Modern AU | POV: Y/N
Benzinle karıştırılmış tanıdık kir kokusunu soludum. Uzak, uğultulu motorların ve yüksek devirlerin sesi, adrenalinin damarlarımda dolaşmasına neden oldu.
Motosikletimle birlikte piste geldiğimde insanlar el salladı ve şampiyonluğu kazanmaya hazır olup olmadığımı sordu. Sadece soruya güldüm ve kibarca onlara geri el salladım.
"Kazanmaya hazır mısın, Y/N?" Kane, motorsikletimi iterken sordu. Babama dönüp omuz silkmeden önce bir an düşündüm.
Sırıtarak "Kesinlikle, umarım bu yıl gerçek bir rekabet olur." dedim. Gökyüzüne baktım, uçsuz bucaksız gökyüzünde tek bir bulut yoktu. Koşullar mükemmeldi. Yarışmayı büyük fark ile alacak olan bendim.
"Muhtemelen, Y/N. Arkadia'dan gelen yeni bir rakip olduğunu duydum. Sanırım şampiyonluğa çıkmış olabilir. Biliyorsun daha önceden biri kaza yapmıştı."
Bana bakmadan önce koltuktaki tozları silkeledi. Gözlerimi sıkıntı içinde devirdim ve diğer binicilere baktım.
"Bana o yarışı hatırlatma bile. Bunu kesinlikle kazanacağım, baba. Her neyse, tam zamanı, Murphy'yi sürekli yenmekten sıkılıyordum."
Murphy iki yıl önce kasabamıza taşınmıştı ve bizim komşumuzdu. İlk seferki konuşmamızı hatırladım.
"Tozumu yemeye hazır mısın, kir prensesi?" Ellerini göğsünde birleştirerek sordu. Gözleri tutkulu bir ateşle yanıyordu. O kendinden çok emin görünüyordu. Yine de bu adamın kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu ve tek yaptığım bir sonraki yarışın başlamasını beklemekti.
"Kir prensesi, ha? Eh, pistte güzel kıçımı öpmeye hazır ol." Geri döndüm, göz teması kurdum. Kazanmak ve bu eziğe gününü göstermek için hazırdım.
Otuz dakika sonra pistte yanyana duran yarışmacılar motorsikletlerinin kollarını çevirmeye hazırdılar. Yeşil ışık yanar yanmaz saf içgüdüm kontrolü ele geçirdi. Sadece ben, motorsikletim ve yarış pisti vardı. Bu cesaret ile yarışı kazandım.
Murphy "Sadece şanslıydın, kir prensesi! Bir dahaki sefere seni yakalarım." diye bağırdı, kaskını sağ eliyle tuttu ve burnunu diğeriyle hızla ovuşturdu.
"Evet, evet. Üçüncü turda kıçıma bakarken iyi vakit geçirdin, inkar etme." dedim, Murphy'ye elimi sıkması için uzatmadan önce göz kırptım.
Murphy elimi sıkıca sıkmaktan çekinmedi, yüzünde bir sırıtış oluştu.
El sıkışmayı sürdürürken "Ben Y/N. tanıştığımıza memnun oldum." dedim.
"John Murphy." dedi.
Babam "Hazır mısın?" diye sordu.
Sırıtarak "Doğduğumdan beri hazırım." dedim. Ayakkabılarımı ve eldivenlerimi sıkıca giydim, çıkmayacaklarından emin oldum. Saçımı alttan at kuyruğu yaptım ve kaskımı taktım. Kiri gözlerimden uzak tutmak için büyük yansıtıcı gözlüklerim vardı.
On dakika sonra erkek yarışçılar arasında ayakta duruyordum. Diğerlerinden çok daha kısaydım.
Soluma baktım ve yarışçılara göz attım. Fark edebildiğim sıra dışı kimse yoktu. Kafamı sağa çevirdim ve daha önce hiç görmediğim birini gördüm.
"Kasabadaki yeni adam o mu?" Adamın ne giydiğini incelemeye başladım.
Bellamy net ve derin bir şekilde "Ne gördün, tatlım? İstiyorsan fotoğrafımı çek. Daha kısa sürer." dedi. Yüzünde bariz bir sırıtış vardı ama onu çekici bulduğum gerçeğini inkar etmezdim.
Kaskımın altında göz kırpıp onun gördüğünü umarak "Evet, biraz olabilir. Eğer ilk etapta olursam sana bakmayacağım." dedim.
Bellamy bana kaskının altından gülümsedi. "Anlaştık." dedi, küçük bir kıkırdama ile. Bu yeni adamın beni kazanmaktan alıkoymasına izin vermeyecektim.
Alarm çaldı, ışık yeşile döndü ve motosikletlerden güçlü bir ses geldi.
Yarışı Bellamy ile yakın bitirdik ve ben kazandım. Sezona iyi bir başlangıç yaptım. Spiker birincilik için adımı bağırdı. Seyircilerden tezahüratlar, çığlıklar ve bağırışlar duyuldu. Kollarımı havada sallayarak sevinçle çığlık attım. Tozlu havanın taze nefesini almak için kaskımı çıkardım. Tamamen durana kadar yavaşça fren yapan Bellamy kutlamamı izledi ve kaskını hayal kırıklığıyla çıkarttı.
Bana bakmayan Bellamy'yr "Hey! Gerçekten iyiymişsin, yabancı! Umarım seni buralarda daha çok görebilirim!" Omuz silktim, kaskımı tekrar taktım.
Bellamy kaskının arasından "Y/N Kane, emin ol sen de iyiydin." dedi. Bir sandalyeye oturdu.
Murphy suyundan içerken Bellamy'ye "Kir prensesi ile tanıştın mı?" dedi.
Bellamy gülümseyerek "Ona böyle mi sesleniyorsun?" dedi.
Murphy başını salladı ve Bellamy'nin yanına oturdu. Suyundan bir yudum daha alarak "Evet, o gerçekten tatlı birisi ve pistte gerçek bir katil." dedi.
Bellamy yüzünü ovuşturdu, zihninde yarışı yeniden yaşadı.
Babam bana Bellamy Blake'in siyah giyinmiş bir yabancının adı olduğunu söyledi ve hatta bana onun yarışının birkaç videosunu gösterdi. Bellamy iyiydi ama ben daha iyiydim. Tutkumu ve kazanma arzumu körükleyerek beni yenmesine izin vermemiştim.
Günün saatleri hızla geçti. Babam beni eve bıraktı. Murphy gitmek üzere olduğumu fark etti bu yüzden bana doğru yöneldi.
"Hey, prenses! Her zaman olduğu gibi tekrar ilk sırada yer aldın, neden rakiplerine bir şans vermiyorsun?" Bellamy'nin Murphy'nin yanında olduğunu bilmiyordum.
"Murphy, buna izin veremeyeceğimi biliyorsun. Prenses her zaman istediğini alır." dedim. Murphy'ye bakmak için arkamı döndüm ama gözlerim hemen Bellamy'ninkiler ile buluştu. Kaşlarımı kaldarıp ona gülümsemekten başka bir şey yapamadım.
Bellamy'nin daha önce dediği gibi "Ne gördün, tatlım?" dedim ve gülümsedim.
Bellamy yakışıklı yüzünde bir sırıtış ile gözlerini devirdi. Murphy, ikimiz arasındaki etkileşim yüzünden gözlerini kısıp bir bana bir ona bakıyordu.Muprhy "Görüyorum ki siz ikiniz zaten tanışmışsınız. Bir sonraki yarışta görüşürüz." dedi ve yanımızdan ayrıldı.
Motorsikletimi yerleştirip birkaç eşyayı düzenliyordum. Bellamy her hareketimi yakından izliyordu.
Şakacı bir tonda "Bana bakmanı umursamıyorum ama sürekli sessiz kalmak zorunda değilsin. Seni eve burakayım mı?" dedim ve ona flörtöz bir şekilde göz kırptım.
Bellamy birkaç kez art arda göz kırptı, gerçeğe geri dönmüş gibiydi. Boğazını temizledi ve yere baktı, yanakları kızarmışa benziyordu. Ona sessizce güldüm, belli ki gergindi.
"Sanata hayran olmak yanlış mı, Y/N? Ve gerek yok. Arabam hemen şurada." dedi ve flörtöz bir şekilde gülümsedi.
"Bana aşık olduğun çok açık, bu yüzden bak sana ne diyeceğim, Bellamy Blake. Sana numaramı vereceğim ve bir sonraki yarışta beni yenersen seninle çıkarım." dedim ve anlaşma yapar gibi elimi kaldırdım.
Bellamy'nin bir an gözleri büyüdü. Sonra boğazını temizledi ve elimi sıkarak "Harika olur, kir prensesi." dedi.
Gülümsedim ve elini sıkıca tutup onu kendime doğru çektim, yanağına hafif bir öpücük kondurdum.
Yanakları pembeden kırmızıya döndü.
Kulağına "Kolay lokma olmayacağım" diye fısıldadım. Yanaklarındaki kızarıklık boynuna doğru inmişti.Son bir kez Bellamy'ye göz kırptım. O bir şey demeden yürüyüp gittim.
Bellamy, ben giderken izlerken öptüğüm yanağını tuttu. Bir sonraki yarış için sabırsızlanıyordu.
YOU ARE READING
the 100 | bellamy x okuyucu one shots
Fanfictionbölümler one shot ya da bir olayın birkaç bölümde işlenmesinden oluşmakta. one shot olduğu için olaylar çok hızlı gelişiyor o yüzden bir anda seni seviyorum demelerine şaşırmayın fkşanrwşmdlw smut bölüm içerir CRINGE ALARMI CRINGE ALARMI !! yaşayac...