"Teşekkürler." Gözyaşlarımı çabucak sildim ve Finn'in yanından kalktım. "Jasper'ı kontrol etmeliyim."
Jasper'ın yanına gittim. Bandajlarına baktım ve tamamen kanla ıslanmışlardı.
Bandajı işaret ederek "Finn bana şu bandajı verir misin?" dedim.
"Tabii ki." Ayağa kalktı ve bandajı bana verdi.
Tam o sırada dışarıda çığlıklar duydum. "Herkes dropshipe!"
Herkes dropshipe koştu. Bazılarının derileri tamamen yanmıştı. Dropshipin kapısını kapatan Bellamy'ye doğru yürüdüm.
"Neler oluyor, neden herkesin yanıkları var?" Bana baktı ve "Bir çeşit asit sisi." dedi.
Bana elini gösterdi kırmızı ve yanıktı. "Acıyor mu?" diyerek elini tuttum.
"Ow!"
Gülümsedim.
Kızgın bir şekilde "Neden gülümsüyorsun?" dedi.
Tek yaptığım elimi boynuma koyup ovuşturmaktı.
İç çekerek "Üzgünüm." dedi.
"Oh gerçekten mi?" dedim.
"Bunu daha da zorlaştırma. Çizgiyi aştım. Sadece Octavia'ya bir şey olmasını istemiyorum."
"Biliyorum." Eline baktım ve "Git, acıyı yatıştırmak için üzerine biraz soğuk su koy, diğerlerine de bunu yapmasını söyle." dedim. Başını salladı ve herkesi suya yönlendirdi.
İki saat sonra Finn, Bellamy ve ben dışında herkes uyuyordu. Herkesin yaralarına bakıyordum.
Bellamy "Y/N bence mola vermelisin." dedi.
"Herkes daha iyi hissettiğinde mola vereceğim. Sis gitti mi?"
Finn pencereden dışarı baktı "Hayır, hala her yerde sarı dumanı görüyorum."
Yere otururdum.
Bellamy "Sanırım bu gece hepimiz burada uyuyacağız." dedi.
"Sanırım öyle." Ellerimi başımın üstüne koydum. "Tanrım, çok yorgunum."
Bellamy ayağa kalktı ve bir battaniye getirdi. "Al. Biraz dinlen." Battaniyeyi üzerime serdi.
"Teşekkürler" dedim.
Battaniye beni daha sıcak hissettirdi. Buraya geldiğimizden beri uyumamıştım. Anında uykuya daldım.
Aniden uyandım, nefes nefese kaldım ve Finn de dahil olmak üzere herkesin uyuduğunu gördüm.
Bellamy hızlı bir şekilde yattığı yerden kalktı "İyi misin?" diye sordu.
"Evet iyiyim. Ne zamandır uyuyorum?"
"5 saat uzun bir süre mi?"
"Gerçekten çok uzun bir süre beni uyandırmalıydın!" Ayağa kalktım ve Jasper'ı kontrol ettim.
"Bana yeni bir bandaj verir misin?"
"Uh... al." dedi ve bana bandajları verdi. Jasper'ın yarasını tekrar sarmamı izledi. "Bu işte gerçekten iyisin, değil mi?"
Onu yarım yamalak dinlerken "Evet sanırım." dedim.
Kafamda bir düşünce patladığında yarasını sarmayı bıraktım. "Murphy nerede?" Etrafa hızlıca bakmaya başladım.
"İçeri girdiğini görmedim."
"Ne!?" Bellamy'ye döndüm "Herkesin güvende olduğundan emin olmak senin işin değil mi!?"
"Hey, o benim sorumluluğumda değil."
"Buradaki herkes senin sorumluluğunda, Bellamy!"
Tam o sırada Murphy odaya girdi. Ben ve Bellamy ona baktık.
Murphy "Sadece tuvaleti kullanacaktım." dedi. Murphy'e doğru yürüdüm ve ona sarıldım. Bana sarılırken "Bunu hak etmek için ne yaptım?" dedi.
"Senin öldüğünü sanıyordum!"
Kendine baktı "Hayır hala buradayım... ne yazık ki." diye sırıttı.
Onu bıraktım ve Bellamy'nin kaşlarını kaldırmış şekilde bana baktığını gördüm. "Bir sorun mu var, Bellamy?"
Başını salladı. "Sanırım sandığından daha sorumluyum." dedi.
"Tam tersi. Onun dropshipte olduğunu bile bilmiyordun."
Bellamy "Sadece git ve birilerine yardım et." dedi.
Finn uyanmıştı. "Hey Y/N... "
"Hey Finn. Herkes için biraz su getirmeme yardım eder misin?"
Gözünü ovuşturdu "Elbette." Ayağa kalktı ve su almama yardım etti.
Murphy Bellamy'ye baktı ve sırıttı "Y/N çok seksi değil mi?"
Bellamy Jasper'ın eski bandajlarını alırken "Kapa çeneni ve bir şeyler yap Murphy." dedi.
Murphy gülerek "Kıskandın mı Bellamy?" dedi.
Bellamy bir açıklama bekliyor gibi "Neden kıskanayım?" dedi.
"Eh Y/N senden nefret ederken Finn ve bana karşı farklı şeyler hissediyor gibi gözüküyor. Konuştuğu tek adamların bizim olması acı verici olmalı, ama seni tamamen hor görüyor."
Bellamy rahatsız olmuş bir şekilde "Y/N istediği kadar benden nefret edebilir ve umurumda değil, benim işim onun benden hoşlanmasını sağlamak değil."
Murphy gülerek "Huh... tamam o zaman" dedi.
"Ne?"
"Hiçbir şey"
"Tamam neredeyse herkes daha iyi görünüyor" Bellamy ve Murphy'ye doğru yürüdüm. "Bir şey mi kaçırdım?"
Murphy sırıtarak "Hayır her şey yolunda." dedi.
Finn pencereden dışarıya bakarak "Arkadaşlar sis dağılmış" dedi.
Kendi gözümle görmek için pencereye yürüdüm. "Evet dağılmış."
Bellamy elimi tutmadan öncedrop shipin kapısını açmak üzereydim.
"Ne yaptığını sanıyorsun?"
Ona kötü kötü bakarak "Dışarı çıkıyorum." dedim ve elimi çektim.
"Dışarının güvenli olup olmadığını bilmiyoruz."
"Peki, ben dışarı çıkacağım eğer ölürsem dışarısı güvenli değildir. Tamam mı?"
Kapıyı açtım. İlk başta tereddüt ettim ama sonra dışarıya adım attım. İçeriye doğru seslenerek "Her yer temiz." dedim.
Beni duydular ve dışarıya koştular. Bellamy bana doğru yürüdü. "Düzeltiyorum."
Kafam karışmış bir şekilde ona bakarak "Huh?" dedim.
İç çekerek "Düşündüğümden daha cesurmuşsun." dedi.
"Oh evet, sen de düşündüğümden daha korkakmışsın."
Kaşlarını kaldırınca gülmeye başladım.
YOU ARE READING
the 100 | bellamy x okuyucu one shots
Fanficbölümler one shot ya da bir olayın birkaç bölümde işlenmesinden oluşmakta. one shot olduğu için olaylar çok hızlı gelişiyor o yüzden bir anda seni seviyorum demelerine şaşırmayın fkşanrwşmdlw smut bölüm içerir CRINGE ALARMI CRINGE ALARMI !! yaşayac...