Second Chance

863 39 14
                                    

Yer: Dünya | POV: Y/N

En iyi arkadaşım Finn ile hiçbir şey yapmadan kampın etrafında yürüyorduk, ikimizin de kampın etrafında gerçekten bir işi yoktu, bu yüzden önemli değildi.

Finn "Bir şeyler yapmalıyız." dedi. Şaşırarak kaşlarımı kaldırdım ve ona döndüm, bu da onu güldürmüş olmalıydı ki "Bana öyle bakma." diyip gülmeye başladı.

Herkes sıkıcı ve aynı gözüküyordu. Herkesin kahverengi saçları ve koyu renkte gözleri vardı. Tabii bazı istisnalar hariç, Clarke gibi.

Bellamy esneyerek ikimize doğru gelirken "Y/N gördüğüm kadarıyla hiçbir şey yapmıyor." dedi.

Kollarımı göğsümde birleştirdim. Boyum normalde uzundu ama Bellamy hala benden daha uzundu. "Haşmetli Blake gördüğüm kadarıyla hala piç." dedim.

Finn gülmemeye çalışırken yanakları kızarmıştı. Bellamy alınmışa benziyordu ve yanımızdan ayrıldı. Gözden kaybolduğunda Finn kahkaha atmaya başladı. Bu kadar tatlı bir yüzün gıcık birine ait olması çok sinir bozucuyudu.

POV: Bellamy

O her zaman Finn ile birlikte. Anlamıyorum, Dünya'ya indiğimizden beri ikisi nasıl bu kadar yakın olabiliyor. Onunla normal bir sohbet edemedim bile, ona ne söyleyeceğimi bilmiyorum, donup kalıyorum ve sonra onu sevmek istemeyen kısmım ortaya çıkıyor. Ama onu seviyorum, onunla ilgili her şeyi seviyorum. Uzun rüzgarda dalgalanan saçlarını, saçlarıyla eşleşen harika gözlerini, kıskanç oluşunu seviyorum. Birinin ona istemediği bir şeyi yapmasına izin vermemesini seviyorum. Ona nazik davranan kişiye karşı nazik davranmasını seviyorum.

Kendimi kötü hissettim çünkü ona karşı hep kötü davranıyordum. Aslında onun hakkında her şeyi öğrenmek istiyordum ama yapamıyordum, olmuyordu. Özellikle Finn hep onun yanındayken.

Murphy sırıtarak "Hey Y/N neden buraya gelmiyorsun ve 'Murphy'nin harika yerine' girmiyorsun." dedi. Y/N'nin ona bakarken nefretle gülümsediğini gördüm, gülüşünü sevmiştim. Murphy "Hadi ama bebeğim-" deyince daha fazla dayanamadım, Murphy'nin yanına gidip yüzüne yumruk attım.

Bağırarak "Bir daha ona bakmaya cürret edersen bu sefer senin için daha kötü olur." diye bağırdım. Başını salladı, ayağa kalkınca bu sefer onu acıdan ağlatacak şekilde karnına bir tekme attım.

Öfkeden kanım kaynıyordu, gerçekten onunla yatmaya  çalıştığına inanamıyordum. O da bunu hiç istememişti.

Arkamdaki Y/N'nin sesini duydum "Ne-neden böyle bir şey yaptın?"

Ona döndüm ve omuz silktim "Kimse birisinin onunla böyle konuşulmasını hak etmez." diye yanıtladım. Pembe dudaklarını ısırarak bana gülümsedi. Gitmek için arkasını döndü ama gitmesine izin veremezdim, şimdi onunla konuşmak için bir şansım vardı.

"Uh Y/N, seninle konuşabilir miyim?" diye sordum, bana döndü ve başını salladı. Ona biraz daha yaklaştım ve "Sadece senden özür dilemek istedim. Sana karşı her zaman kaba davrandım, böyle yapmak istemezdim. Sadece donup kalıyorum ve ne diyeceğimi bilemiyorum, Finn'in her zaman senin yanında olması da bana yardım etmiyordu. Y/N sadece şunu söylemek istiyorum." dedim. "Senden hoşlanıyorum ve senden ikinci bir şans istiyorum." dedim.

Yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı ve başını salladı. Kollarını boynuma sararak bana sımsıkı sarıldı. Kolumu onun beline sardım ve kendimi onun sarılışında erimeye izin verdim. Kulağıma "Ve sadece söylemek istedim, Finn benim abim gibidir." diye fısıldadı ve gülümsedim.

the 100 | bellamy x okuyucu one shotsWhere stories live. Discover now