🪼 Bölüm 1: Dünya

750 32 6
                                    

Gençleri hapise atmak ilk hatalarıydı. Şimdi de onları dünyaya göndermek ikinci hatalarıydı.

Ark neden dünyaya çocuk olanları gönderiyordu? Bizi öldürmeye mi çalışıyorlardı? Belki de öyleydi.

Dünya 97 yıldır yaşanabilir bir yer değildi ve Ark, 100 çocuğun hayatta kalabileceğini mi düşünüyordu?

50 kişi bir dropshipteydi, diğer 50 kişide başka bir dropshipteydi. Bu çok tehlikeli bir yolculuk olacaktı, özellikle de dropshipin bazı teknik sorunları olduğu için.

Sağımdaki çocuk "Dropship yere çakılıyor!" dedi. "Kapa çeneni!" diye bağırdım.

Dropship içeriden ve dışarıdan yanmaya başlamıştı.

Gözlüklü çocuk "Başaramayacağız." dedi. Hepsi çığlık atıyordu. Alarm sesi çalmaya başladı.

Murphy "İşte şimdi sıçtık." dedi. "Kapa çeneni Murphy! Başaracağız!" diye bağırdım. Murphy rahatsız olmuş bir şekilde bana bakarak "Peki nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Huh, söyle?" dedi.

Ve yere iniş yaptık.

Ona alay ederek baktım ve "Bunun için." dedim. Emniyet kemerimi açtım ve kapıya doğru koştum. Kapıyı yavaşça açtım ve her yerde yeşili gördüm. Hayranlık içinde "Vay canına." dedim.

Muprhy dışarıya çıkabilmek için herkesi itiklerken "Yürü, yolumdan- yolumdan çekil!" diye bağırıyordu.

Birisi Murphy'yi ittirip önünü kesti ve "Hey nereye gittiğini sanıyorsun?" dedi. Murphy onun yüzüne bakabilmek için çocuğa doğru döndü ve "Dışarıya?" dedi.

"Hayır hiçbir yere gitmiyorsun. Hayatta kalabilmek için herkese ihtiyacımız var."

Murphy gülerek "Sana burayı yönetmek için kim izin verdi Bellamy? Ve ayrıca sen buraya nasıl geldin, senin 100'den biri olmadığını herkes biliyor."

Bir kız Murphy'ye "Buraya nasıl geldiği önemli değil." dedi. "O şimdi burada ve bunun için yapabileceğimiz bir şey yok."

"Bellamy, kız kardeşinin, Octavia'nın seni savunmasına gerçekten izin verecek misin? Acınası. Ben gidiyorum."

"Yeter Murphy burada kalıyorsun. Beğen ya da beğenme hepimiz hayatta kalmak için buradayız ama birlikte olmazsak bunu yapamayız." dedim.

Bize doğru yürüyerek "Peki sıkılana kadar burada duracağım." dedi.

Bellamy "Halledildi." dedi.

"Gerçekten mi? Bence sen halletmişsin gibi gözükmüyor." dedim göz devirerek. "Tamam şimdi-"

Tam o anda mızrağa benzeyen bir şey önümüzdeki uzun boylu çocuğu öldürdü.

Bellamy "Herkes koşsun!" dedi. Hepimiz kaçmaya ve saklanmaya başladık. Birinin bizi öldürmeye çalıştığını biliyorduk.

Murphy "Hayır! Bırak beni!" diye bağırdı.

"Murphy!" diye bağırdım ama birisi eliyle ağzımı kapattı. Ben de karnına tekme attım.

Bellamy acı içinde bağırdı.

"Ellerini üzerimden çek! Murphy'i kurtarmalıyız!"

"Unut onu, o çoktan gitti."

"Nasıl böyle söyleyebilirsin?! O bizden biri!"

"Bizden biri olması beni ilgilendirmez. Onu kurtarmak için hayatımı tehlikeye atmayacağım."

"O zaman siktir git."

Göğsüne mızrak saplanmış ölü çocuğa baktım. Mızrağı aldım ve Murphy'yi tutan adama attım. Adam yere düştü.

the 100 | bellamy x okuyucu one shotsWhere stories live. Discover now