Kahvaltı da muhtemelen Seokjin Hyungun uyarıları üzerine herkes normal davranıyordu.
Tatil konusu açıldığında kimsenin bilmemesi gülmeme sebep olmuştu. İlk ben öğrenmiştim.
"Olur gidelim. Güzel vakit geçiririz." Dedi Yoongi Hyung.
"Jungkook sana bir şey göstereceğim." Dedi Jimin heyecanla.
Olur dedim ben de daha fazla yiyemeyeceğimi bilerek ayağa kalkarken. Eli elimi bulurken ikimizi de üst kata koşturdu. Onun odasına girerken gülmüştüm.
Dolabını açtı. Bir bölmeyi daha açtığında kaşlarım şaşkınlıkla havalandı.
"Jimin sen ciddi misin?" Diye sordum.
"Sadece bu oda sınırları içerisinde tek başıma giyiyorum. Henüz kimse bilmiyor. Daha önce etek giydiğin için garip karşılamayacağından eminim." Dedi.
Elimi siyah pileli eteği alırken güldüm.
"Seninle birgün pijama partisi yapmalıyız. Eteklerle." Diyerek göz kırptım.
Kolları hızlıca bana dolanırken kıkırdadım.
"Seni çok özledim Kookie~"
Aegyolu sesine gülerken ben de ona sarıldım.
"Şimdi çıkmam gerek. Göz randevum var. Ona yetişeceğim. Eğer bu gece bir şey çıkmazsa odandayım." Dedim ve gülerek çıktım.
Kendi odama gidip üzerimi giyindim. Pantolonumun kemerini takarken alışverişe gitmem gerektiğinin farkındaydım. Bana büyük gelen kıyafetlerle daha fazla idare edemezdim.
Arabamın anahtarını alırken bunun o adama olması herhangi bir şey hissettirmiyordu.
Telefonumun sesini açarken anında bildirim gelmesiyle kaşlarımı çattım.
Yoon Ho;
Yarın saat 09.00'da bekliyorum seni.
Konum.Netti. Noktalama işaretleri bile kullanması beni gerçekten beklediğinin kanıtıydı. Gidecektim. Kim ne derse desin üzerimde emeği büyüktü. Bir-çok kez özgüvenimi yükseltmiş bana tavsiyeler vermişti. Jimin'in olayında beni kurtaran yine oydu. Eğer beni görmek istiyorsa bunu geri çevirmeyecektim.
"Ben çıkıyorum. Birkaç saate gelirim." Dedim.
"Benimde gelmemi ister misin?" Diye sordu Taehyung.
"Alışverişe falan gideceğim. Çok önemli değil." Dedim Yoon Ho'nun isminin üzerine tıklarken.
Kulağıma götürürken arkamı dönerek kapıya ilerlemiştim.
"Alo."
"Naber?" Dedim kapıyı açıp evden çıkarken gülerek.
Arabama ilerledim.
"İyiyim sen nasılsın?" Diye sordu.
"Afrodit iyi geldi." Dedim.
"Seni görmeye ihtiyacım var. Bilmiyorum özledim Jungkook." Dedi.
"Geleceğim merak etme."
Sonrasında çok bir şey konuşmadan kapatmıştım.
Göz testi yapıldıktan sonra sol gözüm 1.50 sağ gözüm 0.50 çıkmıştı. İyi idare etmiştim.
Sonrasında alışveriş merkezine giderek kendime gözlük, daha doğrusu gözlükleri, almıştım. Beğendiğim bir kaç model arasından seçim yapma gereği duymamıştım. Bir saat sonra lenslerimle birlikte alacaktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aphrodite ~Taekook
Fanfiction"Zira hesaba katmamış olmalıydı seni yaratırken tanrılar, güzelliğinin etkisine Afrodit'in bile kapılacağını." Daddy Issuses...