İyi okumalar :)"Yusuf bir saniye bekler misin?" Hazan artık soğuk esen rüzgar yüzünden içinin ürperdiğini düşünüyordu. Aslında bunun arkasına sığınıyordu çünkü şu an içini üşüten Yusuf'tu.
Kendisini beklemeden garaja doğru yürüyen adamın arkasından zor bela ilerliyordu. Komik olan kısmı ise adamın uzun bacak oranına attığı adımlara yetişmek istemesiydi. Yüzündeki ıslaklık rüzgarın soğunu daha iyi hissetmesine yetiyordu. Hızlıca açılan kapının ardından içeriye giren adamın kendisini beklemeden kapıyı itmesi ile yüzüne yiyeceği darbeden son anda kendini çekerek kurtulmuştu. Kendisini ayakta tutmakta zorlanan gücü ile kapıyı geri açtı ve odanın içinde dört dönen adamdan bakışlarını bir saniye bile olsun çekmedi."Bak ne duydun ya da ne düşünüyorsun bilmiyorum ama açıklamama izin ve-"
"Açıkla!" Yusuf'un sert ses tonu Hazan'ın yüzüne rüzgardan daha şiddetli çarpmıştı. Elinde avucunda küçükte olsa umut yoktu.
"Cihan bana sinirli o yüzden öyle konuştu. Ben Azra'nın sana karşı bir şeyleri var sandım ama Cihan ile birlikteymiş. Şu an benim yüzümden araları bozuk ve Cihan bana kızgın yani bu yüzden bazı şeyleri abartarak yüzüme-" Hazan , Yusuf'un izin isteyerek el kaldırması ile sözlerini yuttu.
Yusuf'un çatık kaşları ve kendisine doğru attığı bir kaç adım Hazan'ı korkutuyordu."Dur bakalım anlamış mıyım?" Yusuf elini geri indirerek yerde oyalanan bakışlarını Hazan'ın gözlerine çevirdi.
"Azra'nın bana ilgi duyması senin için sorun oldu öyle mi?" Yusuf tek kaşını kaldırırken Hazan onaylamak için başını sallayacağı sırada koluna kapanan eller ile yerinde mıhlanıp kaldı.
"Sen aşık olduğun adamla neredeyse her gün göz göze geliyordun Hazan. Aynı evdesiniz aynı sofradasınız ve birlikte dışarıya çıktığınız bile oluyor. Hatta içine soktuğum şirkette bile dip dibesiniz ve benim bundan haberim bile yok. Bunu da geçtim, ortada bir şey yokken sen beni bir kadından kıskanıyorsun he? Çık git karşımdan." Yusuf nefretle kadının yüzüne bakarken Hazan kendisini itekleyen adamın ardından kolunu bırakan parmakların acıttığı yere dokundu.
Gözlerinden sicim gibi yaşlar akarken derin bir nefes aldı.Yüreği , bedeni , ruhu acıyordu. Her yeri teker teker sızlıyordu.
"Ben Yaman'a karşı bir şey hissetmiyorum. Aşıkta değildim sadece ergenlik zamanlarımın hoşlantışıydı. Ben seni sevdiğim için kıskandım evet ortada bir şey yoktu ama insan sevince gözü dönüyor." Hazan koluna göz yaşlarını sildikten sonra gülümsedi. Söylediklerinde samimiydi ve bu kendisine yeterdi.
Kendisini sevmeyen bir adama daha fazla açıklama yapmayacaktı ya da küçük düşmeyecekti."Beni sevmediğini biliyorum Yusuf. Kendini benden kurtarmak için her seferinde sert ya da kaba davranmana gerek yok. Hiçbir zaman beni istemedin ve bunu şimdi anlıyorum." Hazan gözlerini adamdan kaçırarak garajın duvarlarına yöneltti. Göz teması kurmazsa söylemek istediklerini rahatça dile dökerdi.