Sizi tutmak istemiyorum direkt bölüme geçelim. Keyifli okumalar 💙
Bölüm şarkısı: Can Ozan Toprak Yağmura
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
10.Bölüm - TOPRAK RENGİ GÖZLER
"Arat," dedim elimi sol göğsümün üzerine koyarak. Bu adam kalbime kurşun atıyor. Derin bir okyanusun dibinde nefes almamı sağlıyor. Uçsuz bucaksız bir çizginin üzerinde sonumu bilmeden yürüyorum.
Bazen rahat nefes almak için oksijene ihtiyaç duymazsın; sana rahat nefes aldıracak insanlar ararsın.
"Dilde," dedi bana bambaşka gelen tonda. Herkes adımı söylüyor ama Arat'tan duymak çok farklı. İçimde beliren kelebeklerin kanatları mideme temas edip heyecanımı kat kat artıyor. Onun yanında heyecanlanıyorum. Bu çok başka bir heyecan. Anlatsam kelimeler kifayetsiz kalacak. Önce midemden ılık bir sıvı akıyor ardından kramplar giriyor. Kalbim her zamankinin aksine pata küt atıp nefes alışlarımı artırıyor. Göz göze geldiğimiz anda ise dünya duruyor. Her şey bir çift koyu kahverengi irislerden ibaret sayılıyor. Arat benim için çok başka ve ben bunun farkındayım. O da farkında.
"Ben artık gitsem iyi olacak." Yavaşça ayağa kalktım. Arat ile yan yana olmak iyi ama bir de bunun heyecan boyutu var. Kalbim kanat çırpma aşamasını geçmiş ona doğru uçuyor.
"E git bakalım." O da benim gibi ayağa kalktı. Elim ayağıma dolaşınca üzerinde durduğum taşta kalakaldım. Derin derin nefes alıp etrafıma baktım. Dalgalar normal boyutta kıyıya vurup geri çekiliyor. Bu manzara yüzümde geniş bir gülümsemeye sebep oldu.
"Gel Dilde," diyen Arat'ın sesiyle kendime geldim. Elini uzatıp tutmamı bekledi.
Uzatılan her el günün birinde yüzüme bir tokat gibi çarpıyor.
Bir Arat'a bir de uzattığı eline baktım. Tutmak istesem bile tutamıyorum. Olmuyor. Kimseden yardım almak istemiyorum. Sabırsız bir şekilde elimi tutup beni kendine çekti. Dengemi şaşırdığım için düşecek gibi oldum ama belimden kavrayıp düşmeme engel oldu. Denizin dalgasından kurtulup okyanusun dalgasına yakalandım. Yüzünde nahoş bir gülümse vardı.
"Tereddüt etme. Asla," dedi keskin bir tonda. Bana doğru biraz daha yaklaştı ve aramızda hatırı sayılır bir mesafe oluştu. "Asla uzattığım eli yüzüne çarpmam. Kalbimi kıramam Dilde." Son sözleriyle kalbimden vurdu. Kabullenmiştim. Birbirimiz için çok başka olduğumuzu çok net kabullendim. Sessiz kalıp gözlerine baktım. Beni anladığı için uzun uzun gözlerine baktım.
Dalgalar kıyıya vururken, hafif rüzgar esiyordu. Her esen rüzgar uzun saçlarımı savurup Arat'ın yüzüne dağılmasına neden oluyor. Gözlerini kapatıp gülümsemeye devam etti. Elimi kaldırıp yüzüne dokunmamak için üstün çabalar sarf ettim.
