Aphrodite ~Taekook

25

Taehyung'la belirsizdik. Bu belirsizlik beni pek etkilemiyordu. Çünkü hissettiğim yoğun duygulardan sıyrılmayı başarmıştım. Yoongi Hyungla konustuğum geceden beri hayatımda hissetmediğim kadar iyi hissediyordum.

Şimdiyse kütüphanede babamın sözünü dinleyen uslu bir çocuk olarak ders çalışıyordum. O istediği için değildi. Kendim istediğim için çalışıyordum. Yoksa kaçıp gitmem çok da zor değildi.

"Pişt yakışıklı seni kaçırmaya geldim" dedi Jimin fısıldayarak.

Ders çalışmama başta o kadar şaşırmıştı ki ona gülmeden edememiştim. Sonrasında oturup soruları nasıl çözdüğümü gördüğünde daha da şaşırmıştı.

"Sana ders çalıştırabilirim. Yeterli zamanın var. Eminim ki hukuk kazanabilirsin." Demiştim .

Henüz ikna olmamıştı beyefendi.

"Tamam testim biter bitmez kalkıyorum." Dedim ben de fısıldayarak. Eh dediğim gibi. Ders ve eğlenceyi aynı anda gayet de götürebiliyordum.

4 gün sonra okullar açılıyordu. Açılır açılmaz gelenekselleşmiş hale gelen artık sürpriz olmayan bir sınava gireceğimize emindim.

Ben sorularımı çözerken o benim çantamı toplamayı tercih etmişti.

"Taehyung ve Yoongi de aşağıda. Birlikte geçeceğiz diğerlerinin yanına." Dedi.

"Sessiz olur musunuz lütfen?" Diye bir kız isyan edercesine söylediğinde Jimin özür dileyerek kafasını sallamıştı.

Ben de hızlıca testimi bitirip onun daha fazla utanmasını önlemek için kütüphaneden elimdeki üniversiteye ait bir kitapla çıkmıştım.

Soğuk hava aniden etrafımı sardığı için üşütürken kısaca titremiştim. Ceketimi üzerime giyerken bar kiyafetlerimle kütüphanede ders çalışıyor olmam komik gelmişti.

"Evet hazırım. Gidebiliriz." Dedim pantolonumu da yukarı çektikten sonra.

Belimde ince bir kemer vardı. Yoon Ho hayatımdan çıkmış olsa dahi hayatıma kattığı şeylerin etkisi devam ediyordu.

"Saatlerdir ders çalıştıktan sonra bara gidecek kadar berbat bir kafan var." Dedi Yoongi Hyung yüzünü buruşturup arabaya binerken.

"Sınavda sana kopya vermeyeceğim." Dedim ben de arka koltuğa Taehyung'la aynı anda otururken.

"Ben inanıyorum. Jungkook beni birinci yapacak ve Namjoon şoka girecek." Dedi Jimin.

"Eğer yanımda oturursan bu mümkün. Kitapçığını alıp sorularını çözmem için başka bir ihtimal yok." Dedim.

"Gerçekten Jimin'i mi birinci yapacaksın?" Diye sordu Taehyung.

"Güzelliğin beni etkiledi. Sana bir kıyak geçebilirim." Dedim ve göz kırparak önüme döndüm.

Bazen hiç konuşmuyor, bazen birbirimize yürüyorduk. Belirsizdik.

"Oturma düzenine göre Taehyung yanında oturacak." Dedi Yoongi arabayı kullanırken aynı zamanda.

"Şansına küs aşkım. Bir dahaki sefere artık." Dedim ona doğru kayıp ön koltuktaki Jimin'in omuzlarını sıkarak onu rahatlatır biçimde.

"Kızgınım şuan sana. Hiç aşkım diyerek yumuşatamazsın." Dedi.

"Emin misin sevgilim?" Diyerek sordum  elimi kulağına götürürken.

"Seni öldürürüm." Dedi birden.

İrkilerek geri çekilirken korkmuş ifademe kahkaha attı. Ona göz devirerek arkama yaslandım.

"Kendimi gavat gibi hissediyorum sizin yüzünüzden." Dedi Yoongi.