32.Bölüm ~ Evlilik

57 1 0
                                    

"Üniversitede tanıştık." Babamın göz bebeklerine yansıyan o ışığı görmüştüm. Dışarıda bir yerlere bakıp gülümsediğinde düşüncelerinde o anı ziyaret ettiğini anlamıştım. Daha sonra "Arkadaş ortamında karşılaşmıştık. Bu kısmı biliyorsun. Düz bir hikaye, ilk görüşte aşk." diye devam etti.

"Annem tanıştığınız ilk gün seninle geleceği olduğunu hissettiğini söylemişti."

Babamın yüzündeki gülümseme genişlerken tanımadığımız insanların hayat koşturmacasını bırakıp artık birbirimize dönmüştük. İkimizin de tamamen sakin olduğu ender anlardandı.

" Bu kadın benimle olmalı demiştim daha güzeli de o muhteşem kadın benimle olmayı istedi."

"Çocukken hikayenizi dinlemeyi severdim."

Babamın üstüme bıraktığı cekete sıkıca sarıldım. Sanki sinirli veya üzgün olduğumda bu duygular vücudumda bir zırh görevi görüyor ve soğuğun beni teyet geçmesini sağlıyordu ama sakinleşip kendi ruh halime geri kavuştuğumda o zırh parçalanıyor ve en ufak hava olayını bile hissediyordum.

Babam"Çocuklar mutlu hikayeleri severler." dedi. Küçükken yaptığı gibi burnumun ucuna hafifçe vurduğunda " Ama ne yazık ki o hikayeler gerçek değildirler. " dedi. Şu an beni küçük kızı olarak görüp görmediğini merak ettim.

" Ben mezun olduğumda annen uluslararası ilişkiler üçüncü sınıf öğrencisiydi. Diplomayı kutlamak için herkesten habersiz kaçtığımız tatilden seninle döndüğümüzü kısa bir süre sonra öğrendik. Tabi bu bizim için beklenmedikti. Benim bir işi bırak deneyimim bile yoktu. Annen son sınıfa geçmişti ve hamileliğinin risk içerdiğini öğrendiğimizde ben askerlik için tecil bozmuştum bile. Nazlı desen ailesine korkudan tek bir kelime edemiyordu. Karnı büyümeye başladığı için saklamak da gün geçtikçe zor olacaktı. Biz de kaçmaya karar verdik. "

Nefesimi kesen ailemin anlattığı yalan hikayenin aslını dinliyor oluşum muydu yoksa aralarındaki aşkın gerilime dönüşmesinden miydi? Kalbimde nedensiz bir çiçek açmıştı. Heyecanın bir tomurcuğu nasıl büyüttüğünü hissediyordum. Onlar için üzülmem gerekmez miydi?

"İki aile de birbirine girdi. Nazlı benim ailemin yanına yerleşti. Birkaç ay sonra ben askerlik için gitmek zorunda kaldım. Döndüğümde sen doğmuştun. Bize geldiğin gün hastanede ben olamadım ama Nazlı beni aradığında ailesiyle senin sayende barıştığını söylemişti."

Kravatını tamamen açmasını izledim. Daha sonra derin bir nefes aldı. O günleri yeniden atlatmaya çalışıyor gibi efor sarf etmişti. Alnındaki küçük ter damlaları zorlu günlerin stresini ele veriyordu.

" Demek gerçek hikaye böyle." dediğimde" Bu yanlızca başlangıç. " dedi. Devamını o an bir çırpıda dinlemek istemiştim.

" Devamını anlatmayacak mısın? "

Yüzüme küçük bebeğine bakar gibi baktı ve ardından güldü. Neşe yerine daha çok alay hissediyordum. En azından aramızdaki gerginliğin bu gün için bittiğini anlamıştım. Bu gelişme içeren bir baba kız anıydı.

"Annen hikayeyi sana korkup uyuyamadığın gecelerde anlatıyordu değil mi?" diye sordu. Dilinin ucundaki diğer cümleleri duymak için sıkılmış bir tavırla babamı onayladım. 

Balkon kapısının kolunu tutup "Güzel." dedi. " Eğer korkarsan hikayenin devamıyla burada olacağım."

İçeriye geçtiğinde peşinden gelmem için kapıyı açık bıraktı ama ben gidemedim. İçime yayılan ısı ceketten bağımsızdı. Hatta dünyanın en kalın montunu verseler böyle ısınamayacağımdan emindim. Yakıcı olmayan masum bir his vardı göğsümde. Göz yaşlarımı eritmiş ve kara bulutlarımı darma dağın etmişti. Babam çocukluğumdan uzun bir süre sonra beni sevmişti. Bu yaşadığım en güzel şaşkınlıktı. Hiç geçmesini istemeyeceğim hisler içimde bir düğün pastası var ediyor gibiydiler.

İzlere DokunulmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin