26.Bölüm - SIZLAYAN YARA

2.2K 151 31
                                    

Bölüm şarkıları;
Yüksek Sadakat - Seninle
Güncel Gürsel Artıktay - Bu yüzden

Yanı başında; tam göğsüne yasladığın kız çocuğunun saçlarını okşayıp, sızlayan yaralarını öp.

26.Bölüm - SIZLAYAN YARA

Yürüdüm, koştum, güldüm ve çokça ağladım. Yaşadıklarım beni ben yaptı. Ben kimdim ve kim oldum. Acıyan her yaram beni daha güçlü bir kadın yaptı. Üzerine toprak attığım herkes, o toprağın altından çıkıp bana karşı saf aldı. Ben ise hiçbir şey yapamayacak kadar acemiydim. Sonra bir adam geldi. Geldi ve her şeyi değiştirdi. Bütün yaralarımın üzerindeki kabuğu çekip aldı. Yaralarım kanadı; çok fazla yaram kanadı ama kabuk da bağladı. Yaralarımın ardında izler kalmış olsa dahi...

Şimdi, şimdi iyiyim. İyiyim derken gerçekten iyiyim. Onu kaybetmenin eşiğinde bile durmuştum. Onu kaybetmek ne demekti! Ben canımla sınanmıştım. Ben onu kaybetseydim ne yapardım? Yaşardım evet ama nasıl yaşardım?

"Yeter Dilde." Huysuz sesi kulaklarıma dolunca kıkırdadım. Ses tonuna aşık olduğum adam. Ah benim güzel adamım. Sen dünyamdaki en güzel mucizesin.

"Arat, biraz daha iç." Bana kaşlarını çatarak baktı. Hiçbir şey söylemeden kaşığı çekip aldı ve çorbayı içmeye devam etti.

Daha iyiydi. O iyiydi, bende iyiydim. Sanki benim tüm duygularım ona bağlıydı. Arat mutlu ise Dilde de mutlu. Biz mutluyuz. Ona bakarken gözlerim doluyordu. Şimdi olduğu gibi.

"Dilde," dedi tepsiyi ileriye iterken. Başını kaldırıp bana baktı ve kaşlarını daha çok çattı.

"Ağlamandan nefret ediyorum." Yüz ifadesi sertleşirken doğruldu. Sırtını yavaşça geriye yaslayıp bana baktı.

"Gel," dedi kısık bir sesle. Sesimi çıkarmadan oturduğum yerden kalkıp yanına geçtim. Kolunu belime sarıp beni göğsüne çekti. Başım göğsüne yaslanırken, gözyaşlarım hızlıca yanaklarımdan süzüldü. Arat huysuzca birkaç bir şey söyledi ama duyamadım. Başımı daha çok göğsüne bastırdım.

"Artık ağlama," diye mırıldandı kulağımın yanında. Dudaklarını usulca boynuma bastırdı ve duraksadı. Aklım dağılırken temasını unutmaya çalıştım lakin benim için imkansızdı. Alev alan dudakları boynuma temas ediyordu. Kalp atışlarım artarken çıtım çıkmadı. Bedenim bir anda alevlerin arasında kalmıştı.

"Sen böyle kedi gibi oldun." Eğlendiğini bariz belli eden ses tonu ve söyledikleri damarıma dokundu. Titreyen göz kapaklarımı kapatıp açtıktan sonra, derin bir nefes aldım. Başımı usulca sağa çevirdiğimde göz göze geldik. Koyu kahverengi hareleri kalbime dokunuyordu. Benim gözlerim onun gözlerinin yanında bir hiç gibi. Ben ona bakarken kendimi unutuyorum. Bir çift kahverengi bakışlar bütün hücrelerime hükmetiyor.

Bir çift kahverengi gözler bana her şeyin varlığını unutturuyor. Unutmak güzel. Her şeyi ona bakarken unutmak çok güzel. Ama Arat her şeyden daha güzel. Arat o kadar güzel ki benim gözlerim onun güzelliği dışında hiçbir şey görmüyor.

"Sesin kesildi," dedi keyifli bir halde. Evde bizden başka kimse olmadığı için epey rahattık.

Dudaklarımı birbirine bastırıp Arat'a bakmaya devam ettim. Benimle eğlenecek kadar iyiydi. Bende onunla eğlenebilirim. Ufak bir yaramazlık bence hiçbir sıkıntı çıkarmaz.

DİLDÂDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin