Gözlerinin altındaki morluklara parmağı değindi. Yorgun ve bitkin olmanın kötü yanıydı bu. Oturduğu sandalyeden kalkarken yaralı ayağını unutmuş ve ağırlığını vermişti. Canı yanarken dudaklarını ısırdı. Geri sandalyeye otururken içeriye aniden giren Hazal ile afalladı. Kadının yüzündeki endişe Eylül'ü paniğe düşürdü. Sorun neydi? Diye soracağı an gözünün önündeki elbiseler ile gülümsedi.
"Sence hangisi?" Diyen Hazan'ın ilk uzattığı koyu mavi mini elbiseyi inceledi. Göğsünde bulunan taşlar fazla gereksiz duruyordu. Yorum yapacağı an diğer elbise ön plana çıktı. Koyu kırmızı diğerine oranla daha uzun olan ebisenin sadeliği Eylül'ün hoşuna gitmişti.
"Kırmızı hoş ama bu telaş niye?" Derken gülüyordu hala. Hazan ise yanaklarını şişirip elbiseleri yatağa bıraktı ve elini saçlarına geçirdi.
"Kenan'ın yakın bir arkadaşı geliyor yurtdışından. İş için yani...yemekten sonra gece eğlencesi falan olabilirmiş. "Diyen Hazan'ın lafı ile kaşlarını çattı. Bu yemekten haberi yoktu. Şayet ne diye haberi olsun ki? Eylül'ü ilgilendirmezdi.
"Anladım, dediğim gibi kırmızı hoş...ve sana da çok yakışır. Şimdi müsaadenle duşa girmem lazım. " dedikten sonra ayağa kalktı dikkatlice. Hazan anlayışla kafa sallarken Eylül'ün bu durgun hallerine üzülüyordu. Kenan'la aynı odada kalmadığını biliyordu ama evdekilere çaktırmamak için elinden geleni yapıyordu Eylül ve Hazan bunun çok iyi farkındaydı. Ancak Eylül'e diyecek bir şey bulamıyordu. Elbiseleri yataktan alıp yavaş adımlarla odadan çıkarken en az Eylül kadar mutsuzdu.
Eylül ise yorgun ve bitkin bir şekilde banyodan çıkıp havluyla bedenini sararken dalgın ve dikkatsizdi. Odasına girerken yine Kenan'ı görmemişti. Yavaş bir şekilde yatağa doğru ilerlerken karanlık köşede içkisini yudumlayan Kenan'ı hala fark etmemişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üstündeki havluyu bedeninden çekeceği an gelen konuşma sesi ile korkuyla arkasına döndü. Korkması gereksizdi çünkü Kenan'ının odasında idi.
"Odaları karıştırdın galiba. Bu kadar rahat davrandığına göre." Diyen Kenan kadından bakışlarını çekip bardağındaki son içki yudumunu da içti ve acı tadın boğazından geçip bedenine yayılmasını hissetti. Sessiz kalsaydı kadının en özel görüntüsüne gözleriyle sahip mi olacaktı? Bunu ister miydi?
"Ben...sen evde olmasın diye rahat rahat dolanıyorum. " Diyen Eylül ise üstündeki havluyu sıkıca tutuyordu. Adamın kendisine bir şey yapacağı korkusundan değildi. Sadece refleks olmuştu bu durum.
"Neden?"
Eylül gelen soru ile bir an durakladı. Odada gözlerini gezdiriken sözcükleri aklında toparladı.
"Akşam misafirin geliyormuş ondan dolayı işlerin yoğundur sandım. İlgilenme açısından yani." Dedikten sonra adama baktı. Kenan neden bu kadar rahattı? Keşke kendisi de bu kadar rahat olabilseydi.
