Bölüm 19

595 47 2
                                    

Keyifli Okumalar 🎶

Yoongi'nin Anlatımından;

Namjoona aniden gelen mesajdan sonra hemen Kai'yi arayıp ona bu adamların kim olduğunu sormuştuk Kai'nin cevabı ilgimizi çok çektiği için bize attığı adrese kuşkusuz sualsiz gidiyorduk. Nasıl ya da neden yaptığını bilmesem de sanırım bize yardım ediyordu. 

''Hyung, nereden biliyor o Jimin'i?''  Taehyung, ben ve Jin Hyung bir arabada; Namjoon, Hoseok ve Jungkook bir araba şeklinde gidiyorduk. 

''Olay sırasında oradaydı?'' diye cevapladım onu. O sırada orada olmadığından hiç bir şeyden haberi yok gibiydi. ''Beni durdurup sormuştu ama siktir çekmiştim.'' deyip kafamı kaşıdım. ''Nasıl bir ilgisi var olayla bilmiyorum ama tuzaksa onu da Jimin'i bu duruma getirenleri geberteceğim gibi onu da onların yanına gönderirim. Zaten itici geliyor puşt. Buda bir bahanem olur işte.''

Yardım ettiğini düşündüğüm kadar tuzak olduğunu da düşünüyordum. Çünkü bir an da bir mesaj ve fotoğraf atmıştı. Her ne kadar yardım gibi dursa da bize neden yardım etme gereği duysun ki? Diye düşünmeden edemiyordu insan.

Önümüzdeki araç yavaşlayınca duracağımızı anladım ve belimdeki silahı her ihtimale karşı kontrol ettim. Hiç güvenmiyorum o şerefsize.

Önünde durduğumuz kocaman beyaz bir villanın kapısında bir kaç koruma vardı. Arabaları içeri sokmak yerine kapının önüne park etmiştik. Kapıya doğru adımladığımızda korumalar üzerimize doğru gelip önde yürüdüğümüzden Jungkook ve beni kontrol etmek istedi. Ben anında geri çekilirken Jungkook belindeki silahı çekip korumaya doğrultmuştu.

''Hşşt, sakin beyler.'' diyerek bize yürüyen Kai görüş açıma girdiğinde benim önümde duran korumanın omzunu sıkıp konuşmaya devam etti. ''Biliyorsunuz, prosedür gereği yoksa kontrol ettirmem.'' dedi.

''Üzgünüm onsuz yalnız hissediyorum bu yüzden onu veremem.'' dedi Jungkook silahını Kai'ye doğrultup.

''Jimin için biraz onsuz kalamaz mısın?'' Evet bizi Jimin'i ölümüne döven adamları yakaladığı için buraya çağırmıştı ve bizde neden yaptın? Sanane bizim meselemizden? Ya da sen kimsin de bizim meselemizi hallediyorsun? Demek yerine verdiği adrese adeta koşarak gelmiştik.

Kaşlarını kaldırmış ve histerik hatta iğrenç bir gülümseme ile konuşmuştu. Jungkook silahını indirdiğinde elimi omzuna atıp destek verdim ve belimdeki silahı korumaya uzattım.

''Jimin için.'' 

***

Kocaman bir koridoru Kai önde bizde arkasında şeklinde geçip salona ulaşmıştık. Yerleri kahvenin en koyu tonunda parkelere sahipken, koltukları krem deri koltuktu. Ortada ona uyumlu bir beyaz sarı arası küçük bir halı bulunuyordu. Tavandan ise mavi taşlarla süslenmiş bir avize ortadaki tahta sehbaya neredeyse değecek gibi iniyordu. İhtişamı da sevemem yapanı da hoş karşılamam, şuan ihtişamı ile bizi korkutmaya falan çalışıyorsa yanılıyor yani.

''Otursanıza.'' Eli ile koltukları gösterip bizi oturmamız için davet ediyordu. ''Dalgamı geçiyorsun?'' Diye cevaplamıştım. Jimin'in orada yoğun bakımda canı ile uğraşırken benim burada onunla oturup içki içip söhbet etmemi keyif falan yapmamı bekliyordu heralde.

''Hayır.'' Ciddi ciddi cevapta veriyor bide. Sikik herif. Galiba ona güvenip buraya hemen gelmemeliydik. Sonuçta kendimiz de hastane olaylarından sonra adamları bulabilirdik. Neden ona güvendik ki.

Gerçekten de bu adam çözülemeyecek bir bulmaca gibiydi.

''Fotoğraftaki adamlar?'' dedi Namjoon. Nefes alıp devam etti. ''Onlar gerçekten Jimin'i dövenler mi?'' Hiçbirimiz oturmamış bir an önce sorularımıza yanıt almak için ayakta bekliyorduk.

Mercy | MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin