Jeon Jungkook
Sinirli değildim. Uzun zamandır böylesine konuşup içimi dökmüyordum. Rahatlamıştım. Derin bir nefes alarak durdum ve Seokjin Hyungun bana yetişmesine izin verdim.
"Ee Hyung sence hala aptal gibi miyim?" Diye sordum.
"Mantıklı tek bir davranışın bile yok. Hâlâ psikolojinin deli gibi bozuk olduğunu düşünüyorum." Dedi.
Güldüm. Kolunu omzuma atmasına izin vererek ona biraz daha yaklaştım.
"Doğru düşünüyorsun. Psikolojisi yerinde olan biri bu kadar cümle kurmazdı."
"Anlatabilirsin. Dinlerim." Dedi.
"Biliyorum. Ama anlatmak rahatlatmıyor emin olabilirsin. Deneyimledim. Yalnızca hatırladığım için biraz daha psikolojim bozuluyor. Babamın hamlesini bekliyorum yalnızca. Bana güzel bir sürprizi olacakmış. Hepsinin başı baba sorunları hyung. Başka hiç bir sorun yok." Dedim.
"En büyük sorun. Daha ne olsun?" Diye sordu gülerek.
"Aslında biliyor musun? Teşekkür ederim. O adamla yatmamak kesinlikle daha iyi bir fikir. İnsanlara daha fazla koz vermeme gerek kalmadı böylece."
"Bunlar sır Kook. Koz olarak kullanmayız. Hiç birimiz. Emin olabilirsin." Dedi.
"Sorun değil. Alışığım." Dedim.
Hepsi gelirken bir arabanın içine yedi kişi nasıl sığılır adlı çalışmayı kendimiz göstermiştik. Seokjin şoför koltuğuna otururken ben de yanına oturmuştum. Dalgındım. Arkadaki sıkışıklığa katılmak istememiştim.
Onlarda bu saçma duruma rağmen sessizlerdi. Gözlerimi sakince kapatarak arkama yaslandım. Sonrasında bir anda kendimden iğrenerek torpidoyu açtım. Islak mendili görmemle rahatlayarak bir tane aldım. Önce dudaklarımı ardından boynumu sildim hafifçe. Onun tükürük izlerini bedenimde taşımama gerek yoktu.
Telefonum çalarak sessizliği bozarken cebimden çıkardım. Jaehyun olduğunu gördüğümde birkaç saniye baktım. Ardından Jimin'e uzattım.
"Uyuduğumu söyle." Dedim.
Elimden alırken kafasını salladı. Yoongi'nin kucağında oturuyor olması eğlenceliydi. Onları yeniden barıştırmış gibiydim.
"Efendim Jaehyun."
"Jungkook mu? O uyuyor."
"Mercimeği fırına mi verdiniz? Ben Jungkook üstte olur sanıyordum. Sen ufak tefek bir şeysin." Diye adeta bağırarak konuştu Jaehyun.
Bu beni güldürürken Jimin de gülmüştü.
"Tabi ne sandın?" Dedi Jaehyun'la eğlenerek.
Kurumuş dudaklarımı yaladım.
"Detaylıca anlatmanı istiyorum." Dedi Jaehyun.
"Daha sonra anlatırız." Diyerek kapadı telefonu Jimin.
"Aptalın teki." Dedi Seokjin Hyung.
"Mantıklı tek bir hareketi yok." Dedim Jimin'den telefonumu alırken.
"Yattığımızı nasıl düşünebilir?" Diye sordu Jimin şaşkınlıkla.
"Bir de ben kesinlikle altta olurmuşum. Ne münasebet. Devir switch devri. Seme-uke kalmadı." Dedi.
"Kendinden 12 yaş büyük biriyle çıkarsan kaldığını görürsün." diyerek göz kırptım.
"Tanrım iğrenç bir espri bu Jungkook. Azcık saygı duy kendine." Dedi Jimin elini omzuma geçirirken.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aphrodite ~Taekook
Fanfiction"Zira hesaba katmamış olmalıydı seni yaratırken tanrılar, güzelliğinin etkisine Afrodit'in bile kapılacağını." Daddy Issuses...