'Senin nerden haberin oldu?' Kaya karşıma geçerek bana baktı. 'Avukat Anıl'a ulaşamayınca beni aradı.' Çok iyi yapmış gerçekten. Şu an en son görmek istediğim kişiydi. 'Hadi kalk çıkıyoruz.'
'Karşı taraf şikayet etmemiş miydi beni?' Kaya başını iki yana salladı. 'Yok öyle bir şey, yediği halttan sonra bir de senden mi şikayetçi olacaktı?' Sorgu odasının kapısına ilerleyerek açıp geçmemi işaret etti.
Eşyalarımı alıp son işlemleri hallettiken sonra karakoldan çıktık. Kaya'nın arabasına doğru ilerkerken beni kolumdan tutarak birden kendine doğru çekti. 'Sen iyi misin?'
Ona çarpmamak için ellerimi göğüsüne yasladım. 'İyiyim Kaya, bak bir şeyim yok.'
'Seni neden sürekli belanın tam ortasında buluyorum ben?' Hafifce omuzlarımı silktim. 'Rahat batıyor, duramıyorum.' Ellerimi geriye çekip, ona arkamı dönmek istediğimde beni engelledi.
'Nihan! Çıkan diğer kavgadan da haberim var.'
'Ne duymak istiyorsun Kaya? Kendimi korumam gerekiyordu korudum. Diğer kıza gelecek olursak eğer, ne yapsaydım? Göz göre göre o herifin kollarına mı itseydim?' Hatırladıkça tekrar sinirlenmeye başlıyordum. 'Bak değil geceyi karakolda geçirmeyi, hapis yatacağımı bilsem bile aynısını yapardım.' Kendime bir hayırım yok, en azından başkalarına yardım edebiliyordum.
'Cazzo biliyorum! Biliyorum!' Gözlerini gözlerime dikerek devam etti. 'Bu yüzden endişe ediyorum senin için.' Bu konuyu tekrar tekrar tartışmak istemiyordum.
'Benim Yağız'ı aramam gerekiyor.' Cebimden çıkardığım cep telefonu ile Yağız'ın numarasını tuşladım.
'Nihan nerdesin?' O gittikten sonra olanlardan haberi yoktu. 'Anlatırım Yağız daha, sen ne yaptın?'
'Kızı eve getirdim daha ayılmadı bekliyorum öyle.'
'Tamam geliyorum.' Telefonu kapattıktan sonra Kaya'ya baktım. 'Beni Yağız'a bırakabilir misin?' İtiraz etmeden başını salladı. 'Bin hadi.'
Yağız'a geldiğimizde paniklemiş bir şekilde çaldığım kapıyı açtı. 'Az önce ayıldı, ağlıyor susturamadım yetiş Nihan lütfen.'
Yağız'ın işaret ettiği yatak odasına doğru ilerlerken Kaya ile arkamdan geldiler. 'Siz içerde bekleyin, kız zaten yeterince korkmuştur.' Tek başıma yatak odasına girdiğimde kız başını kaldırdı. Beni görür görmez oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi. 'Sen..' hıçkırıkları arasından konuşmaya çalışıyordu. 'Sen kurtardın beni, ben teşekkür ederim.' Hâla ağlayarak kollarını etrafıma sardı. 'Çok korktum.. çok korktum.' Aynı kelimeleri tekrarlarken, biraz sakinleşmesini bekledim. 'Tamam, tamam güzelim bak şimdi güvendesin artık.' Derin derin nefes alarak kız kendisini toparlamaya çalıştı.
Yağız kapının eşiğinde elinde bir bardak suyla belirdiğinde gelmesini işaret ettim. 'Bak bu arkadaşım Yağız, ben karakoldayken seni evine getirdi.' Kız bir adım gerileyerek Yağız'ın elindeki suyu aldı. 'Kusura bakma ben öyle panikleyince..' Yağız başını iki yana salladı. 'Önemli değil.'
'Çağlar nerde?' Soruyu sorarken sesi titriyordu, Çağlar ise o herif olmalıydı. 'Karakolda, hakkında bir karar verilebilmesi için ifade vermen gerekiyor.' Kız gözlerini kocaman açarak başını iki yana salladı. 'Yapamam, öldürür beni.' İşte bu korkuydu her şeyin sebebi. Onca şerefsizin, yedikleri haltlar sonrasında elini kolunu sallayarak dolaşabilmesi.
'Bak, bugün sen kurtulmuş olabilirsin ama yarın o Çağlar denen herif başkasını hedef alabilir. Ya o kız kurtulamazsa? Bunu bilerek o herifin serbest kalmasına izin verebilecek misin?' Eğer şikayetçi olmazsa büyük bir ihtimal serbest kalacaktı. Ben benim peşimden gelmesinden korkmuyordum ama ceza almadan aynı şeye tekrar teşebbüs edebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elysium | 18
Action'Sana benden uzak durmanı söylemiştim.' Dibime kadar girdiğinde geriye gidemeyip, sadece elimi göğüsüne koyabilmiştim. 'Karşıma çıkan sensin ama, üstelik bu hâlde.' Burnuma kokusu dolarken kelimeleri kafamda düzenlemeye çalışıyordum. 'Buna bir anlam...