15. bölüm

13.7K 533 49
                                    

'Karanlıktan korkma Nihan.' Gözlerim sımsıkı bağlanmıştı ve bu yüzden hiç bir şey göremiyordum. 'Diğer algılarına odaklan. Etrafını dinle, hisset. Karanlık ile bir ol.'

Bütün söyledikleri hâla beynimin bir köşesinde duruyordu. Sonuçta bildiğim bir çok şeyi bana o öğretmişti. Ben de çok çalışmıştım, yıllarca cehennem gibi bir hayat yaşamıştım, bu hâla da devam ediyordu ama sonunda kazanan ben olacaktım.
❄❄

Gözlerimi tekrar açtığımda etrafım hâla karanlıktı. Kafamda hisettiğim ağırlıktan, kafama bir şey geçirdiklerinden emindim tabi ellerim de bağlıydı. Taser'ı yediğim yer hâla acıyordu da üstelik. Gözlerimi tekrar kapatıp etrafı dinledim. Yanımda kimse yoktu, bundan emindim. İleriden yerde oluşmuş olan su birikintisine düşen su damlalarını duyabiliyordum. Üstelik burnuma küflenmiş demir kokusu dolmuştu. Birden açılan kapı ile doğruldum.

Gözlerimi kapatan band çekildiğinde gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdım. 'Uyanmışsın.' Bir cevap vermeden önümdeki adamı inceledim. Orta boylu, kır saçlı, orta yaşlarında bir adamdı. Üstelik üzerine takım elbisesi vardı, buraya uymuyordu yani. Adamı incelemeyi bırakıp etrafıma baktım. Kocaman bir deponun içindeydim.

'Kusura bakma, sana nazik davranmalarını söylemiştim ama yine de bağlamışlar elini kolunu.' Adam'ın türkcesinin düzgün olmasına rağmen altında anlayamadığım bir aksan saklıydı. 'Kimsin sen?' Sesimin son derece sakin çıkmasına şaşırmış olmalıydı ki cevap vermesi biraz sürdü.

'Benim kim olduğumun bir önemi yok. Sen sadece benim sorularıma cevap ver, ben de seni serbest bırakıyım.' Bir cevap vermeden sadece yüzüne baktım. 'Lorenzo nerde?' Sorduğu soruya şaşırsam bile bir şey belli etmedim. Lorenzo da kimdi? Öyle birini tanımıyordum. Bir cevap vermediğimde yanıma eğildi. 'Peki, daha kolay bir soru ile başlayalım istersen. Adın ne?' Nasıl yani, bu adam benim kim olduğumu bilmiyor muydu? Peki neden kaçırmışlardı beni? İşler iyice sarpa sarmak üzereydi.

Adam'a tekrar cevap vermediğimde ayağa kalktı. 'Capo, kız uyandı.' Seslenir seslenmez içeriye siyahlar içinde bir adam girdi. Uzun boylu kumraldı. Saçlarını arkaya yatırmış, yüz ifadesi ise gayet ciddiydi. En fazla otuz yaşındaydı bu adam, daha büyük olamazdı..

Arkasında ise aynı şekilde giyinmiş olan iki kişi daha vardı. 'Kızın ellerini çöz.' Adam başını salladı 'Certo.' Arkama geçerek bileklerimi bağlı tutan ipleri çözdü.

'İşte şimdi bana belki bir cevap verirsin.' Ellerim iplerden kurtulduğu an yumruğumu Capo dedikleri adamın suratına geçirdim. Adam daha ne olduğunu algılayamadan dizimi karın boşluğuna geçirerek bir kaç adım gerilemesini sağladım. Diğer iki adamın üzerime gelmesi uzun sürmemişti. Bana savurduğu yumruğu eğilerek atlattıktan sonra dirseğimi burnuna geçirdim. Diğer adamın arkamdan geldiğini fark ettiğimde ise geriye doğru karın boşluğuna bir tekme attım. Aslında gayet iyi gidiyordum, ama içeriye sonradan giren adamları hesaba katmamıştım. Hepsiyle başa çıkmam mümkün değildi. Yine de kolay kolay pes etmeyecektim. Dağıttığım yumruk ve tekmelerin üç katını geri alıyordum. Yüzümün kan içinde olduğundan emindim. Ayakta durmakta zorlansam bile yıkılmamıştım da. Adamlardan biri arkadan kollarımı tutmayı başardığında durdurabilmişlerdi beni.

'Solenne.' Beni tekrar sandalyenin üzerine oturtup ellerimi bağladıklarında Capo denilen adam üzerime doğru eğildi 'Büyük bir hata yaptın, ne güzel konuşacakken neden işleri zorlaştırdın ki?' Hâla tek bir kelime etmiyordum ve bunda ısrarcıydım. Adam diğerlerine bakarak hafifce başını salladı, bunun ne demek olduğunu anlamak zor değildi.

Herkes dışarıya çıkarken depo'da sadece Capo kalmıştı. Beni oturduğum yerden sertçe kaldırarak depo'nun diğer tarafına götürdü. Ellerimi çözdükten sonra tavandan inen zincirlere bağladı. 'Lorenzo nerde?' Cevap vermeden sadece adamın gözlerine baktım. Adam bir kaç saniye sonra duvara doğru ilerleyerek bir düğmeye bastı. zincirleri kısaltıyordu ve ben bu yüzden parmak uçlarımda duruyordum. 'Lorenzo nerde?' Kimdi bu Lorenzo? Onlara öyle birini tanımadığımı söyleyebilirdim. Ama bana inanmazlardı. Adam düğmeye tekrar bastığında bu sefer ayaklarım yerden kesilmişti.

Elysium | 18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin