Eylül duyduğu kelimeler ile adamdan uzaklaştı ancak Kenan bileğinden yakaladı. Ve destek alıp oturduğu sandalyeden kalkan adama bakmamak istedi. Kenan sarhoş gibiydi ve Eylül adamın sözlerine anlam vermek istemiyordu."Bana bakma demedim. Bana nefretle bakma dedim. " Gülerek konuşmuştu Kenan.
Belki de evlendiklerinden bu yana ilk kez Kenan kendisine içten gülüyordu. Eylül bugün yaşadıklarını geride bırakıp bu gülüşe inanmayı çok isterdi ama adamın gülüşünü bile samimi bulmuyordu.
Bileğini adamın elinden kurtarmak istedi ama Kenan buna izin vermedi."Konuşmayacak mısın?" Diye soran adamın gözlerinin içine baktı Eylül. Konuşacaktı günü gelince çok güzel konuşacaktı. Ama şimdi değildi.
"Sarhoşluk başına vurmuş senin. Odana gidip uyumalısın."
"Bacağın nasıl?" Kenan uyumak istemiyordu . Daha doğrusu kadının yanında biraz daha kalmak istiyordu. Bu yüzden konuyu değiştirdi.
"Ben iyiyim merak ediyormuş gibi yapmana gerek yok. Hastaneye gittik zaten. Korkma senin paranı harcamadım. Cihan karşıladı. " Dedikten sonra Kenan'ın boşluğuna denk geldiği an bileğini kurtardı ve yatağına doğru ilerledi. Parmağındaki yüzükle oynarken kafası eğikti. Adamın gitmesini bekliyordu. Çünkü derin bir nefes alıp yalnız kalmak istiyordu. Yorgunluğunu üzerinden atmak istiyordu.
"Neden bu odadasın? Annem gelebilir...-" Kenan lafını bitirememişti.
"Burası benim odam. Annen gelse de bir sorun olmaz. Sabah kahvaltıda söylediklerinden sonra kimseyi gerçek bir evlilik yapıyormuş gibi kandırmamıza gerek kalmadı. Herkes neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. " Dedikten sonra 'Ben bile' diye fısıldadı Eylül.
Hata yaptığının farkındaydı. Ama pişman değildi. Mutsuz bir evlilikti yaşadığı ama adamın simsiyah gözlerini yakından görmüştü. Öpmek istediği dudakların yumuşaklığını hissetmişti. En çokta merak ettiği kokuyu doya doya içine çekmişti. İşte bu yüzden evlendiği için pişman değildi."Yatağının çarşaflarını sabah değiştirdim kokudan rahatsız olma diye. O yüzden akşam akşam Yasemin ablayı yorma. "
Eylül ellerini ovalamaktan yorulmuştu."Kokudan derken ?"
Eylül , yutkunduktan sonra bakışlarını adama çevirdi. Kenan hala ayakta dikilmiş kendisine bakıyordu.
"Bir kaç gün senin yatağında uyumak zorunda kaldım ve baya bir rahatsızlık verdim. Sonuçta insanın yatağı kendine özeldir. Başka bir kadın parfümü seni rahatsız eder diye düşündüm. " Haklıydı Eylül. Kendine göre haklıydı. Adam kendisinden zaten hoşlanmıyor nefret ediyorken daha çok kızıp gürlemesini istemiyordu.
Kenan'ın odadan çıkışını üzgün gözlerle izledi._
Sabah herkes dün hiçbir şey olmamış gibi kahvaltı masasında toplandı. Yasemin hanım kahvaltı masasını doldurmuştu. Hazan ve Cihan gayet aç bir şekilde masaya otururken Eylül iştahı yok gibi hissediyordu. Selçuk bey ve Ebru hanımın da gelmesi ile Eylül tebessüm etmeye çalıştı.
"Bu akşam Dizayn Holding ile olan yemeğe gidecek misin Eylül.?" Selçuk bey gelinine bakarken masaya doğru gelen Kenan'a kaydı bakışları. Oğlu halsiz bir şekilde masaya oturdu.
"Hazan benden daha iyi baba. Ben biraz rahatsızım. " Diyen Eylül tabağındaki zeytinlerle oynadı çatalı ile.
"Peki kızım sen nasıl istersen. Eğer kendini kötü hissediyorsan hastaneye gidelim. "