Eve dönerken babam istediğini aldığı için mutluydu. Bense ona Taehyung için kaybettiğimden dolayı gerçek kazanan gibi hissetmekten kendimi alamıyordum.
Eve gittiğimde Taehyung yoktu. Tüm gün bekledim ve yine gelmedi. Onu aradım ama açmadı. Bir hafta boyunca onu bekledim. Beklemekle kalmayıp çalıştığı yere gittim yine yoktu. Yurt dışına çıktığını öğrenmem magazin sayesinde olmuştu.
Şimdiyse öylece yatakta yatıyor bu boş zamanımı Taehyung'u düşünerek geçiriyordum.
Onun için her şeyi yapacağımdan habersizdi. Gerçi yapmamıştım değil mi? Ondan gitmişti. Beni yine kendisiyle sınamaktan çekinmemişti. Halbuki kırıcı sözlerini bile tercih ederdim yokluğuna.
Onun yastığına daha da sıkı sarılırken hemencecik gelmesi için tanrıya yalvardım. Telefonlarımı açsaydı ona yalvarmayı tercih ederdim.
...
Öksürürken bu mide bulandırıcı çayı içmek ölüm gibiydi. Hasta olmuştum. Neyseki Taehyung yoktu ve benimle uğraşmak zorunda kalmayacaktı. Battaniyeme daha da çok gömülürken onun sesini duyma ihtiyacıyla yine aradım.
Saat gecenin 2'siydi ve bu benim umrumda değildi.
Şaşırtıcı bir şekilde telefon açıldı.
"Taehyung." Dedim heyecanla. Sesim pürüzlü ve çatlaktı. Bundan rahatsız olarak sesimi düzeltmek için öksürürken boğazıma dizildiğini hissettim.
"Taehyung şuan duşta Bay Jeon. Normalde o açmayı tercih etmiyordu ama sürekli aradığınızı görünce haber verme gereği duydum. Oldukça iyi o. Hiç bir sorun yok. Ben onunla ilgileniyorum."
"Sen kimsin?" Diye sordum.
"Senin yüzünden öylesine kalacak biriyim ama yine de tüm şansımı deneyeceğim merak etme. Tamamen ayrılmanız için sen onu arayamazken ben burda her şeyi yapacağım."
Ardından telefon yüzüme kapandı, elimdeki telefon duvarı boylarken dişlerimi sıktım. Nefeslerim hızlanırken hızlıca ayağa kalktım. Banyoya koşarken uzun zaman sonra bu iğrenç durumla yeniden tek başıma karşı karşıya kaldım.
Göz yaşlarım akarken sakin olmaya çalıştım. Bir şey olmayacaktı. Ona güveniyordum. Benim aksime Taehyung hata yapmazdı. Sakin olabilirdim. Eminim ki o kadını başından def edecekti birazdan. Odasında olmasının da bir açıklaması olmalıydı.
Dudaklarım istemsizce büzülürken dizlerimi kendime çektim. Kalbim acıyordu. Gerçekten bu acıyı hissediyordum.
Parmağımdaki bizim yüzüğümüze baktım. Sorun yoktu. Onun da taktığına emindim. Hala benimdi. Şimdi kalkacak cerrahlık için sınava çalışacaktım ve hiç bir sorun olmayacaktı. Eminim ki benim çalışmalarım bitene kadar Taehyung gelirdi. Ben zaten hep çok uzunca çalışırdım. Ondan bırakmıştı ya beni. Bu yüzden yine uzunca çalışacak ve bu şekilde zamanın hızlıca akmasını sağlayacaktım.
Aynen böyle yapacaktım. Çalışma odama çıktım. Tableti elime alırken üzerinden gelen haber bildirimiyle birlikte nefesimi tutarak girdim adeta.
Kim Taehyung ... barına giriş yaparken ünlü model Larissa Sparrow'la görüntülendi.
Göz yaşlarım ekrana düşerken resme baktım. Düşen göz yaşım videoyu oynatırken kadının Taehyung'un koluna girişini izledim. Ardından Taehyung'un onu magazinden uzak tutmak için koruyuşunu.
Dudaklarımı dişlerken dayanmak istemedim o an. Gerçekten dayanmak istemedim. Nefes alamıyorken, kendimi parçalayıp ölmek istedim.
Hızlıca ayağa kalkarken aşağı indim. Yerdeki ekranı kırık telefonumu aldım. Onu kaybedemezdim. Hayatın ona başka bir şans sunmasına izin veremezdim. Bencillik yapacaktım. Benden başkasıyla mutlu olamazdı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aphrodite ~Taekook
Fanfic"Zira hesaba katmamış olmalıydı seni yaratırken tanrılar, güzelliğinin etkisine Afrodit'in bile kapılacağını." Daddy Issuses...