Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen 🙏
Keyifli Okumalar 🍀
Günler geçmişti. Jungkook evinden çıkmamış bara nerdeyse hiç gitmemişti. İnsanlara kendinin iyi olduğunu anlatmak için sadece telefon kullanmış ama arkadaşları inanmadığı için en azından görüntülü konuşmayla onları iyi olduğuna ikna etmişti.
Namjoon, Jin ve Hoseok bu aralıkta barda ki işlere daha da yoğunlaşmışlar arada yaşanan kötü olaylardan dolayı işleri eski haline getirip bir düzene sokmuşlardı işler artık tıpkı eskiden olduğu gibiydi. Tabi bazı değişiklikler olmuştu Jimin'in yaşadığı olaydan çok etkilendikleri için artık tüm sevkiyatları kendileri gidip tamamlamak yerine karşı taraftan birilerinin almaya gelmesi gerekiyordu. Olaylardan sonra birine zarar gelmemesi için ellerinden ne geliyorsa yapacaklardı. Bu sırada Yoongi de evde kızıyla vakit geçirmişti. Nasıl olsa Yun için hayatını yeniden kurmuştu. Eski alışkanlıklarından vazgeçmiş tüm hayatını Yun üzerine adeta yeniden inşa ediyordu.
Yoongi, Yun'u bulduktan sonraki en zor zamanları belki de bu süreçler olarak adlandırabilirdi çünkü Danbi ortaya çıktığından beri kendini ve bebeğini huzursuz hissediyordu. Danbi bu süreçte nasıl olduysa Yoongi'nin numarasını bulmuş ve Yun'u görmek için ondan izin istemişti. Aslında izin istemesi bir yandan Yoongi'yi sevindirse de bir yandan da kötü hissettirmişti ya ondan Yun'u almaya çalışırsa diye içi içini yiyordu bu yüzden Danbi'yi her seferinde terslemiş ve ardından görüşmeyi reddetmişti. Her ne kadar görüşmeyi reddetse de bir yandan da neden Yun'u bıraktığını, böyle bir vicdansızlığı neden yaptığını öğrenmek istiyordu.
"Kızım, gel hadi bak en sevdiğin oyuncağın burada." Aklında ki düşüncelerin onu boğduğunu hissettiği gibi onlardan kurtulmanın en tatlı yolu da düşüncelerinin ana karakterin geçiyordu. Yun neredeyse on aylık olmuştu ve artık yavaş yavaş yürümeye çalışıyordu. "Ahh acıdı mı canın?" Düştüğü koltuğun kenarından bebeğini almak için yanına ilerledi Yoongi. "Gel bakalım." Diyerek kızını kucağına almıştı. Yun'da kucağına gelir gelmez hemen elini Yoongi'nin ağzına öpmesi için götürmüştü. Aralarında ki anlaşma tarzına göre Yun'un eli acımış ve babasından acıdığı yerini öperek iyileştirmesini istiyordu.
"Çok mu acıdı minik ellerin." demişti. Yun hemen kafasını aşağı yukarı sallayarak babasının öpücüklerini bekliyordu. Yoongi hemen mesajı alarak iki elini de öpücüklere boğmuş hatta elleriyle sınırlı kalmayarak yanaklarını da öpücükleriyle donatmıştı. Yun babasının ilgisi karşısında gülmeye başlamıştı. Yoongi kızını da kucağından indirmeden öpmeye devam ederek koltuğa oturmuştu. Yun'u koltuğa yatırıp bu sefer de gıdıklamaya başlamıştı. Yun hiç durmaksızın gülmeye devam ederken Yoongi'nin gülmesi yavaşlamıştı. Gülmeye devam eden bebeğine televizyondan bir çizgi film açmış ve Yun televizyonun sesini duyar duymaz izlemeye dönmüştü. Yoongi de düşünceleriyle kendini yemeye devam edecekti.
Yun'a haksızlık yaptığını düşünüyordu. Bu anları annesiyle değil de kendiyle geçirdiği için haksızlık yaptığını düşünüyordu. Her ne kadar Yun'u hayatta tutan Yoongi de olsa gerçek annesi ortaya çıktığından beri aklında bu düşünce vardı.
'Ya benimle geçirdiği her dakika için ilerde pişman olursa?'
Aklında ki tek düşünce bu değildi elbette ama bunu düşünmekten kendini alıkoyamıyordu. Yun için yaptığı hiç bir şeyden pişman değildi gene olsa gene yapardı ama aynısını Yun için söyleyemeyecek kadar durgun ve sorumsuz hissediyordu kendini. İlerde belki annesi ile görüştürmediği için belki de onu geri annesine vermediği için Yoongi'yi suçlayacaktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/146507784-288-k801959.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mercy | MYG
FanfictionKüçük kızını her türlü beladan uzak tutan baba Min Yoongi hikayesidir. Aşırı sevimliliğin yanında birde; -Kan -Şiddet İçermektedir. Rahatsız Olacaklar Lütfen Okumasın!