15

7.9K 761 578
                                        

Taehyung bir şekilde beni mahvetmeyi biliyordu. Zaaflarımı bu yüzden insanlardan saklamak için çok uğraşmıştım. Çünkü insanlar kullanırdı. Karşısındaki insanı düşünmeden acımasızca kullanırlardı onların zayıflıklarını. Ben bu yüzden arkadaşlarıma bile anlatmazdım doğru düzgün aile hayatımı. Ancak kendimden en uzak tuttuğum kişi herkesten çok bilir olmuştu bunları.

"Evet Jungkook. Hep birlikte eğleniriz. Ailen bu gece burda kalmana bir şey demeyecektir. İlk defa kalmıyorsun sonuçta."

Sikeyim. İkisi de şuan benim üzerimden oynuyordu ve ben boğuluyor gibiydim. Uzun zamandır bu kadar mutlu hissetmiyordum ve şuan ikisi de içine etmeyi başarmıştı. Tamam ben de onların oyunlarına göre oynardım. Siktiğimin Taehyung'u zaten durumu kavramış sayılırdı. Yoon Ho da üstüme gelecek kadar beni gözden çıkarmışsa acımasız oynamaktan çekinmeyecektim.

Nasıl olsa bu hayatta kaybedecek bir şeyim kalmamıştı şu odada.

"İyi o zaman. Film mi izleriz oyun mu oynarız?" Diye sordum.

"IronMan izleyeceksek oyun oynayalım." Dedi Yoon Ho.

"Öyle yapalım. Taehyung atıştırmalıkları hazırlarsın değil mi? Yoksa sorun değil ben yerlerini biliyorum." Dedim.

Keskin gözleri benimle buluşurken gülümsedi. O da acımasızlaşacaktı. Sevgili olduğumuzu az çok anlamıştı. Mahvetmekten çekinmeyecekti. Taehyung her şeyi bana zor kılmak için gönderilmiş bir şeytan gibiydi.

Yoon Ho bu hikâyede yanan kişi falan olmayacaktı. Sonuçta daddy isussesu olan biri olarak elbette babama benzeyen biriyle sevgiliydim. Psikolojisideki tanımı bu değil miydi? O zamanlar bunun bir hastalık olduğunun farkında değildim.

Herkes üzerime acımasızca gelmeye devam edecekti. Taehyung'un bile bunları hafifletemediği zamanlar olacaktı.

"O halde Yoon Ho oyunu kursun sen de mutfağı çok iyi bilen kişi olarak bana yardım et." Dedi Taehyung.

"Mükemmel bir fikir." Dedi Yoon Ho ve oldukça samimiyetsiz bir şekilde gülerek ayağa kalkarak mutfaktan çıktı.

"Ne yapmaya çalışıyorsun? Öpüşmemiz onu ne ilgilendirir? Anlık bir şeydi üstelik."

Aniden üzerime yürüdüğünde geriledim. Belim tezgaha çarparken bedenlerimizi tamamen birleştirip üzerime eğildi.

"Şimdi tamamen avucumun içindesin. Kendinden 12 yaş büyük biriyle sevgilisin. Hem de bu Afrodit'in kuzeni."

"Üvey kuzeni." Dedim kendimi geriye vererek yüzünden uzaklaşırken.

"Yakınsınız. Seni seviyordur. Yıkılmış olmalı. Bu gece onu daha da parçalayacağım. Sen kendini affettiremeyeceksin."

"Onu neden parçalamak istiyorsun? Birbirimizi seviyoruz. İyi geliyoruz. Karışma. Yoluna bak. Etrafında dönen binlerce kişi var. Neden benimle uğraşmayı tercih ediyorsun?" Diye sordum.

Güldü. Bu alaylı gülümsemesi bile öylesine güzeldi ki.

"Çünkü Jungkook ilgimi çekmeyi başardın. 20 yıllık hayatımda ilk defa biri ilgimi çekiyor. Bu yüzden bunu bir kenara yaz Jeon. Bu hayatın sana benden başka bir şans sunmasına izin vermeyeceğim."

Dediği gibi de yapmıştı. Beni yıkmıştı. Beni kendine bağlamıştı. Bırakmamıştı.

"Psikopat." Diyerek omuzlarından ittiğim gibi mermerle arasından çıkıp atıştırmalıkların olduğu dolaba ilerledim.

Birlikte içeri geçtiğimizde Yoon Ho dalgın bir şekilde sehpayı izliyordu. Gidip özellikle onun yanına oturdum. Taehyung da diğer tarafına otururken böylesine keyif aldığım günde bile tüm moralimi sikip attığı için ona karşı gerçek bir nefret beslemem elimde olmadan gerçekleşmişti. Ona istediğini vermiştim. O bana şerefsizce yaklaşmıştı. Ben de ona karşı bütün şerefimi bırakarak cevap vermiştim. Herkes hak ettiği şeyi alırdı. Afrodit'i bu konuda ayırmayacaktım.

Aphrodite ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin