Mercy | MYG

Bölüm 10

Keyifli okumalar 🎶

Yorum ve vote atmayı unutmayın ❤️

Yazar'ın Anlatımından;

2 gün sonra

Yoongi, bebeği arabaya bindirip maçın olduğu alana gitmek için yola çıkmıştı.

Bebeği başta Min Hee'ye bırakmayı düşünmüştü fakat sonradan vazgeçmişti. Çünkü yaklaşık üç gündür bebek Yoongi'nin yanındaydı. Deyim yerindeyse kuyruğu olmuştu.

Hem zaten çocuklarla onu baş başa bırakıp bir yere giderse gelene kadar hiç susmadan ağladığından bahsetmişlerdi.

Yoongi bu duruma hiç inanmamıştı. Çünkü hepsi birlikteyken herkesle güzelce oynayıp herkese gülücükler saçıyordu. Neden o yokken her şey tersine dönsün ki. Anlam veremiyordu.

Hem Min Hee'yi yormamak hemde bebeğin sorun olmayacağını düşünerek vazgeçmişti. Onu birilerine bırakma konusundan.

İçeri boks maçının yapılacağı mekanı girdiklerinde içeride ki herkesin attığı saçma sapan çığlıklar birbirine karışan insan kokularından ve pis rutubetten dolayı burnunu kırıştırmıştı.

Bebekse seslerden dolayı kafasını Yoongi'nin göğsüne sıkıca yaslamıştı. Küçük elleri ile de onu sarabildiği kadar sarmaya çalışmıştı. Huzurlu gözüküyordu. En azından sesten dolayı ağlamaya başlamamıştı.

Ağzında kolunu emmemesi için aldığı emzik vardı. Aldığı kıyafetlerden de üzerine pembe bir eşortman takımı giydirmişti. Onunda üzerine montunu giydirmişti tabi ki şapkası, atkısı ve eldivenleri de vardı.

Yoongi bu duruma gülümserken kollarıyla daha sıkıca sarıp çocukların yanlarına gitmişti.

"Miniğim çen oyda napıyorsun?"

Jimin kafasını eğip bebekle konuşurken, bebek tanıdık sesi duyduğundan kafasını yan çevirmiş Jimine sevimlilik yapıyordu. Kafası hala Yoongi'nin göğsünde yaslıydı.

Gerçekten çocuklarla çok iyi anlaşıyordu. Özellikle Jimin'le hala neden onda durmadığını anlamıyordu Yoongi.

"Git ortalığı dağıtta gel" Anons sesini duyup hemen Jungkook'un sırtına vurarak konuşmuştu Taehyung.

Kafasını sallayıp gülerek bebeğe döndü Jungkook.

"Şans dile bana ufaklık." diyerek alnını öptü ve ringin içine girdi. Sanki onu anlamış gibi son zamanlar da Yoongi'nin ona öğrettiği gel hareketini eliyle yaparak bakmıştı Jungkook'a.

Gözleri Jungkook'ta takılı kalan bebeğin kafasını kendi bedenine çevirerek konuştu Yoongi.

"Şiddet içerdiğinden sana izlemek yasak."  Bebekse sanki onu anlamışcasına kafasını yeniden huzur bulduğu yere koymuştu.

Jungkook'unda ringe çıkmasıyla hakem maçın kurallarını söylemişti. Zaten kafes dövüşü olduğundan pek de bir kural yoktu. Bir kişi ölecek bir kişi sağ çıkacaktı. Karşısında hiç hafife alınmayacak kadar güçlü biri vardı.

Karşısında ki adamı tanıyordu Jungkook. Bilindik güçlü bir çetenin üyesiydi. Ama bu çetenin olayları biraz karışıktı. Çete de bir lider vardı fakat o lider kendini belli etmezdi. Yani karşısında ki dövüşeceği adamda lider olabilirdi. Ringin dışında onu bekleyen adamlardan biri de.

Yalnız tek sorun bu çeteyle daha önce hiç bir yerde karşı karşıya gelmemişlerdi. Sadece yeraltında çeteyi görmüşlerdi. Hiç aynı işte çalışmayı geç karşılıklı diyalogları bile olmamıştı. Sanırım ilk karşılaşmaları şuan oluyordu.