Karabağ'ın esir çiçeği tanıtım

798 36 87
                                    

Öncelikle merhabalar herkese. Yeni bir hikayeye başlıyorum ve biraz heyecan var. Bu hikâye uzun zamandır aklımda olan bir hikaye, ancak cesaret edip yazamadım. Umarım beğenirsiniz.

              Karabağ'ın esir çiçeği                           Tanıtım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Karabağ'ın esir çiçeği
Tanıtım

Şuşa dağlarında Kharibulbul adı verilen alışılmadık bir çiçek yetişir. Gül bu ismi bülbüle benzediği için almıştır. "Khar" diken anlamına gelir, yani anlamı "dikenli bulbul" demektir.

Ülkemiz de Kharibulbul güzelliğin, şıklığın ve cesaretin sembolüdür. Ancak yıllardır Kharibulbul sadece bir ünvana sahip olmuştur - esaret.

İki farklı zaman iki farklı kadın ve iki farklı hikâye. Bu hikâyeleri ne birleştire bilir?

Bir tarafta köyde büyümüş kendi küçük hayalleri büyük olan Hurşit, diğer tarafta vatanı için canını hiçe sayan cesur asker Ulduz. İki kadının bir birinden farklı hikayesi. Bir kadının hayali, diğerinin cehennemi...

Hikayemiz iki farklı zaman diliminde geçiyor. Karakterleri seveceğinizi düşünüyorum.

Hurşit Şuşa da varlıklı bir ailede büyüyen, hayallerine bağlı, 18 yaşın neşeli bir genç kız. Yaşadıkları şehre yeni atanan mavi gözlü asker tüm hayatını değiştirecek. Hurşit'in hikayesi 1985 yılında geçiyor.

Mavi gözlü asker hakkında bilgi vermiyorum. Hikayeyi okuyunca
Hurşit'in gözünden onu daha iyi tanıyacağız. Heyecanı kaçmasın diye şimdilik gizli kalsın.

Ulduz orduda görev yapan keskin nişancı bir kadın asker. Ulduz'un hikayesi ise 2016 yılında Aprel savaşlarıyla başlıyor.

Şimdilik bu kadar. Kısacık bilgilerle karakterleri tanıyın istedim. Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki bu hikâye benim için çok önemli. Gerek yaptığım araştırmalar olsun, karakterler olsun, sahneler ve betimlemeler olsun çok fazla emek harcadım. Silip silip tekrar yazdığım bir hikaye oldu. Çok önceden düşündüğüm bir hikayeydi, ilk hikayeyimi yazdıktan bir kaç hafta sonra aklıma gelmişti ve durmadan bu hikayeyle ilgili sahneler düşünüp duruyordum. Şimdi bunları yaza bildiğim için çok mutluyum. Şuşa şehrine hiç gitmedim, sadece araştırma yaparak oraları sizin için betimlemeye çalışıyorum. Yanlışlarım olursa, afola. Umarım beğeneceğiniz bir hikâye olur.

Giriş bölümünde görüşmek üzere.

Karabağ'ın esir çiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin