Kim Taehyung
Jungkook 26
Taehyung 28 yaşında.Platformda yürürken tüm flaşlar üzerimde patlarken bile tek umursadığım şey en ön koltukta benim için oturmuş sevgilimdi. Gözlerimiz onla buluştuğunda kocaman gülümsemesi beni de gülümsetirken Gucci'ye üzüldüm. Çünkü manşetlerdeki haber belli olmuştu.
Malesefki bizim aşkımızın gölgesinde kalacaktı. Çünkü tüm bu defileyi silip atacak bir an yaşanmıştı ve haliyle tüm kameralar benim üzerimdeydi.
Çıkışta Jungkook'un elini sımsıkı tutuyorken gülüp duruyordu yaşadığımız âna. Benimle aynı şeyleri düşündüğünü anlatarak kıkırdayıp duruyordu. Tüm flaşlar üzerimize patlarken bile o kadar güzel gülüyordu ki dönüp dudaklarına bir öpücük konduruvermiştim.
Herkes donmuş bana bakarken Jungkook'u çekiştirerek arabaya bindirdim.
Ben de yanına binerken camların filmli olmasını fırsat bilerek dudaklarıma hızla yapışmıştı. Onu kendime doğru çekerken istediğimi anlayarak kucağıma çıkmasında yardımcı olmuştum.
"Sen delirmişsin. Herkesin içinden önce bana gülümsemeyip sonra öpüyorsun." Dedi.
Yüzündeki gülümseme için değerdi.
"Hoşuna gitti bakıyorum." Dedim tek kaşımı kaldırarak.
"Eh yani gitmediği söylenemez."
Dudaklarına tekrar uzanırken hızlıca eğilip bana karşılık verdi.
...
Kucağımda onu bir kere zıplatıp merdivenlere ilerlerken dudaklarımız ayrılmıştı. Birden gülmeye başlarken bu kadar ateşli bir anda neye güldüğünü merak ettim.
"Herkesin içinde öptün beni. İnanamıyorum sana. Aylarca hazırlanılan defile bunun gölgesinde kalacak. Yazık ettin insanlara." Dedi gülerek.
"Gülüşünü gördükçe iyi ki de yapmışım diyorum. Şu gülüşün için hepsini silip atmak umrumda bile değil."
"Bir gün konferansıma katılırsan ben de seni aynı bu şekilde öpeceğim. Bunun hastalık olduğunu söyleyen bilime kanıt olsun." Dedi.
Onu yatağa yatırdım. Dudaklarından öpücükler çalarken her birinde en güzel gülüşünü sunuyordu bana.
Zarif beli ellerimin altındaydı. Vişneli nemlendiricisinin tadı dilimdeydi. Gözleri yalnızca bana bakıyordu. Başka bir şey istediğimi sanmıyordum. Onunla mutlu olmak için başka hiç bir şeye ihtiyacım yoktu. Sokakta yaşasam dahi yanımda o olduğu sürece mutlu olurdum.
...
"Jungkook hangi lipbalmı sürüyorsun? Kameralarda rengi güzel çıkmış." Dedi Jimin.
"Sephora'nın."
"Çilekli, vişneli, kirazlı? Hangisi?"
"Vişneli olan." Dedim bilinçsizce.
Herkesin gözleri bana dönerken Seokjin'in kahkaha atmaya başlamasıyla herkes gülmeye başlamıştı.
"Şuan shipper kalbim coşuyor. Ölecek gibiyim." Dedi Jimin eliyle kalbini tutarken.
Tüm bu cümbüşe rağmen gözlerim karşımda oturan Jungkook'taydı. Güzel gülüyordu. İnsanın gülmesi için bile nedendi başlı başına.
"Jungkook'un yaşadığına emin miyiz?" Diye sordu Hoseok.
Jungkook'un yanında oturan Jimin elini Jungkook'un kalbine koyarken gözlerini büyüttü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aphrodite ~Taekook
Fanfic"Zira hesaba katmamış olmalıydı seni yaratırken tanrılar, güzelliğinin etkisine Afrodit'in bile kapılacağını." Daddy Issuses...