🪼 Bölüm 23: Kamp

256 17 4
                                    

Octavia elinde tıbbi malzemeler tutarken "Bell, revirde yardıma ihtiyaç var. Echo'ya gelip bana yardım etmesini söyler misin?" dedi. Bellamy kız arkadaşı Echo'yu görmek için döndü ve küçük bir kızın ailesine yardım ettiğini gördü.

"Ben sana yardım edeceğim, o meşgul görünüyor."

Echo bir dünyalıydı, bir casustu. İlk başta bir düşmandı ama şimdi Ark'tan biri olmuştu. O iyi birisiydi ve Bellamy onu sevmişti. Onunla birlikte olmaktan mutluydu.

Octavia, Bellamy'nin eline bazı malzemeleri  koyarak "Pekala." dedi. "Orada bir sürü hasta var."

"Hepsi aynı hastalığa mı sahip?"

"Evet, neler olduğunu anlamaya çalışıyorlar, ama bu biraz iğrenç, çünkü onların gözleri kanıyor... bu korkutucu."

Her ikisi de dropshipe girdi ve yüzlerce insanın sedyede yattığını gördü.

Bellamy, herkese bakarken geminin arkasına doğru yürüdü. "Bu ölümcül bir şey mi?"

"Öyle olmadığını söylüyorlar ama ben pek emin olamadım"

Bellamy, (renk) saçları ve (renk) gözleri olan kızı görene kadar etrafa bakınmaya devam etti. O Y/N miydi?

"Hadi Bell, buna ihtiyaçları var."

Bellamy kıza bakmaya devam ederek "Tamam geliyorum..." dedi. O biraz farklı görünüyordu ve bir çocuğu vardı. Başını iki yana salladı ve yürümeye devam etti.

~~~

Aero Y/N'nin elini tutarak "Y/N, iyi olacak mıyım?" diye sordu.

Y/N onun alnını öptü. "İyi olacaksın tatlım. Söz veriyorum."

"Acıyor..." diye bağırdı Aero.

"Biliyorum bebeğim... biliyorum." Y/N ayağa kalktı. "Biraz uyu. Gidip yiyecek bir şeyler bulacağım." Aero başını salladı ve uyumaya çalıştı.

Y/N dropship boyunca yürüdü ve tüm hasta insanlara baktı. Bu hastalık yüzünden Aero'yu kaybedecek kadar korkmuştu.

"Hey! Nereye gittiğine dikkat et!" Y/N ona çarpan bir adama bağırdı.

"Üzgünüm hanımefendi, ben..." Duraksadı.

Y/N üstünü düzeltti ve ona baktı.

"Biraz daha dikkatli- Bellamy?"

"Y/N! Burada ne yapıyorsun? Neden buradasın?"

Bir şey söylemeye çalıştı ama ağzından tek kelime çıkmadı, yiyecek bulmak için dropshipten çıktı.

"Y/N." Kolunu tutunca ona bakmak için döndü. "Bu sensin."

"Evet benim."

Sertçe "Burada ne yapıyorsun?" diye sordu.

"Burada olmama izin yok mu?"

"İki yıl önce buradan ayrıldın Y/N. Öylece ortaya çıkıp hiçbir şey yokmuş gibi davranamazsın."

"Ve neden olmasın?"

"Çünkü-" ofladı "Çünkü seni sevdim
Y/N. Beni sevdiğini ve hiçbir şey yokmuş gibi davrandığını biliyorum."

Y/N kollarını göğsünde birleştirdi "Oh evet." Kampa doğru bakındı "Kız arkadaşın nasıl?"

İç çekti. "Nasıl öğrendin?"

"Murphy söyledi."

Öfkeli bir ses tonuyla "O çocuk tam bir-"

"Neden kızgınsın? Benim bunu bilip bilmemem önemli mi?"

"Çünkü-"

"Çünkü ne Bell?"

Aniden Murphy yanlarına koştu. "Ona ne yapıyorsun Bellamy?"

"Hiçbir şey." dedi.

"Onun yanından ayrılmanı öneririm." Y/N'ye döndü. "Aero uyanıyor ve senin için ağlıyor."

Bellamy  "Aero kim?" diye sordu.

Murphy "Bu seni ilgilendirmez. Hadi Y/N." diye bağırdı.

Y/N Bellamy'ye baktı ve Murphy'ye dönüp beraber oradan uzaklaştılar. Bellamy kampa baktı ve barikatı tekmeledi.

Echo Bellamy'nin yüzüne dokunup saçlarını düzeltirken "Sakin ol, canım. Sen iyi misin?" diye sordu.

"Ben iyiyim." Gülümsedi ve Echo'nun alnını öptü.

~~~

Y/N içeri girdi ve Octavia onu gördü.

"Aman Tanrım, Y/N?" diye sordu

"Octavia?"

Octavia koşup Y/N'ye sarıldı. "Aman Tanrım, çok üzgünüm. Her şey için çok özür dilerim."

Y/N ona bakıp gülümseyerek "Ben de özür dilerim." dedi. "Çok tatlı görünüyorsun."

"Kendine bak, çok daha güzelsin!"

"Y/N... Aero!" Murphy Y/N'ye seslendi.

Y/N "Doğru, Aero'nun yanına gitmem gerek, pardon." dedi.

Octavia "Bellamy'yi gördün mü?" diye sordu.

"Evet... gördüm…"

"Ne oldu?"

"Daha sonra anlatırım. Yakında konuşuruz."

"Tamam." Octavia gülümsedi ve abisinin yanına doğru yürüdü.

Yanına vardığında heyecanlı heyecanlı "Onu gördün mü!? Aman Tanrım, çok güzel ve çok daha olgun görünüyor. Çok tatlıydı ve kıyafetleri... vay canına!"

"Yavaşla!" Bellamy Octavia'nın omuzlarını tuttu. "Nefes al. Şimdi, ne dedin?"

"Y/N'yi gördün mü?" diye sordu.

Aşağıya doğru baktı. "Evet, gördüm"

"Yani?"

"Yani derken?"

"Nasıldı?"

"Cehennem gibiydi O." dedi, onun kolundan tutup Echo ile kullandığı ortak çadırına götürdü.

"Neden. Ne oldu?"

"Bizi terk etti. Sonra geri döndü ve o harika görünüyor. Sanki hiç buradan ayrılmamış gibi. Canımı acıtıyor..." Y/N ve Bellamy çok şey yaşamıştı ve ayrılması onu sanki öldürmüştü.

Octavia ona sarıldı "Biliyorum, abi. Ne yapacaksın?"

"Hiçbir şey... hiçbir şey yapamam. Beni, bizi terk etti. Hepimizi."

Octavia ona tekrar sarılırken "Üzgünüm, Bell." dedi.

Çadırın fermuarı açıldı ve Echo, Bellamy ve Octavia'yı sarılırken gördü.

"Bellamy? Ne oldu?"

Bellamy Octavia'ya baktı ve Octavia da Bellamy'ye baktı.

Octavia "Aptal bir çocuk için üzülmüştüm... sadece beni teselli ediyordu. Şimdi daha iyiyim." diye yalan söyledi.

Echo gözlerini kıstı "Burada gerçekten neler oluyor?" (Ebenin amı oluyor)

"Hiçbir şey yok Echo." Bellamy onu öptüğünde gülümsedi. "Her şey harika."

Echo gülümsedi ve Bellamy de ona yalandan gülümsedi.

Acı çekiyordu. Y/N onu terk etmişti ama onu gördüğünde tüm duyguları geri dönmüştü ve bu onu incitmişti.

Hem de çok.

the 100 | bellamy x okuyucu one shotsWhere stories live. Discover now