Bölüm 37

465 35 4
                                    

Keyifli Okumalar 🎶

Yazar Anlatımından;

"Hayatım" Dedi Hei. Telefonda konuşmak için bekleyen sevgilisine

"Alo" Duyduğu ses biraz garipti. Biraz boğuktu.

"Hani bana gelecektin?" Diye sorgular bir şekilde sormuştu hemen merak ettiğini.

"Haa... şey ya şey..." diye cevapladı Yugyeom onu ve devam etti. "Biraz boğazlarım ağrıyor da halsizim"

"Hasta mısın yoksa, neyin var?" Diye endişeli bir şekilde konuştu Hei. Dün gece onun sadece tişörtle çıktığını ve sıcak görünen bu havaların yalancı olduğu hakkında söylenmişti üstelik. Biliyordu böyle bir şey olacağını. Tahmin etmişti.

"Yok sadece boğazlarım ağrıyor başka bir sorunum yok. Bugün dinleneyim yarına bir şeyim kalmaz." Dedi Yugyeom hemen.

"Emin misin?"

"Eveeet Hei" Yugyeom'un asla soru yağmuruna tutulmaya tahammülü yoktu ve Hei bunu çok iyi biliyordu. "Hem sen durmadan şu yetimhanedeki arkadaşlarını özleyip durduğundan yakınıyordun." diye devam etti Yugyeom.

"Evet bayadır istiyordum. Ama sen hastasın sonrada gidebilirim." Sevgilisinin hasta olması onu fazla endişelendirmişti aslında.

"Gerçekten iyiyim bitanem. Beni merak etme ufak bir ağrı. Ben evde dinlenirken sende arkadaşlarını görmeye gidersin sanırım onlar benden hoşlanmıyor." Haklıydı aslında. Aralarında bir tek Jungkook ona karşı iyi davranıyordu. -son olay hariç.- Diğerleri ise çekinmeden ona öldürecek gibi bakıyordu.

Hei'yi kız kardeşleri gibi gördükleri için böyle davrandıklarını düşünüyordu Hei. Her ne olursa olsun Jungkook'un biraz fazla abarttığını ve yalan söylediği için ona çok kızgın olduğunu söylemeden geçemezdi.

"Tamam o zaman. İyice dinlen bak. Sakın yataktan çıkma." Bu yüzden üsteleyip onu sıkmak istememişti ve kısa kesip telefonu kapamıştı.

Dün gece yine çok içmiş ve sonuçlarına katlanarak çektiği baş ağrısı ile başını ovarak koltuğundan kalktı. Mutfağa ulaştığında hızla sütlü bir gevrek hazırlayıp tekrar büyük geniş gri koltuğuna döndü.

Bu koltuğu çok seviyordu. Yetimhanede müdürün odasında da bunun aynısı vardı ve hep o koltukta uzanıp uyumak isterdi.

Büyüdüğünde bu çocukluk hayalini Jungkook gerçekleştirmişti. Ona doğum gününde çocukken ulaşamadığı koltuğu hediye olarak almıştı. Gördüğünde deliler gibi ağlayıp ortalıklarda zıplamıştı. Tabi daha sonra bir hafta boyunca Taehyung onun taklidini yaparak onunla dalga geçmişti.

Uzandığı koltukta anıları canlanan Hei'nin sanki boğazında büyüyen gevreği yiyememişti. Gevreği önündeki sehpaya bırakıp doğruldu.

Jungkookla en son konuşmalarını hatırlamıştı çünkü. Daha doğrusu kavgalarını. Ona tokat atmıştı. Bunun için çok üzülüyordu. Çünkü o onun en yakın arkadaşıydı. Yetimhaneden beri hep birlikteydiler ve Jungkook hiçbir şekilde onu bırakmamış ve hiçbir zaman yalan söylememişti.

Onlar yetimhaneden gittikten sonra bile görmek için gelirdi onu. Hei bu yüzden çok üzülüyordu ilk kez bu kadar şiddetli bir kavga yaşamışlardı. Hatta ilk kavgaları bile sayılabilirdi.

Fakat suçluluk hissetmiyordu. Attığı tokat için pişmanlık duyuyordu. Bunu neden yaptığını bilmeden ve çok korumacı bir baba rolüne büründüğünü düşünüyordu. Ona tokat atmıştı çünkü yalan söylüyordu.

Mercy | MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin