1.Bölüm

98.4K 1.8K 111
                                    

Eylül, tüm yorgunluğundan arınmak için bedenini sıcak suyun altına bırakmıştı. Sonsuz bir uykuya dalmayı çok istiyordu ama imkansızdı bu isteği. Gözlerinden akan yaş fiskiyeden akan damlalarla karıştı. Kurtulmak istedi. Bu evden...
Ama yapmaya cesareti ve şansıda yoktu. Sadece yaşamaya mahkumdu. Sevmişti. Çok sevmişti Kenan'ı. Ama adamın kendisine olan ilgisizliği öldürmek üzereydi kendisini. Adamı zoraki bir evliliğe mahkum etmişti.
Üniversiteden beri gözüne kestirdiği adam kocasıydı ama bir yabancıdan farklı değildi. Sevmiyordu işte Eylül'ü. Ve bu gerçeği bilmek Eylül'ün canını yakıyordu. Keşke hiç Kenan'ın annesi ile tanışmasaydı. Nerden bilebilirdiki annesinin arkadaşı olduğunu. Keşke kadına oğluna aşık olduğunu söylemeseydi. Adamında kendisine karşı hisleri vardır diye düşünmüştü. Ama öyle değildi iste. Kenan kendisinden tiksinir gibi bakıyordu. Belki de adamın hala aklında eski aşığı vardı. Belki mi ? Kesin öyleydi. Unutması zordu. 4yıllık bir ilişki söz konusuydu. Neden evlenemediklerini anlamamıştı. Kadın mı istememişti?

"Şule." diye fısıldadı istemeden de olsa.
Adamın kalbini yakıp kavurmuştu bir alev gibi.
'Yoksa niye hala çekmecede onun fotoğrafları olsunki 'diye düşündü ve bu düşünceye kafasıyla onay verdi.
3haftadır evliydi ama 3yıl gibi geliyordu. Kenan'ı evlendikleri ilk haftadan sonra hiç görmemişti. Adam 2haftadır evde değildi. Babasından korktuğu için evdekilerle iş gezisi dediğini biliyordu ama Eylül buna inanmamıştı.
Acaba Şule'nin yanında olabilir miydi?
İşte bu soru Eylül'ün beynini kemiriyordu.
Musluğu kapatıp duştan çıktı. Bedenini havluya sararken aklında hala düşünceler vardı. Odaya girerken adamı fark etmemesinin nedeni buydu. Kocaman heybetiyle duran adamı fark etmemişti bile. Dolabına ilerleyip havluyu üzerinden atacağı an gelen öksürme sesi ile yerinden sıçradı ve korkuyla arkasına döndü havluyu sıkıca tutarak. Kenan tam karşısında kaşlarını çatarak kendisine bakıyor bir şekilde bulmayı planlamıyordu. Adamın bu bakışları altında eziliyordu. Kenan annesinin zoruyla evlendiğini biliyordu. Bir bilseki bu evliliğe neden olan kişinin karşısındaki kadın olduğunu büyük ihtimal şuan Eylül'ü boğazlıyor olurdu.
Mahçup ifadeyle adama bakmayı kesti ve dolaptan eşyalarını alıp banyoya geri ilerledi. Hızlı bir şekilde giyinirken ağzı kalbinde atıyor gibiydi. Adamı uzun zamandır görmüyordu ve şuan özlediğini fark etmişti.
Lavabonun aynasından kendisine bakıp gülümsedi. İyi görünüyordu. Yani öyleydi...
Derin bir nefes alıp banyodan çıktıktan sonra adamı bıraktığı yerde bulamadı. Neden bir an kendisiyle konuşacakmış hissine kapılmıştıki. Kenan aynı Kenan'dı.
Yavaş adımlarla odadan çıkarken tebessüm etmeye çalıştı. Evdekilere mutsuz görünmek istemiyordu.
Ebru hanımı ve Selçuk beyi çok seviyordu. Bu kadar kısa bir sürede ailesi olmuştu onlar. Mutsuz durarak onları üzmeye hakkı yoktu.
Merdivenlerden yavaşça indi ve konuşmalara kulak verdi.

"Onunla aynı odada kalmayacağım bunu kafana sok anne. Misafir odasını ayarla ona. Bu saçmalık ne zaman bitecek çok merak ediyorum."
Kenan'ın sözünü bitirmesi ile Ebru hanım hemen söz aldı.

"Sesini yükseltme kız duyacak şimdi. Ve böyle bir saçmalığı kabul etmiyordum. İstersen git bu konuyu babanla konuş!" Ebru'nun sesi oğluna oranla daha gür çıkmıştı.
Kenan'ın bir şey demesine izin vermeden salona adım attı. Kenan kendisini gördüğü an yüzünü buruştururken bunu görmezden gelemedi.

"Ah kızım hoşgeldin. Yasemin'e söyleyeyim de bize bir kahve yapsın." gülümseyerek diyen ve ayaklanan kadına tebessüm etmekle yetindi. Koltuğa oturduktan sonra yan tarafında oturan adama baktı.
Kenan kendisinden rahatsız olup kalkacağı an adamın kolundan tutarak buna engel oldu. Ah bu temas nasıl heyecanlandırmıştı bedenini.
Ama Kenan bu hareketi beklemiyormuş gibi kendisine donuk bir ifadeyle bakarken heyecanı aniden son bulmuştu.

"Annene belli etmeden ayrı odalarda kalırız. Bu konuyu daha fazla üsteleme. " dedikten sonra tebessüm etmeye çalıştı.
Kenan ise nefretle kendisine bakmaktan vazgeçmiyordu.

"Annem yeterince zeki bir kadın bu durumu fark eder." dedikten sonra masadaki bardaklara bakan adamın yüzünü inceledi. Sert yüz hatlar niye kendisine hiç gülmüyordu.

"Merak etme ben halledeceğim Kenan." dedikten sonra oturduğu yerden kalktı ve mutfaktan çıkmakta olan kaynanasına baktı.

"Gidip mutfakta içelim anne hem biraz dedikodu yaparız." diyip kendisine doğru gelen kadının koluna girdi ve mutfağa çekiştirdi. Kenan'ın şok içinde arkasından baktığının farkında değildi .
Adam ilk kez onun ağzından Kenan ismini duyuyordu.

Zehr-i Aşk (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin