Ufak tefek planda pürüzler olsa dahi şuan da Taehyung benim yaralarıma pansuman yaptığını varsayarsak hala bir sorun yoktu.
Bizi kendi aralarında toplandıkları eve getirmişlerdi. Jimin ve ben sonuna kadar dışlandığımızı hissederken onu tanıyordum. Sinirlenmişti. Aynı benim gibi. Yine de şuan sessizce içeride oturuyordu. Planımın geri kalanını acımasızca gerçekleştirmek için tam olarak bu anı kullanacaktım.
"Üzerini çıkar." Dedi Taehyung.
"Gerisini ben hallederim. Sorun değil." Dedim ve oturduğum yerden kalktım.
Acıyla iki büklüm olurken panikle kolumdan tuttuğunda sanki dengem kaybolmuş gibi kendimi üzerine bırakıverdim. Elleri anında belimi bulurken penislerimiz birbirine sert bir şekilde değdiği için ikimizde aynı anda istemsizce inlemiştik.
Üstünden kalkmazken gözlerine baktım. Gözleri koyulaşırken istediğime kavuşmuştum işte.
"Beni mahvettin." Diye fısıldadım gözlerimi dudaklarına indirirken.
Her şeyin bir plan olması fazla iğrenç gibiydi.
"Toparlayabilirim." Dedi.
"Toparlamalısın. Ben senin derinlerindeyken." Dedim ve anında dudaklarına yapıştım.
Bakın hesap etmediğim bir şey varsa o da Taehyung'un baskınlığıydı. O izin vermediği sürece üstte olamazdım. Onu tanımadan hareket edişim yalnızca benim aşağılanmamla son bulacaktı.
Üzerinde ben olmama rağmen kolları belime dolanıyordu ve adeta beni o yönlendiriyordu. Bunu kavradığımda biraz geçti.
Boynuna indim. İzlerimi bırakmaktan çekinmeyerek emdim. Arada dişlerimi geçiriyor kısık kısık inlemesine sebep oluyordum. Bir elim tişörtünün altına girdi. Kasları vardı ancak çok belirgin değildi. Yine de arada kendini kastığında parmaklarım hafif hafif takılıyordu.
Tişörtünü çıkardım. Sertleşmiş göğsünün ucunu dişlerken bir eli vahşice saçlarıma girdi ve beni daha çok kendisine bastırdı. Ardından giyinik olmamdan rahatsız olarak üzerimdeki tişörtü çıkardı. Yeniden onun üzerine eğildim. Kaslarında dudaklarımı gezdirirken sertleşmeye başladığını görüyordum. Elimle penisini sıkarken kafasını arkaya atıp inledi.
Pantolonunun kemerini açtım. Bedeni güzeldi. En az kendisi kadar kusursuzdu. Sonrasında beklemediğim bir şey oldu. Aniden altımdan kalkarken yatağa düşüverdim. Bu ani yer değiştiriş yüzünden afallarken güldü. Dudaklarını şakağıma bastırdı. Ardından diliyle bir yol çizerek kulağıma indi. Yutkunurken derinleşen sesi kulaklarıma ulaştı.
"Küçük oyunundan haberim var. Bundan haberim yokmuş gibi davranıp seni bu gece altımda inletebilirdim ancak ben henüz senin kadar aşağılık biri değilim."
Tavandan gözlerimi ayırmazken üzerimden kalktı. Üşüdüğümü hissederken yutkundum. Şuan yerin dibine girmiştim. Bunun mecazen değil de gerçekten olması için şuan da tanrıya dizlerim üzerinde yalvarabilirdim.
Açtığım kemerini takışının sesi kulaklarımı doldurdu. Yutkundum. Alnımdan süzülen bir ter damlası onun diliyle çizdiği yolda akarken o kafasından tişörtünü geçiriyordu.
"Bu arada Jaehyun'a yattığımızı söyle. Videonun bir kısmını ona göster. Dağ evinde onunla bir hafta kalman hoşuma gitmez." Dedi.
Telefonumu koyduğum yerden alıp videoyu durdurdu ve yanıma attı. Yatakta telefon bir kaç defa sekerken kendimi hiç olmadığı kadar rezil hissediyordum. İki hafta sonra ilk dönem bitiyordu. Yarıyıl tatiline girecektik. Haftaya deneme sınavı vardı. Sonrasında bir sonraki hafta karneler verilecek ve tatile girilecekti. Tatilin bir haftasını Jaehyun'la geçirme fikri gerçekten kötü gelmemişti şuan. Hem her şeyden uzak olurdum. Bu rezil anıyı unutup kendimi toparlamam için boktan bir tatile ihtiyacım vardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aphrodite ~Taekook
Fanfiction"Zira hesaba katmamış olmalıydı seni yaratırken tanrılar, güzelliğinin etkisine Afrodit'in bile kapılacağını." Daddy Issuses...