Elysium | 18

54. Bölüm

Allah kahretsin! Bu nasıl olabilirdi? 'Arya ne demek yok?'

'Baya yok işte, bizden önce birileri temizlemiş.' Anlamıyordum nasıl olurdu bu? Allah kahretsin! Sinirle alnımı direksiyona vurdum.

'Kim ya kim? Kartal başkalarını yollamış olmasın?' Poyraz yok gizli tutuyo falan diyodu gerçi. 'Hayır, ya adam dirildi ya da birileri bizle uğraşıyor.'

'Allah kahretsin!' Ne bok yiyecektim şimdi? Yağız benden habersiz adım atmazdı, Alp durumu tam olarak bilmiyordu.

Kaya.. Bu işin içinden de Kaya çıkamazdı değil mi? Haberin Volkan ile konuştuktan sonra gelmesi şüpheliydi. Volkan söz vermişti üstelik, Kaya'nın olanlardan haberi bile olmamalıydı. 'Kapat Arya, döncem ben sana.'

'Nihan, Kartal'a haber etmemiz gerekiyor. Olay büyüdü, buraya gelmek isteyecektir.' İşte şimdi tam olmuştu. 'Gelsin amına koyayım, o da gelsin.' Telefonu kapattıktan sonra yan koltuğa fırlattım. Ne halt yiyecektim şimdi ben?

Ilk önce Gregor işini halletmem gerekiyordu. Eğer Kaya'da bu işe bulaştıysa büyük sıçardık.

Evine geldiğimde, kapısını çaldıktan sonra açması uzun sürmemişti. Kaya beni gördüğünde şaşkın bir ifadeyle bana baktı. 'Nihan?' Kapının eşiğinden çekildiğinde yanından içeri geçtim. 'Nihan ben de seninle konuşmak istiyordum. Dün gece..' onu cümlesinin ortasında kestim.

'İnan umrumda değil Kaya, başka konu için burdayım.' Kollarımı göğüsümün altında bağlayarak, ona doğru döndüm. 'Gregor sende mi?'

Ne dediğimi anlamadığı yüzünden belliydi. 'Kim?'

'Gregor, keskin nişancı. Oyalama beni Kaya hadi.' Bu sefer başını iki yana salladı. 'Ben anlamıyorum, ne keskin nişancısı?' Verdiği tepkiye bakılırsa gerçekten ne dediğimi bilmiyordu. Ayrıca belli ki Volkan'da bir şeyden bahsetmemişti. Boşuna günahını mı almıştım çocuğun şimdi?

'Allah kahretsin! Nerde bu?' Ellerimi saçlarımdan geçirerek, saç diplerimi çekiştirdim. 'Bana ne olduğunu anlatacak mısın?' Kaya'nın dediklerini duyuyordum ama şu anda kendi düşüncelerime bile yetişemiyordum. Bu adamı alnından vurmuştum, dirilemeyeceğine göre hangi cehennemdeydi?

Acaba Alp yardım edeyim diye birşey yapmış olabilir miydi? Lanet olsun onun getirdiği kurşun dışında fazla bir şeyden haberi yoktu ki. Kurşun. Tabi ya! 'Gölge!' Ön kapıya doğru ilerlerken, Kaya önüme geçti. 'Dur bi sakin ol, ne oluyo ne gölgesi, ne diyosun?'

'Kaya çekil şurdan, şimdi sırası değil.' Yanından geçmek isterken tekrar önüme geçti. 'Nihan!' Bunun için vaktim yoktu şu anda. 'Kaya, akşam konuşuruz tamam mı?' Evinden çıkarak koşar adımlarla arabaya ilerledim. Arabaya atladıktan sonra yan koltuktaki telefona sarıldım. 'Âlo Arya, aradın mı Kartal'ı?'

'Yok kara kara ne diyeceğimi düşünüyorum.' Of çok şükür! 'Tamam salla şimdi Kartal'ı falan, attığım adrese gelin acil. Ha Arya, Poyraz'a söyle güvenlik sistemine girmemiz gerekiyor ona göre hazırlıklı gelsin.' Telefonu kapattıktan sonra Arya'ya, Gregor'u bıraktığım konumu attım.

Geçen gece Fırat'ın kaldığı hotelin karşısındaki hoteldi bu. Gregor çatıdan, indirmeyi planlıyordu ama yapamadı. O geceyle bu sabah arasında gelmiş olmalıydı kim kaldırdıysa ve onu bulacaktım.

Hotele girerek, ilk boş odayı tuttum. Kalacak değildim, yalnızca bir kaç saatliğine ihitiyacım vardı.

Odaya girdikten bir kaç dakika sonra Arya ile Poyraz da geldiler. 'Nedir durum?'

'Çatıya çıkan merdivenlere lobiden giriliyo. Mecburen ordan geçmiş olmalı, kamera kayıtlarını incelememiz lazım.' Laptopları açıp, güvenlik sistemine girdikten sonra kayıtları izledik.