Ağzımdan çıkıvermişti işte, gerizekalı Nihan! Böyle söylenir miydi hiç? Kaya bir kaç saniye yüzüme baktıktan sonra gülerek başını iki yana salladı. 'Şaka yapıyorsun.' Daha çok sinirden güldüğü ifadesinden belliydi. 'Yapmıyorum.' Yüz ifadesi ciddi bir hâl alırken, çenemi tuttu. 'Ne dediğinin farkında mısın? Ne demek evliyiz?' Gözlerimi onunkilere diktim. 'Düşündüğün gibi değil.' Beni bırakarak geriye doğru adım attı. İki elini de havaya kaldırıp, gerileyerek kapıya yürüyordu. 'Bence her şey gayet ortada Nihan.' Bana sırtını dönerek ofisinden çıktı. 'Allah kahretsin!' Ya ben Poyraz ile aramda bir şey olsa, yalan söyleyecek biri miydim? Sinirden çalışma masasına vurdum. Ne demek her şey ortada? Kaya'nın peşinden aşağıya indiğimde, ortalıklarda gözükmüyordu. Gitmiş olmalıydı, ama ona yetişebilirdim. Direkt olarak Volkan'ın yanına ilerledim. 'Araba anahtarlarını alabilir miyim?' Şaşkın ifadeyle bana baktı. 'Ne oldu?'
'Dik kafalı patronuna yetişmem gerekiyor.' Elimi açtığımda, anahtarlarını avucuma bıraktı. 'İyi al, araba arkada.'
'Eyvallah.' Anahtarı kapar kapmaz çıktım. Arabaya atladıktan sonra gaza yüklenerek yola çıktım. 'Umarım eve gidiyorsundur Kaya.' Hızla yolu takip ederek, arabasını arıyordum.
Bir süre sonra ileride giden arabasını gördüğümde, mümkünmüş gibi daha da fazla yüklendim gaza. Onu geçtiğimde, direksiyonu önüne kırarak frene bastım.
'Kafayı mı yedin sen?' Arabalar durduğunda bağırarak indi. Ben de inerek önüne geçtim. 'Yedim, yedim kafayı ne olmuş?'
'Öldürecektin ikimizi de.' Başımı iki yana salladım. 'Hâlâ yaşıyorsun değil mi?' Önüme geldiğinde, derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştı. 'Ne istiyorsun?'
'Konuşmak istiyorum.' Söyleceklerim daha bitmemişti. 'Sen konuştun zaten, ben de duyacağımı duydum. Hadi Nihan, geldiğin yere geri dön.'
Kendimi bu duruma neden sokuyordum? Yürü git keyfine bak işte ona ne? Uzak durmak istemiyor muydun?
Lanet olsun neden sürekli kendimle çelişiyordum? 'Neyi duydun? Bir bok bildiğin yok Kaya!' Üzerime doğru gelerek, dibimde durdu.
'Biz birlikteyken onunla evli miydin?' Gözlerini, gözlerime diktiğinde sadece başımı sallayabildim. 'Anladım.' Tekrar sırtını dönmeye kalktığında açabilmiştim ağızımı. 'Bilmiyordum!'
Yerinde durarak, hafifce kaşlarını kaldırdı. 'Yeni öğrendim ben de.'
'Bu dediğin sana mantıklı geliyor mu?' Kaya gözlerini benden alarak, yanımızdan geçen arabalara baktı. Ardından derin bir nefes alarak tekrar bana yöneldi. 'Anlatmama izin verecek misin?' Kaya bu sefer arkasındaki arabaya yaslandı. 'Tamam, dinliyorum.'
Altı yıl önce sadece kağıt üzerinde evlendik. Başımız polis ile beladaydı tek tanık bendim. Ona karşı tanıklık yapmamam için evlendik. Boşanma davası için vekalet verdim ona, sonra da adamı yıllarca bir daha görmedim. Geçen geceye kadar.' Fazlasını anlatamayacağım için bu kadar özetlemiştim.
'Senin onunla ne alakan var Nihan? Birlikte başınız ne türlü bir belaya girmiş olabilir? Ne saklıyosun benden?' Başımı iki yana salladım. 'Anlatamam.' Yaslandığı yerden doğrulup, karşıma geçti. 'Neden?'
'Kaya sorma, sorma anlatamam işte!' İstemsizce sesimi yükseltmiştim. Ona anlatamazdım ama. Ona doğru bir adım atarak, aramızdaki mesafeyi kısalttım. 'Evlilik konusu bu kadar, aramızda başka bir şey yok.' Bir şey söylemediğinde, elimi yanağına yerleştirdim. 'Lütfen inan bana.'
'Tamam.' Tamam mı demişti o? Elini, belime yerleştirerek, beni kendine çekti. 'Sana inanıyorum.' Dudaklarına uzanmaya kalktığımda, Kaya kulağıma eğildi. 'Ama benden sakladığın her neyse, anlatmadan düzelmeyeceğiz.' Beni tekrar bırakıp, geriledi. 'Dalga mı geçiyorsun benimle?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elysium | 18
Action'Sana benden uzak durmanı söylemiştim.' Dibime kadar girdiğinde geriye gidemeyip, sadece elimi göğüsüne koyabilmiştim. 'Karşıma çıkan sensin ama, üstelik bu hâlde.' Burnuma kokusu dolarken kelimeleri kafamda düzenlemeye çalışıyordum. 'Buna bir anlam...