Keyifli Okumalar 🎶
+25 yorum da yeni bölüm
Yazar Anlatımından;
Hafta sonu olduğundan direk dansı yapan kızlar vardı barda ve bu yüzden her gün dolu olan bar bugün ekstra doluydu.
İnsanlar canlı müziğin ritmi ile dansçılar eşliğinde kafasına göre hareket ediyordu. Bugün fazla hareketli olmasına rağmen Jimin fazla sönük ve düşünceliydi.
Namjoon, Jungkook, Hoseok ve Jin aşağıda oturmayı tercih ederken, dansçıları izleyebilmek için Taehyung'un zoruyla Jimin'de yukarıdaydı.
Taehyung ve Jimin kendilerine özel olan locaya oturmuş dans ederken kendinden geçen kızları izliyorlardı. Tabi biri her ne kadar kızların hareketlerini ezberlercesine izlese de diğeri hiç oralı bile değildi. Hatta o kadar dalgındı ki belki kızları bile fark etmemişti.
Yanlarına gelen iki kızla Taehyung'un yüzü gülerken Jimin oralı bile olmamıştı.
"Selam" uzatarak konuşan uzun boylu esmer kız elini salladıktan sonra Taehyung'a doğru uzattı ve Taehyung gülümseyip elini tuttuğu gibi kızı direk kucağına doğru çekti. Gecenin sonunda nerede ve nasıl bir durumda olacağını anlayan kız kıkırdamaya başlamıştı bile.
Taehyung kucağındaki kızla oynaşırken Jimin hala kendi kafasıyla meşguldü. Hatta o kadar meşguldü ki yanına gelen ve ona yapışık bir şeklide oturan kızı bile fark etmemişti.
Kız onu fark etmediğini anlayıp uzun kırmızı tırnaklarını Jimin'in yanağına sürtmüştü. Algıladığı hisle girdiği transtan çıkan Jimin yanında olan kıza sert bakışlarını yollamış ve elinde duran viski bardağını tamamen kafasına dikmişti. Elindeki boş bardağı masaya sertçe koyarak yanındaki kızın kulağına doğru yaklaşıp "Git." Demişti.
Aldığı tepkiyle şok olan kız hemen çantasını alarak orayı terk etmişti. İki kişi geldiği yerden tek kişi olarak ayrılıyordu. Çünkü yanındaki arkadaşının Taehyung'la birazcık işi vardı.
Jimin kendini bugün fazla eksik hissediyor, sanki bir şeyleri istiyor fakat ne istediğini bilmiyor gibiydi.
Taehyung, kucağındaki kızın dudaklarından sesli bir şekilde ayrıldıktan sonra gözünü hemen Jimin'e çevirdi. Arkadaşının sorununun ne olduğunu bilmediğinden ve yardımcı olmadığından dolayı hemen konuştu.
"Artık eskisi gibi değilsin. Seninle önceden eğlendiğim gibi eğlenmiyorum Jimin." Kucağında oturmaya devam eden kızdan dolayı sorunun ne olduğunu direkt sormak yerine böyle demeyi tercih etmişti.
"Hı?" Adını duyduğu için bakışlarını karşısındaki bedene çeviren Jimin ne olduğunu anlamaz şekilde baktı.
"Jimin bu halin ne?" dedi, Taehyung gülerek. Kucağındaki kızda onun gibi gülmüştü. "Yoksa ağrın falan mı var?" Ağrısı olmadığını çok iyi biliyordu, sadece ağzından laf almaya çalışıyor. Gerçekleri gün yüzüne çıkarmak istiyordu. "Ağrın varsa söyle hastaneye gideriz." İşte şimdi Jimin'in neyi olduğunu tamamen anlamıştı. Hastane kelimesini duyar duymaz Jimin'in gözleri bugün ve son birkaç gündür parlamadığı kadar parlamış adeta gözlerinden gülümsemişti.
"Ama ağrım yok ki. Hastaneye gittiğim zaman ağrım olmadığını anlar o çok bilmiş doktor. Ee tabi ağrım olmadığı içinde neden hastaneye geldiğimi sorar bende cevap veremediğim için onu orda vururum ve her şey başlamadan biter." Demişti Jimin bir solukta.
"Yani boşver Tae gayet iyiyim ben." diyip bardağı yeniden kafasına dikti. Artık Taehyung her şeyi gayet iyi bir şekilde anlamıştı Jimin bir şeyler hissediyordu ama hissettiklerini kendine itiraf edemiyordu. Taehyung biricik dostunun bu durumda olmasına daha fazla göz yummamak için acilen birşeyler yapmalıydı. Yapacaktı da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mercy | MYG
FanfictionKüçük kızını her türlü beladan uzak tutan baba Min Yoongi hikayesidir. Aşırı sevimliliğin yanında birde; -Kan -Şiddet İçermektedir. Rahatsız Olacaklar Lütfen Okumasın!