektin." diye bağırdım. Çenem titriyor ve göz yaşlarım yanaklarıma akın etmeye devam ediyordu. Saklayamıyordum. Bir şey söyleyecek gibi olduğunda " En başta söylemiştin. Unuttun mu?" diye yeniden bağırdım.

Titreme artık bütün bedenime yayılmıştı. Esat önce camı kapatmaya yeltendi ama onu da engelledim. Üşümüyor aksine yanıyordum. Şimdi yağmur yağsa bile sönmeyecek bir ateş içindeydim.

"Sen gittiğinde seni ne kadar sevdiğimi farkettim." dedi. Öyle bir güldüm ki az önce çıldırmış gibi yumruk atan kızdan çok uzaklaşmıştım. Esat tepki vermeme müsaade edercesine yavaş konuşuyordu. "Anlamanı bekleyemeyeceğimi de söylemiştim" dedi. Bu bana fazlasıyla ukalaca gelmişti.

İzlere DokunulmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin